“Bizi Çince konuşan robota dönüştürmek istiyorlar”

Çin işgal yönetiminin Yipik Terbiyeleş Merkezleri = Kapalı Eğitim Merkezleri adı altında Doğu Türkistan genelinde tesis ettikleri Çin Toplama Kamplarında haksız ve hukuksuz olarak hapsedilen ve daha sonra Kazakistan yönetiminin girişimleri sonucu serbest bırakılan Doğu Türkistan asıllı Kazak Türkü Kayrat Samerkant ile Ömürbek Bekali 7 ay süre ile tutuklu kaldığı Çin Toplama Kamplarında yaşadıklarını The Washington Post muhabirlerine anlattı.

*****

Çin, Biz Müslümanları Çince Konuşan Robota Dönüştürmek İstiyor

Ana yurtları Doğu Türkistan’a ziyaret amacı ile giden ve Çin işgal yönetimince haksız ve huksuz olarak 7 ay süre ile Çin Toplama Kamplarında baskı ve işkence gören Kazakistan Vatandaşı bu iki Kazak Türkü, kendilerini Alma-Ata’da ziyaret eden önde gelen medya organlarından The Washington Post gazetesinin muhabirlerine 7 aylık esaret sürecinde Çin Nazi kamplarında yaşadıklarını şöyle anlattılar;

Çin’de Bizi Sürekli Aşağılıyor ve Galiz Küfürlerle Hakaret Ediyorlardı

Çin Toplama Kamplarındaki Uygur ve Kazak Tutsakların sistemli ve sürekli şekilde aşağılandıklarını ve kendilerine galiz küfürlerle hakaretler edildiğini anlatan eski tutsaklar, “Çin’in esas amacı, onurumuzu kırarak, aşağılayarak, kimliğimizden uzaklaştırmaktı.  Ayrıca çeşitli yöntemlerle beyin yıkama seanslarına tabi tutuluyorduk.” dediler. Eski tutsaklar, bu baskı, zulüm ve beyin yıkama çabalarını da şöyle özetlediler;

* Her gün çok erken kalkıyor ve Çin devlet marşı eşliğinde bayrak törenine katılmaya zorlanıyorduk. 

* Sonra saatlerce devam eden ezberleme ve ideolojik eğitime tabi tutuluyorduk,

Eğitimde ezberlememiz istenen slogan, öğreti ve konular şunlardı;

– Çin Komünist Partisi Tüzüğü ile onun liderlerinin öğretilerini Çince ezberlemek

– Ekim 2017’da yapılan ÇKP 19.Kurultayının kararlarını ve ruhunu yüksek sesle okumak ve yadlamak

– 3 Çeşit güçleri eleştirmek ve onları hakaretler ederek aşağılamak

– ÇKP genel Sekreteri ve devlet Başkanı Xi Jing Ping’e teşekkür etmek ona sağlık ve uzun ömürler dilemek

Çin Ölüm Kamplarından kurtulan Kazak Türkü eski tutsaklar bu zorunlu eğitim ve beyin yıkama faaliyetlerine katılmayı kabul etmeyen, karşı gelen veya Çince metinleri ezberlemede başarısız olanların çeşitli şekilde cezalandırıldıklarını da açıkladılar.

Çince Öğreti ve Metinleri Ezberlemede Başarısız Olanlar Cezalandırılıyor

Çin Nazi Kampından kurtulan Kazak Türkü eski tutsaklar, kendilerinden zorla ezberlemeleri istenen Çince metin ve öğretileri -hiç Çince bilmedikleri için- ezberlemede başarısız olan -çoğunluğu yaşlı- tutsakların çeşitli ağır cezalara çarptırdıklarını belirttiler.

Tutsakların çarptırıldıkları bu cezaları şöyle sıraladılar

• Tutsakları, yemek vermeyerek aç bırakmak

• Onlara sürekli olarak çeşitli şekillerde işkence ederek uykusuz bırakmak

• Sürekli ayakta tutmak ve oturmanıza ve dinlenmenize engel olmak

• Milli kimlik ile dini inançlarını terk etmeye zorlamak.

• İslam inancına uygun hazırlanmış yemekler yerine domuz eti ile hazırlanan yemekleri yemeye mecbur etmek

• Aşırı dini düşüncelere sahip oldukları iddiası ile tutuklananlara zorla içki içermek

Kazak Türkü eski tutsaklar, Kamp yöneticileri veya eğiticilerinin emir ve talimatlarına harfiyen uymak ve onların ezberlettiklerini harfiyen yerine getirmek zorunda olduklarını da belirttiler. “ÇKP’nin her sözünü tutmanız ve emirlerine harfiyen uymanız gerekir. Çin’in bu ölüm kamplarında bazı tutsakların, bu baskı ve zulümlere dayanamayarak intihar teşebbüsünde bulunduklarına şahit olduk.”  dediler,

Gazete ayrıca Çin’in bu Ölüm Kamplarında tutsak durumda bulunanların içinde doktorlar, avukatlar, öğretmenler ile sanatçıların de olduğunu, hatta 22 yaşındaki Uygur Türkü Futbol yıldızı İrfan Hazim’in de yurt dışına çıktığı için bu ölüm kamplarına atıldığını bildirdi.

The Washington Post: Çin’in Doğu Türkistan’daki Bu Uygulamalarının Amacı Bir Milleti Toptan Dönüştürmektir.

Kazakistan hükümetinin girişimleri ile Çin Nazi Kamplarından kurtarılarak Kazakistan’a gelen Kazak Türkü 2 eski tutsakla bu röportajı yapan The Washington Post gazetesi muhabir ve yazarı Saymin Denieer, Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere karşı uyguladığı bu baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarını şöyle değerlendirdi;

“Meslektaşım Adrianne Zinner, Çin’in, Uygur bölgesinde Müslüman Türklere karşı “İstikrar ve güvenliği Sağlamak” adı ile uyguladığı bu toptan bastırma uygulamaları “Bir ulusu toplu bir şekilde tekrar yeniden başka bir Millete dönüştürme icraatıdır.” şeklinde tanımlamıştı.  Bu ise Çin’in 1966-1976 yılları arasında 10 yıl süren insanlığın yüz karası bir beşeriyet trajedisinden sonraki en büyük felakettir. Çin’in sözde “Terörizme karşı koymak” savaşı, özgün bir Millet olan bölgede yaşayan Müslüman Türklerin dini, millî kimliği, dili örf adet, gelenek ve görenekleri başta olmak üzere bütün etnik özellik ve elementlerine karşı büyük saldırı olduğu açıktır.”

Çin Nazi Kamplarında Olup Bitenlerin İfşa Edilmesi Çok Önemli

Uygur İnsan Hakları Projesi Araştırmacıların Hanri Shajisky Kazak Türkü 2 eski tutsağın anlattıklarını çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi; “Bu iki Kazak Türkü’nün, mağdurların Çin’de kaldıkları kamplarda yaşadıklarını medya ve uluslararası toplum ile paylaşmaları çok önemli bir olaydır. Bunun için ayrıca kendilerine teşekkür ederim. Biz şimdiye kadar Çin’in bu Nazi Kamplarında neler olup bittiği hakkında açık ve net bilgi sahibi değildik. Bu açıklamalar olmasa idi bu konu eskiden olduğu gibi karanlıklar içinde kalabilirdi. Bu nedenle bu anlatılanlar ve ifşaatları çok önemli buluyorum. Çin’in bu Toplama Kampları Uygur bölgesinde uzun yıllardan beri devam eden baskı, zulüm ve soykırım icraatlarının zirve yapmış bir uygulamasıdır. Çin’in bu uygulaması, bölgede yaşayan insanların tamamını kapsıyor. Çin bu konuda erkek, kadın, genç yaşlı ve hatta çocuk ayırımı dahi yapmıyor. Müslüman halkı genel olarak ve toptan cezalandırıyor. Bunun ileride Bölge’de yaşayan Müslüman Türk toplumu üzerinde maddi ve manevi etkisinin çok ağır olacağından endişe duyuyorum.” şeklinde konuştu.

Kazakistan Almatı’da Atayurt derneğinin düzenlediği hükümete teşekkür toplantısına, Çin komünist partisinin siyasi terbiye kamplarından, Atayurt Derneği ve Kazakistan hükümetinin girişimleriyle kurtarılan Kazakistan vatandaşları ve Doğu Türkistan göçmeni Kazak Türkleri katıldı. Konuşmacılar, Doğu Türkistan’da Uygur ve Kazak Türklerine uygulanan etnik, dinsel ve kültürel asimilasyonlardan, insan hakları ihlallerinden, toplama kamplarındaki uygulamalardan bahsetti.

Bundan bir süre önce 4 ay gerekçesiz tutulduğu kamptan 1 milyon tenge karşılığı serbest bırakılıp yurda dönen Kayrat Semerkant, şunları anlattı; “Gözaltına alındığım gün kollarım açık 12 saat bir demire bağlandım. 6 saatten sonra dayanamadım, beni oradan kampa götürdüler. Benim tutulduğum kampta 6.000 Doğu Türkistanlı vardı, bunun 3.500’ü Kazak’tı. Bize para karşılığı ekmek ve su veriyorlardı, bize Müslümanca selamlaşmanın oturmanın yürümenin yasak olduğunu söylediler, Doğu Türkistan’da Müslüman Türk erkekleri zindanlara tıktılar, evlerine sapık Çinlileri doldurdular, onlar evlerde yatıp kalkıyor!”

Toplantıda konuşan Gülizar Hanım da “üçüncü çocuğuna hamile olduğu dönemde doktor gözetiminde zorla ilaç verilerek çocuğunun düşürüldüğünü, aylarca ev hapsinde tutulduğunu, Kazakistan hükümetinin araya girmesiyle iki çocuğuyla Kazakistan sınırına bırakıldıklarını ve Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Türk’ün şu anda işkence altında olduğunu, katliamın durdurulması gerektiğini” söyledi.

“Evraklarında eksiklik var” diye Doğu Türkistan’a çağırdıkları kocasının, gerekçesiz olarak bir yıldır “siyasi terbiye” kampında tutulduğunu söyleyen Ayturgan Hanım, üç çocuğuyla yarı aç yarı tok akrabalarının yardımıyla kışı geçirdiğini söyleyip, hükümetten kocasını kurtarmasını istedi.

———————————-

Kaynaklar:

http://www.uyghurnet.org/cin-nazi-kampindan-kurtulan-kazak-turku-omurbek-cin-bizi-bir-cinli-robata-donusturmek-istiyor/

https://www.turanhaberajansi.org/haber/6222/nazi-kampindan-kurtulan-bekali-bizi-cince-konusan-robota-donusturmek-istiyor.html

http://habernida.com/bizi-cince-konusan-robota-donusturmek-istiyorlar/

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen