İran Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesi Siyasi Cenahlar ve Adaylar

“Teknokrat ve reformcu kesim Ruhani’nin arkasında birleşirken muhafazakarlar da Ruhani’ye karşı yarışacak ortak aday arayışına girdi. Bu amaçla muhafazakar dernek ve partiler İslam Devrimi Güçleri Halk Cephesi (JAMNA) altında toplanarak ortak aday belirlemeye çalıştı. JAMNA, ilk defa ön seçim yaparak muhafazakar kesim içerisinden beş aday belirledi.  Böylece İran siyasetinin önde gelen muhafazakarlarının çoğu adaylık iddiasından vazgeçti.”  

*****

Dr. Bayram SİNKAYA[i]


İran 19 Mayıs’ta yapılacak çift seçime hazırlanıyor. Onikinci Cumhurbaşkanlığı seçimi ile belediye ve köy meclisi seçimleri birlikte yapılacak. Seçimleri denetlemekle yükümlü Anayasayı Koruyucular Şurası, cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık başvurusunda bulunan yüzlerce aday arasından altı kişiyi belirledi ve kampanya süreci resmen başladı.

Siyasi Cenahlar ve Adaylar

Adaylardan birisi mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani. Devrimden beri üst düzey görevlerde bulunan Ruhani, İran Devrimi Rehberi Ali Hamanei ile yakın ilişkilere sahip. Uzun süre Hamanei’nin Yüksek Milli Güvenlik Konseyi’nde temsilciliğini yaptı. Ruhani geçen Ocak ayında vefat eden ‘pragmatist’ lider Haşimi Rafsancani ile de yakın ilişkilere sahipti. 2013’te cumhurbaşkanı seçilen Ruhani halihazırda teknokrat-reformcu ittifakını temsil ediyor. Uzun bir süreden beri baskı altında olan reformcu kesim kendilerine göreceli olarak daha yakın gördüğü Ruhani’yi destekliyor. Aynı cepheden birden fazla adayın yarışması durumunda seçimlerin kaybedilmesi riski nedeniyle reformcu hareketleri bir araya getiren geçici bir şemsiye örgüt olan Reformcu Siyaset Konseyi cumhurbaşkanlığı seçiminde Ruhani’yi destekleyeceklerini açıkladı.
 
Koruyucular Şurası’nın adaylığını tasvip ettiği kişiler arasında Ruhani’nin yardımcısı İshak Cihangiri ile eski bakanlardan Mustafa Haşimi-Taba reformcu kesime yakın adaylar. Özellikle Cihangiri’nin adaylık başvurusu, Ruhani’ye karşı yarışmak için değil Ruhani’nin Koruyucular Şurası’nda veto edilmesi ihtimaline karşı teknokrat-reformcu cepheyi temsil edecek alternatif bir adayın hazırlanması olarak görüldü.  Cihangirinin kampanya süresinde Ruhani hükümetinin faaliyetlerinin anlatılmasına katkıda bulunması ve sürecin sonunda Ruhani lehine adaylıktan çekilmesi bekleniyor. Teknokrat kimliği ile bilinen Onarımın Hizmetkarları (Kargozaran) partisinin kurucularından birisi olan Haşimi-Taba’nın ise etkili bir aday olduğunu söylemek zor.
 
Teknokrat ve reformcu kesim Ruhani’nin arkasında birleşirken muhafazakarlar da Ruhani’ye karşı yarışacak ortak aday arayışına girdi. Bu amaçla muhafazakar dernek ve partiler İslam Devrimi Güçleri Halk Cephesi (JAMNA) altında toplanarak ortak aday belirlemeye çalıştı. JAMNA, ilk defa ön seçim yaparak muhafazakar kesim içerisinden beş aday belirledi.  Böylece İran siyasetinin önde gelen muhafazakarlarının çoğu adaylık iddiasından vazgeçti.  JAMNA, seçimden önce anketlerde geride kalan kişilerin en popüler aday lehine çekilmesini istedi. Fakat muhafazakar cephenin ortak adaylarından birisi olan Mehrdad Bezerpash daha adaylık başvurusu sırasında çekildi. JAMNA adaylarından Alireza Zakani ve Hamidreza Hajibabai Koruyucular Şurası’ndan seçimde yarışmak için gerekli salahiyeti alamadı. Böylece JAMNA’nın ortak adaylarından yalnızca ikisi seçimde yarışma imkanı elde etti; Muhammed Bakır Galibaf ve Seyyid İbrahim Reisi. Yaklaşık on yıldır Tahran Belediye Başkanlığı yapan Galibaf 2005 ve 2013 yıllarında da cumhurbaşkanı adayı olmuştu. Bu iki seçimde de yüzde 15 civarında oy almış olan Galibaf, muhafazakar cenahın popüler adayı değil, zira önseçimde dördüncü sırada geldi. JAMNA’nın ilk sıradaki adayı önseçimden birinci çıkan S. İbrahim Reisi. Fakat Reisi JAMNA toplantılarına hiç katılmadı ve kendisini bağımsız bir aday olarak tanıtıyor.

JAMNA çok sayıda muhafazakar grubu birleştirse de muhafazakar cenahın en köklü hareketlerinden birisi olan ve Tahran pazarında güçlü olan Motelefe (İslami Koalisyon Partisi) dışarıda kaldı. Motelefeh, eski Kültür Bakanı Mustafa Mir-Selim’i aday gösterdi. Mir-Selim’in adaylığı Koruyucular Şurası tarafından uygun bulundu. Bu zamana kadar Motelefe veya Mir-Selim tak başına bir seçim yarışına girmediği için nasıl bir performans göstereceklerini tahmin etmek zor.

Adayların belirlenmesi sürecinde sürpriz eski cumhurbaşkanı Ahmedinecad’dan geldi. Cumhurbaşkanlığı döneminde yardımcılığını yapan Hamid Bekai’yi destekleyen Ahmedinecad kendisi de aday olarak başvurdu. Ahmedinecad’ın adaylığı uzun zamandanberi konuşuluyordu fakat Hamanei’nin geçen Eylül’de buna sıcak bakmadığını söylemesi üzerine Ahmedinecad Rehberin tavsiyesi üzerine aday olmayacağını söylemişti. Hem Ahmedinecad’ın hem de Bekai’nin adaylığı Koruyucular Şurası tarafından reddedildi.

Ruhani-Reisi Yarışı

Koruyucular Şurası’nın aday listesini netleştirmesinden sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yarışının Ruhani ile Reisi arasında geçmesi bekleniyor. Ulemadan gelen bu adayların ikisi de hukuk eğitimi aldı. Ruhani daha çok siyasi görevlerde bulundu ve güvenlikle ilgili alanlarda çalıştı. Reisi ise adli görevlerde bulundu. Halihazırda Ulema Özel Mahkemesinin Başsavcısı olan Reisi, geçen yıl Mart ayında İran’ın en büyük dini vakıflarından birisinin Astane Kudsi Rezevi’nin başına geçti. Ülkenin bir çok yerinde çok farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketleri olan bu vakfın ekonomik değerinin 15 milyar doların üzerinde olduğu düşünülüyor. Dini vakıfların yöneticileri Rehber Hamanei tarafından atanıyor ve yalnızca ona hesap veriyor. Böyle üst düzey görevdeki birisinin Hamanei’nin müsaadesi olmadan cumhurbaşkanlığı için aday olması sözkonusu değil. Bu yüzden Resi’ye Hamanei’nin gözde adayı olarak bakılıyor. Hatta bazıları Reisi’nin Hamanei’nin yerine liderlik makamına hazırlandığını iddia ediyor. Fakat muhtemel yenilgisi veya kazansa bile düşük bir farkla kazanması liderlik iddiasına zarar verebilir.

Reisi’nin iki büyük zaafı var. Birisi 1988’de cezaevlerinde bulanan rejim karşıtlarının infaz edilmesinde oynadığı rol. Fakat bu aynı zamanda rejime ne denli bağlı olduğunu ve inançlarında katı olduğunu gösteriyor. Reisi’nin ikinci zaafı ise siyasi kariyerinin olmaması. Dolayısıyla geniş halk kesimleri tarafından fazla tanınmıyor. Ancak bu bir avantaja da dönüşebilir. Zira sistem içindeki yozlaşmadan veya aksaklıklardan sorumlu tutulması zor. Reisi, JAMNA’nın yapamadığını yapmayı başardı ve Koruyucular Şurası’nın da birçok  adayı veto etmesi suretiyle yaptığı katkıyla muhafazakar cenahı birleştiren  ortak aday olarak ortaya çıktı. Kendisini bağımsız ve partiler üstü tanıtması işini kolaylaştırıyor. Halihazırda JAMNA’nın temsil ettiği geleneksel muhafazakarların desteğini garantilemiş görünüyor. Ayrıca Ahmedinecad kabinesinden olan bazı kişileri ekibine dahil ederek neo-radikal kesimin de desteğini almayı hedefliyor. Nitekim şimdiden Yüksek Milli Güvenlik Konseyi’nin eski genel sekreteri Said Celili ile radikal din adamı Ayetullah Mesbah Yezdi’nin desteğini aldı. Bu durumda Mir-Selim ile Galibaf’ın seçim yarışında sona kadar devam edip etmeyeceği önemli. Özellikle en son cumhurbaşkanlığı seçiminde altı milyon civarında oy olan Galibaf’ın tavrı bir hayli etkili olacak.

Ruhani ise reformcu, teknokrat ve pragmatist kanadın ortak adayı. Onun da Rehber Hamanei ile yakın ilişkisi olduğu biliniyor. Hamanei zaman zaman hükümetin politikalarını eleştirse de bu Ruhani’ye karşı tavır aldığı anlamına gelmiyor. Bununla beraber 19 Mayıs seçiminde Ruhani’nin iktidardaki dört yıllık performansı değerlendirilecek. Bu çerçevede nükleer anlaşma ve ekonominin durumu öne çıkacak. Nükleer anlaşma hükümet tarafından büyük bir başarı olarak sunulsa da ciddi şekilde eleştiriliyor. Özellikle yaptırımların kalkmasındaki aksaklıklar ile Trump yönetiminin İran’a yönelik sert söylemleri hem İran’ın Batı ile ilişkilerinin hem de nükleer anlaşmanın sorgulanmasına neden oluyor. Nükleer anlaşmadan sonra petrol satışı üzerindeki kısıtlamalar kalktı; ABD İran’ın dondurulmuş fonlarından bir kısmını iade etti; İran’ın sivil havacılık için yeni uçak almasının önü açıldı. İran ekonomisinde kaydedilen gelişmelere rağmen dar gelirli kesimler ile kırsalda yaşayan insanların ekonomik durumlarında pek bir iyileşme kaydedilemedi. Reisi’nin bu durumu dikkate alarak popülist bir söylem geliştirmesi bekleniyor. Ruhani’nin sorunlarından birisi de yolsuzluk. Geçen yıl ortaya çıkan bazı kamu iktisadi teşekküllerinde idarecilerin aldığı astronomik maaşlar meselesi bu açıdan Ruhani’nin elini zorlayacak. Bununla birlikte geçen yıl Şubat ayında yapılan parlamento seçimlerinde Cumhurbaşkanı Ruhani ile birlikte hareket eden reformcu-teknokrat ittifakı kayda değer bir başarı göstermişti. Aynı ittifak sürüyor ve benzer bir başarının tekrarlanması mümkün görünüyor.
————————————————-

Kaynak:

http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/Analiz/5098?s=orsam|turkish

[i] Yrd.Doç.Dr. Bayram SİNKAYA, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesidir ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (ORSAM) danışman olarak çalışmaktadır.
Yazar
Dr. Bayram SİNKAYA

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen