Almanya’daki G-20 Toplantısı: Neden Toplanıldı, Ne Görüşüldü, Neler Oldu?

“G-20 (Yirmiler Grubu), dünyanın en gelişmiş/sanayileşmiş ve sanayileşmekte olan ekonomilerine haiz 19 ülke ile Avrupa Birliği Entegrasyon Kurumu’ndan oluşmaktadır. G-20, dünya nüfusunun üçte birini ve gayrisafi hasılasının yüzde 80’ini kapsamaktadır. Grup; ABD, Çin, Japonya, Almanya, Fransa, Büyük Britanya, İtalya, Rusya, Hindistan, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Endonezya, Kanada, Güney Afrika, Güney Kore, Meksika, Türkiye ve Suudi Arabistan’dan oluşmaktadır.”

*****

Doç. Dr. İsmail ERMAĞAN

Bu devletler, ekonomi-güvenlik gibi ülkeleri etkileyen temel hususlarda olası çözümler üretmek amacıyla bir araya gelip, gerekli gördükleri küresel siyaset meselelerini tartışmaktalardır. Son G-20 toplantısı için liderler, 7- 8 Temmuz’da Almanya’nın Hamburg kentinde bir araya gelmiştir. Bu yüzden de bu toplantı, G-20 Hamburg olarak isimlendirilmiştir. Ev sahibi Almanya, “Birbirine bağlı bir dünyayı şekillendirmek” sloganıyla toplantıyı nitelemiştir.

Zirvenin ana gündemi, küreselleşme ve güvenlik olarak yansıtılmıştır.[i] Diğer gündem temaları; iklim değişikliği, Afrika ile ortaklık, göç ve sağlık, dijitalleşme, kadınların güçlendirilmesi ve istihdam olarak deklare edilmiştir. Zirvenin kendi gündemi dışında, terörle mücadele, Suriye ve Ukrayna’daki çatışmalar, Kuzey Kore füze denemeleri gibi uluslararası güvenlik konuları da ele alınmıştır.

İlk büyük gündem maddesi olarak, reel ve olası korumacılık politikalarına karşılık ticaretin küresel boyutta serbestliği tartışılmıştır. Örneğin Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G-20 Liderler Zirvesi’nde “sınırsızca açık bir dünya ekonomisi inşa etme” çağrısı yapmıştır. Buna dünyanın ticaret devi ülkelerinden biri olan Almanya da destek vermiştir. Bu iki devlet liderlerinin açıklamalarında, ABD’nin yeni başkanı Trump’ın “yeni moda korumacılık söylemleri”ne yönelik itirazın yüksek tonunu görmek mümkündür. Çin ayrıca BRICS Ülkeleri’nin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) G-20’nin küresel düzlemdeki rol ve etkinliğine katkıda bulunması gerektiğini belirtmiştir.

İkinci başlıca zirve gündemi olarak, terör-kaçakçılık-göç vb. küresel güvenlik meseleleri ele alınmıştır. Örneğin; ülkesi yakın zamanda terörün hedefi olan İngiltere Başbakanı Theresa May ise G-20’nin gündeminde terörle mücadelenin üst sırada olmasını isabetli bulmuştur. Fakat bütün dünya bilmektedir ki, terör ve gelişmiş devletler ilişkisi yaman bir durumdur. Bunun altını çizmek açısından, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin silah satış kalemlerine bakmak yeterli olacaktır.

Tüm bunlara ek olarak, iklim değişikliği-güvenliği konusundaki ihtilaf giderilememiş, zirvenin sonuç bildirgesinde ABD’nin Paris Kararı’nın not edildiği vurgulanmıştır. Ayrıca, ABD’nin emisyonları düşüren, ekonomik büyümeyi destekleyen ve enerji güvenliği ihtiyaçlarını iyileştiren bir yaklaşıma bağlı olacağını bildirdiği ifade edilmiştir. Hatırlatılmalıdır ki, Trump hem ticaret hem de iklim konusunda “önce Amerika” yaklaşımını savunmaktadır. Bu politika bağlamında, ABD’nin özellikle Avrupalı müttefikleri ile ilişkilerinde sert rüzgârlar esmektedir. ABD hariç olmak üzere tüm G-20 üyeleri, Paris Anlaşması’nı geri dönülmez olarak niteleyip, büyüme hususunda G-20 Hamburg İklim ve Enerji Eylem Planı Belgesi üzerinde mutabık kalacaklarını belirtmişlerdir.

Almanya’nın bu zirveden sonra, ABD’ye daha yüksek sesle itiraz edeceği tahmin edilmektedir. Bu bağlamda da Çin ile diyalog kuracağı; buna karşılık olarak ise ABD’nin Rusya ile daha gelişmiş bir diyalog yoluyla etkileşime gireceği düşünülmektedir. Yaşar Aydın durumu şu şekilde değerlendirmektedir: [ii]

“Almanya iktisadi çıkarları nedeniyle küreselleşmenin ve serbest ticaret sisteminin selametinden yana olmak zorundadır. Bu durum onu Çin’e yakınlaştırsa da, ne AB ne de Çin ile birlikte mevcut liberal küresel düzene hamilik yapacak güce sahip olmadığının bilincindedir. Bundan dolayı kısa ve orta vadede (diyelim, 10 ila 20 yıl içinde) ABD ile Almanya arasında bir kopuşun yaşanacağı, en azından Almanya tarafından tercih edilmeyeceği söylenebilir. Ancak Almanya’nın liberal küresel düzenin hamiliğini artık ABD’ye bırakmak istemeyeceği, bu noktada ABD’nin hegemonyasına ortak olmak isteyeceği öngörülebilir.”

G-20 ülkelerine getirilen temel eleştiriler nelerdir?

Kısa cevabın üç saç ayağı şunlardır: Küresel adaletsizlik – küresel yoksulluk – küresel güvensizlik. Diğer ifadeyle, G-20’ye gelen eleştiriler arasında; G-20’nin sahip olduğu zenginliği dünyanın fakir ülke ve insanlarıyla adil bir biçimde paylaşmayıp, sömürü düzenine devam etmesi, dünyada fakirliğin kapitalist sistem üzerinden sürdürülmesinin başat aktörü olması, aşırı sanayileşmenin ve sınırsız küreselleşmenin yol açtığı problemler, finansal sistemde ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler-çarpıklıklar, G-20 Ülkeleri’nin çevreye verdiği zararlar bulunmaktadır.

Anlatılanların yanı sıra, zirvede dünya kamuoyunda merak uyandıran birtakım görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelere; Trump-Putin ve Merkel-Erdoğan görüşmesi örnek olarak gösterilebilir. Küresel siyaset ve dengelerin yeniden şekillendiği dönemde Rusya ve ABD gibi iki küresel liderin yaptığı görüşme elbette ki uluslararası arenada ilgi uyandıran konularından biri olmuştur. Bu görüşmenin detayları yakında kendini daha detaylı bir biçimde belli edecektir. Diğer yandan, Almanya ile Türkiye görüşmeleri ele alındığında, ülkeler  arası politikalarda devam eden türbülansa rağmen bu iki önemli ülkenin görüşmelerine halen devam etmesi gözden kaçmayan bir detaydır.

Toplantı neden Hamburg, özellikle de Sternschanze’de organize edildi?

Öncelikle ifade edilmelidir ki, Almanya’da kapitalizm ve küreselleşme karşıtlığı toplumda taban bulmuş, hatta siyaseten temsil özelliği kazanmıştır. Türkiye’de “NATO’dan çıkalım” bir yıkım sebebi iken, Almanya’da bu söylemin yanı sıra “küresel sermayenin jandarmalığına hayır” diyen bu protestocu gruplar, örneğin Sol Parti’yi (seçimlerde ortalama yüzde 10 almaktadır) desteklemektedir.[iii] . Kolektiflerin eski mekânı olan Sternschanze’yi bilen bilir. Bu semtte çok sayıda solcu grup yaşamaktadır. Bırakın Almanya’yı bütün Avrupa’da cafe-ev-toplanma yerleri-sokak kültürü bağlamında bu nebze iç içe geçmişlik durumuyla karşılaşılmadığı dile getirilmektedir.[iv] “Solcuların yaşam alanı” olarak adlandırılan bu yerde toplantının organize edilmesi elbette ki yasak değildir, ancak biz teşhisimizi şu şekilde koyalım: Bu durum açık bir ifadeyle; kapitalizmin ve ekonomiye egemen güçlerin bir güç gösterisidir. Marx’a, Bakunin’e bir selam sarkıtmadır. Hamburg, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bu tarz bir durumla karşılaşmamıştır. Sokaklar polis ve gösterici kapışmaları ile çalkalanmış, arabalar ve binalar kundaklanmış, dükkânlar ve alışveriş merkezleri yağmalanmıştır. Çok sayıda kişinin yaralandığı olaylar, G-20 toplantısından daha çok yankı uyandırmıştır, dense yeridir. Öyle ki, burada gerçekleştirilen gösterilerin “lideri” olduğu ifade edilen Andreas Blechschmidt adlı şahıs şu sözleri sarf etmiştir: “Biz böyle bir şey planlamamıştık. İşler zıvanadan çıktı. Yanlış yaptık.”  Eylemcilerin bu durumdan çıkarması gereken ders, sokakta işlerin bazen tiyatroya dönebildiğidir, hem de senaristlerin istediği tonlarda ve istediği boyutlarda.

———————————–

[i] Toplantının 9 ana maddesi şu şekildedir: 1- Dünya ekonomisi, ticaret ve finans piyasaları, 2- İklimin korunması, 3- İltica ve göç, 4- Kalkınma yardımları ve beslenme, 5- Sağlık, 6- Terör finansmanı, para aklama ve yolsuzlukla mücadele, 7- Dijitalleşme, 8- Kadınlar ve 9- İstihdam.

[ii] Yaşar Aydın, “Yeni Alman Dış Politikası: Ne ABD ile ne ABD’siz”, 08.07.2017, http://www.star.com.tr/acik-gorus/yeni-alman-dis-politikasi-ne-abd-ile-ne-abdsiz-haber-1234787/, (Erişim Tarihi: 08.07.2017)

[iii] İsmail Ermağan, Avrupa Birliği Bağlamında Türkiye-Almanya İlişkileri, Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2012, IX/20, s. 73-91, s. 84-85.

[iv] Tan Morgül, “G20 Zirvesi’nin ‘korsan’ ev sahibi Hamburg”, 08.07.2017, http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40542075, (Erişim Tarihi: 08.07.2017)

—————————————————–

Kaynak:

https://ankasam.org/almanyadaki-g-20-toplantisi-neden-toplanildi-ne-gorusuldu-neler-oldu/

17.07.2017

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen