Bu yazı Hürriyet Gazetesi’nin 10 Şubat 2017 târihli nüshasından alınmıştır
Elif ERGU
TURKCELL Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ile sabahın erken saatlerinde buluşarak kendi ifadesiyle ‘Dijital CEO Sabahı’ turu yaptık. Türkiye’nin güne nasıl uyandığına, kaç kişinin telefonla konuşup kaç kişinin mesaj atıp şarkı dinlediğine baktık. Göreve geldiğinden bu yana Turkcell’in telekom pazarındaki varlığını güçlendirmenin yanı sıra Turkcell’i ‘dijital hizmet şirketi’ olarak konumlayan Terzioğlu, küresel pazarda kullanılan uygulama ve servislerle de Turkcell’i ön plana çıkarmayı hedefliyor. Telekom pazarındaki rekabeti sorduğumda, Ukrayna’dan çıkan WhatsApp’ı örnek gösteren Terzioğlu, “Geleneksel anlamdaki rekabet içinde değiliz. Ben Spotify, WhatsApp’la rekabet etmemiz gerektiğini düşünüyorum” diyor.
Yenilikleri çok iyi kullanıyor ama iş yeniliği yapan ve icat çıkarma noktasına geldiğinde tıkanıyoruz. Üreten hale nasıl geleceğiz?
Türkiye teknolojiyi kullanmada Avrupa’nın önünde. Türkiye’deki 4.5G şebekesi dünyadaki en hızlı 4.5G şebekelerinden biri. “Biri” dememin sebebi de Avrupa’da ya da Amerika’da örneği olduğu için değil. Güney Kore ve Japonya’yla karşılaştırdığımızda bunu söylüyorum. Türkiye’nin tüketen değil üreten olması lazım. Dünya değişiyor. Güçlendirilmiş gerçeklik, yapay zeka vs hayatımızı etkileyecek. İnsan kabiliyetini ileriye taşıyacak teknolojiler çıkacak. İnsansız depolar, sürücüsüz araçlar, şoförsüz kamyonlar vs. Bunlar hep güçlendirilmiş gerçekliğin mobil platformlarla entegrasyonuyla gerçekleşecek. 3-5 yıl sonra hayatımıza bunlar girecek.
RAKİBİM WHATSAPP
Turkcell Türkiye’den çıkmış çok değerli bir marka. Bundan sonrasında yeni bir çıkış için daha çok buna mı odaklanacaksınız?
Turkcell, telekom pazarındaki gücünü koruyacak, farklı coğrafyalara açılacak ancak bunların yanında global anlamda kullanılan uygulama ve servisler de üretecek. Hedeflerimiz bunlar.
Çıtayı yükselttik mi diyorsunuz?
Rekabet sağlıklı hayatın parçası. Rekabeti yıkıcı düşünmemek lazım. Daha iyi nasıl yaparız kültürü her zaman şirketler için olmazsa olmazdır. Ancak klasik, geleneksel anlamda rekabet zihnimizi çok işgal etmiyor. Ben rakibim WhatsApp, Netflix, Spotify derim, diğer telekom şirketlerini söylemem.
Endüstri 4.0 çok büyük bir değişim getirecek. Bunu yapabilmek için neler yapılmalı?
4.5G tüketicinin hayatına değiyor. 5G ise Endüstri 4.0’ın alt yapısı. İnsanları birbirine bağlamaktan nesneleri birbirine bağlayan yapıya geçilecek. Dünyada büyük kırılma olacak. Bu dünyanın gündeminde. Örneğin Amerika’da şoförsüz kamyonlar konuşuluyor. Amerika’nın 55 eyaletinin 41’inde en yaygın iş kamyon şoförlüğü. Bir şekilde insanlara yeni kabiliyetler kazandırılmalı. Farklı bir eğitim sistemi dünyanın her yerinde konuşuluyor. Teknoloji eğitimde çok daha fazla kullanılacak. Türkiye’nin eğitime olan ihtiyacını dijitalleşmeyle karşılayabiliriz. Suriyelilerle ilgili uygulamalardan bahsederken tercüme servisini sık sık anlatıyorum.
Bir uygulamayla anında çeviri sağlanıyor değil mi?
Arapça konuşurken anında Türkçe duyuyor. Belki de 3-4 yıl sonra yabancı dil tarihe gömülecek! Amerika ya da İngiltere’de doğan bir çocukla dünyanın farklı coğrafyalarında doğan bir çocuk arasında doğal bir rekabet ortamında eşitsizlik var. Amerika ya da İngiltere’de doğmadıysa bir sıfır yenik başlıyor hayata. Dil öğrenmek için yıllarını harcıyor. Yabancı dil için hem para hem de zaman harcanıyor. Yarınlarda Hindistan’da doğan bir çocuk buluşunu kendi dilinde anlattığında karşısındaki Japonsa onu kendi dilinde anlayacak. Şunu düşünün. Bizim ülkemiz gibi birçok ülkede çocuklar dil öğrenmek için haftada 25 saat ders görüyor. Bunun yerine herhangi bir konuda ders alsalar, kendilerini geliştirseler… Örneğin yazılım dilini öğrenseler, kodlama yapsalar… Dünya buna doğru gidiyor. Bu dönemin çocukları robot teknolojilerini öğrenerek büyüyecek. Türkiye geç kalmadı. Bizde bunu yapabileceğimize inanıyorum.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
——————————————————————————
http://www.hurriyet.com.tr/ingilizce-yerine-robot-yapmayi-ogrenmeliyiz-40362111; 10.02.2017
