Tarım ithalata bağımlı halde

Tarım demek tohum demek. Sertifikalı tohumda yerli üretim arttıkça dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz. Ancak sebzede ithalat bağımlılığı devam ediyor. Bu nedenle döviz fiyatındaki artış tohumda maliyet artışına yol açıyor. Tohumda, sertifikalı tohumluğun zamanında ve uygun bir fiyatla çiftçimize ulaştırılması tarımsal üretimin artırılması açısından önem taşıyor.

*****

Prof.Dr. Güngör URAS

Tarım ürünleri fiyatlarının, gıda fiyatlarının artışının arkasında tarımda kullanılan ana girdilerin, mazot, gübre, tohum, ilaç, elektrik girdilerinin fiyatlarındaki artış var. Tarımda üretici ana girdilerden mazot, gübre, ilaç ve elektriğe giderek daha fazla ödeme yapınca, tarım ürünleri fiyatları da artıyor.

2017 yılında gübre fiyatları 2016 yılına göre yüzde 26.4 ile yüzde 37.6 arasında arttı. Uluslararası gübre fiyatları, 2013 yılından itibaren gerilemeye başlamıştı. 2016’nın son aylarında fiyatlar, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artmasıyla yükselme trendine girdi.

Tarımda 2016 yılında 6 milyon 750 bin ton gübre kullanmıştık. 2017 yılında gübre fiyatlarının artması sonucu gübre talebi geriledi.

Fiyat arttıkça gübre kullanımı azalıyor. Halbuki gübrenin bilinçli kullanılması, üretim artışı bakımından önemli. Gübre kullanımının sürdürülebilir olması için çiftçinin gübre maliyetinin aşağıya çekilmesini sağlayacak desteğe ihtiyaç var.

Destek önemli

Mazot fiyatları 2017 yılında yüzde 15.9 artarak 4 lira 40 kuruştan 5 lira 10 kuruşa yükseldi. Mazotun satış fiyatının yarıdan fazlası vergiden oluşuyor.

2017 yılında kullanılan mazot bedelinin yaklaşık yarısının destek olarak 2018 yılında çiftçiye ödenmesine karar verildi. Ancak desteklerden sadece Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki kayıtlı çiftçiler yararlanabiliyor. Yaklaşık 9 milyon hektar tarımsal alanda üretim yapanlar kapsam dışı kalıyor.

Devlet, ana girdilerden mazot ve gübre girdilerinin yükünü azaltmak için kullananlara bütçeden destek veriyor.

2018 yılında gübreye 953 milyon, mazota 1.5 milyar lira destek bütçesi ayırıldı. Tarım üretiminde elektrik de önemli bir girdi. Çiftçiler ve hayvancılık işletmeleri elektrik maliyetinin aşağıya çekilmesi için tarımda kullanılan elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV’nin kaldırılmasını, tarımda kullanılan elektrikten pay ve fon alınmamasını istiyor.

Dışa bağımlı olmak kötü

Tarım demek tohum demek. Sertifikalı tohumda yerli üretim arttıkça dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz. Ancak sebzede ithalat bağımlılığı devam ediyor. Bu nedenle döviz fiyatındaki artış tohumda maliyet artışına yol açıyor. Tohumda, sertifikalı tohumluğun zamanında ve uygun bir fiyatla çiftçimize ulaştırılması tarımsal üretimin artırılması açısından önem taşıyor.

Tarımda kullanılan ilaçlarda bütünüyle dışa bağımlı duruma geldik. Tarımda mücadele ilaçları olarak yılda 250 milyon dolar dolayında ithalat gerçekleşiyor. Şimdilerde mücadele ilaçlarına ek olarak bitki gelişimini düzenleyici ilaçlar ithalatı da başladı. Döviz fiyatlarındaki artış, ilaç girdisi yükünü önemli ölçüde artırıyor.

Bu bilgileri Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nden aldım. Tarımda kullanılan girdilerde ithalat bağımlılığı devam ettikçe, girdi maliyetlerinin döviz fiyatına bağlı olarak artmasına razı olacağız. Çözüm, hiç olmazsa gübre, tohum, tarım ilaçları gibi ana girdilerde ithalat bağımlılığından kurtulmak için yerli üretimi artırmaktır.

——————————————

Kaynak:

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/gungor-uras/tarim-ithalata-bagimli-halde-2589492/

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen