Esrarın Esrarı… PKK’nın Uyuşturucu Ticaretinde Akıl Almaz Bilgiler!

Narkotikle, narko-terörle ve onların hamileri ile mücadelenin ne kadar önem taşıdığına dair devasa bir gerçek! O yüzden, PKK’ya müsamahakâr davranmalarına, destek vermelerine, lobi faaliyetlerine, taban tutmasına izin vermelerine rağmen, Avrupa ülkeleri için sorun çok daha büyük; başka PKK terörü ve uyuşturucu ile kirli istihbarat/kirli siyaset arasındaki bağlantılar aslında Batı’nın kavramlarını ve iradesini tehdit ediyor. Kendi ülkelerinde varlık, etki üretmesine, taban tutmasına ve lobi yapmasına fırsat tanıdıkları PKK’nın elde ettiği gelir ve ürettiği etki üzerinden, başta karar verme mekanizmaları ve toplumsal katmanlar olmak üzere bütün milli güç unsurlarını, geleceklerini ve ülkelerini etkilemekte, hatta ele geçirmekte olduğunu görmeleri gerekiyor.

*****

 

Abdullah AĞAR

 

Son iki yılda sadece Diyarbakır’da ele geçen esrarın piyasa değeri: en az 33 milyar dolar! Avrupa piyasa fiyatı bunun en az 3-4 katı.

PKK ve Yancılarının Milyar Dolarları ve Esrarın Esrarı!

Diyarbakır’da son iki yılda gerçekleştirilen narko-terör operasyonlarında piyasa değeri en az 33 milyar dolar olan kubar – toz esrar ve kök kenevir ele geçirildi!

Bu aynı zamanda kaşı karşıya kalınan tehdidin büyüklüğünü de ortaya koyuyor.

2016 ve 2017 yıllarında sadece Diyarbakır’da uyuşturucu ile yapılan mücadelede ortaya çıkan veriler, güvenlik kuvvetleri adına büyük bir başarıyı ortaya koyuyor.

Bununla birlikte dehşet verici bir bilanço var.

Toz ve Kubar Esrarın Piyasadaki Karşılığı:

2016 yılı Jandarma: 39.426 kilosu kubar, 25.227 kilosu toz olmak üzere: 64.653 kilo esrar…

2016 yılı Polis: 16.284 kilosu kubar, 2.910 kilosu toz olmak üzere: 19.194 kilo esrar…

2017 yılı Jandarma: 25.745 kilosu kubar, 66.426 kilosu toz olmak üzere: 92.171 kilo esrar…

2017 yılı Polis: 20.720 kilosu kubar, 4.922 kilosu toz olmaz üzere: 25.642 kilo esrar…

Bu durumda: 2016 ve 2017 yılında ele geçirilen toplam esrar maddesi tam: 201.660 kilo!

Verilerin oluştuğu 10.12.2017 sonrası 22 Aralık 2017’de Lice ve Kocaköy’de yapılan narko-terör operasyonunda ele geçen ve piyasa değeri yaklaşık; 12.5 milyon TL olan 836,46 kg toz ve kubar esrar, bu verilere dahil değil. Dahil edildiğinde toplam: 202.496 kg (202,5 ton) oluyor.

Bütün Bu Rakamlar Neyi İfade Ediyor?

Türkiye’deki uyuşturucu piyasasında esrarın kilosu ortalama 15.000 TL. (yaklaşık: 4.000 USD)

Bu halde ele geçen kubar ve toz esrarın piyasa değeri 809.984.000 (806.640.000) USD (Yaklaşık: 810 milyon dolar)

Korkunç değil mi?

Ama durun!

Asıl korkunç olan rakam bu değil.

Asıl Korkunç Rakamlar Kök Kenevirde!

2016 yılı Jandarma: 72.647.778 kök kenevir… (Yaklaşık: 72,5 milyon kök)

2016 yılı Polis: 1.013.820 kök kenevir… (Yaklaşık: 1 milyon kök)

2017 yılı Jandarma: 7.564.778 kök kenevir… (Yaklaşık: 7,5 milyon kök)

2017 yılı Polis: 207.485 kök kenevir… (Yaklaşık: 0.25 milyon kök) ele geçirdi.

Bu durumda: 2016 ve 2017 yılında ele geçirilen kök kenevir tam 81.433.861 adet. (81,5 milyon kök)

Bunu Nasıl Yorumlamamız Gerekiyor?

1- Doğru toprak, doğru iklim, doğru ekim, doğru sulama, doğru ışık, doğru bitki eğitimi ve doğru beslemeyle saksıcılar (evde gizlice ekim yapanlar) kök başına 500 gram esrar elde edebiliyor.

2- Arazi ekimi yapanların da kök başına bu gramaja ulaşmaları teorik olarak mümkün. Ancak bunun olabilmesi için her biri kökün 2-2,5 metreye ulaşması gerekiyor. Bu da mevcut koşullarda (kanundışılık-gizlilik kuralları-hız kesmeyen operasyonlar nedeniyle erken hasat) pek mümkün olmuyor. PKK ve yancıları ‘bunlara bağlı olarak’ Dünyaca meşhur(!) Hani-Lice-Kulp-Hazro-Kocaköy havzası esrarını kök başına 200 gramı hedefleyerek ekiyor.

3- Uyuşturucu ile mücadele eden birimlerimiz de PKK ve yancılarının pratikte kök başına; 200 gram civarında kubar ya da toz esrar elde etmeyi amaçladıklarını teyit ediyorlar. Ancak yapılan operasyonların etkinliği-üzerlerindeki baskı-gizlilik ve bazı riskler nedeniyle bunun 100-150 gram seviyesinde gerçekleştiğini ifade ediyorlar.

Bütün bu kriterler eşliğinde “çok ihtiyatlı davranıp” hesaplamaları kök başına minimum üretim değerlerinden, yani 100 gr’dan yapacağız.

Buna göre:

2016 ve 2017 yıllarında ele geçirilen 81.433.861 adet (Yaklakşık: 81.5 milyon) kök kenevir PKK, türev ve yandaşları ile uyuşturucu baronlarına kalsaydı, bundan: 8.143.386 kilo (Yaklaşık: 8 milyon 143 bin kilo) esrar elde edeceklerdi.

Burada üretimi başarılan esrarın piyasa verileriyle, ekonomik karşılığına bakmak gerekiyor. Ve asıl burada korkunç bir rakam ortaya çıkıyor: 8 milyon 143 bin kg x 4.000 Dolar = tamı tamına: 32 milyar 572 milyon Amerikan Doları.

Buna işlenmiş olarak ele geçen 810 milyon dolarlık kubar ve toz esrarı da eklediğiniz zaman 33.382 ya da küsuratsız haliyle 33 milyar dolarlık bir piyasa fiyatı çıkıyor. 33 Milyar Dolar!

Bu sadece esrar ve türevlerine ait!

Ve sadece Diyarbakır!

Terörün ve Uluslararası Kirli İstihbarat Operasyonların Ana Fonu Pkk’nın Uyuşturucu Gelirlerinden!

PKK, türevleri, bağlantıları, yancılar ve diğerleri ise sadece bununla yetinmiyor. İmalatını, ticaretini ve transferini yaptıkları başta eroin ve kokain olmak üzere diğer doğal ve sentetik-kimyasal uyuşturucular üzerinden de milyarlarca dolar kirli parayı ceplerine indiriyorlar.

Bu kirli parayı; terörlerini ve kirli işlerini finanse etmekte kullanıyorlar.

Elbette bu işte yalnız değiller!

Doğal olarak bu işleri çevirebilmeleri, uluslararası transferler yapabilmeleri, uluslararası piyasaya girmeleri, yer edinmeleri ve kontrol edebilmeleri için hamileri, yönlendiricileri ve ortakları var. Doğal olarak bunun bir bedeli ve karşılığı da! Bu devasa paranın aslan payı, başta üst düzey olmak üzere paylaşılıyor. Bunlar sadece PKK’nın terör baronları ile uyuşturucu baronları filan da değil. Burada suça dahil olan küresel işbirlikçiler ve stratejik ölçekte kirli işler çeviren istihbarat servislerin himayesi-yönetimi ve yönlendirmesi söz konusu.

“PKK’dan Gelen Kirli ve Kanlı Para Nerelerde Kullanılıyor?”

Bunu bilmek pratikte çok mümkün değil. Ancak geçmişte yaşanan skandallara bakarak, bu kirli ve kanlı paranın; darbelerin – komploların – diğer terör örgütlerinin – vekaletler savaşlarının – hibrit terör uygulamaların – psikolojik savaşların – lobilerin – psikolojik savaş operasyonlarının ve ilgili medya alanlarının yemlenmesinde ve fonlanmasında, eli kanlı ve kirli teröristlerin “sözde” birer özürlük savaşçısı gibi gösterilmesi adına yapılan teşvikler – operasyonlar ve kamu diplomasi faaliyetlerinde, finans-fuhuş-kumar gibi alanlarda, velhasıl legal ve illegal sayısız alanda kullanıldığını bilmek gerekiyor.

Ve tabii paylaşıldığını da!

Bu aslında bir tarafıyla PKK’nın neden desteklendiğini de açıklıyor.

PYD/YPG ve DSG’nin oluşmasındaki ve korunmasındaki esrarı da!

Başka PKK olmak üzere, terör örgütlerinin, terör ve uyuşturucu baronlarının, dış istihbarat ve küresel hamilerinin kontrolünde ‘başta Hani-Lice-Kulp-Hazro ve Kocaköy üzerinden’ şekillenen bu devasa kirli rant;

– Terörü,

– Terörün yaptığı lobiyi (özellikle kıta Avrupası-ABD, Baltık ve Rusya),

– Terörün himaye edilmesini,

– Terörün meşrulaştırılması (“sözde” bir özgürlük savaşçısına dönüştürülmesi ve legalleştirilmesi)

– Uluslararası örtülü ve kirli operasyonların fonlanmasını,

– Irak ve Suriye başta terörün konvansiyonel bir güce dönüşmesini,

– Terörün siyasallaşmasını,

– Terörün diğer ayaklarını (coğrafi-kültürel-sosyolojik-psikolojik-kamusal-taban-ticaret) fonuyor.

Devletler, İnsanlık ve Gelecek İçin Birincil Tehdit!

Bununla birlikte terör uyuşturucu üzerinden sadece müptela olanları değil, kullanan insanların ve yaşadığı toplumun bugününü ve geleceğini de zehirliyor. Esrar; terörün hamilerini, kirli işleri fonlaması, insanı-insanlığı ve geleceği kirletmesi-zehirlemesi nedeniyle, sadece Türkiye’yi değil, bütün insanlığı primer (birincil) tehdit ediyor.

Bugün PKK’nın ve bağlantıda olduğu terör ve uyuşturucu baronlarının ana pazarını Kıta Avrupası oluşturuyor. Almanya-Fransa-Hollanda-Belçika-İngiltere ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere Avrupa’yı zehirleyen uyuşturucunun ana tedarikçisi PKK ve türevleri. Avrupa’nın uyuşturucu ihtiyacının yüzde 75-80’ini PKK sağlıyor. Avrupa ayağında piyasa fiyatları, Türkiye’den çok daha yüksek.

İstanbul’da piyasa fiyatı kilo bazında 15.000 TL, yani 3.500 Euro olan esrarın “baz fiyatları ülkeden ülkeye, hatta şehirden şehre değişse de” Avrupa’da piyasaya sürüldüğü an fiyatları katlanmaya başlıyor.

Örneğin;

– Esrarın (yeşilin) kilo bazında Hamburg’ta 4-5.000 Euro’ya, sokakta gramajla 8-12.000 Euro’ya,

– Bayern’de ise kilo bazında 8-10.000 Euro’ya, sokakta gramajla 15.000 Euro seviyesinde satıldığı ifade ediliyor.

Yani üretim, transfer ve pazarlama aşamalarında, güvenlik kuvvetleri tarafından ele geçirilerek imha edilen uyuşturucunun Avrupa fiyatı, Türkiye’nin ortalama 3, hatta 4 katı.

Bu da şu demek: Türkiye’deki piyasa fiyatı 33,4 milyar dolar olan ele geçirilmiş esrar ve hammaddesinin Avrupa’daki karşılığı artısı eksisi ile 120 milyar Euro!

Evet, 120 milyar Euro.

İnanılmaz bir rakam.

Narkotikle, narko-terörle ve onların hamileri ile mücadelenin ne kadar önem taşıdığına dair devasa bir gerçek! O yüzden, PKK’ya müsamahakâr davranmalarına, destek vermelerine, lobi faaliyetlerine, taban tutmasına izin vermelerine rağmen, Avrupa ülkeleri için sorun çok daha büyük; başka PKK terörü ve uyuşturucu ile kirli istihbarat/kirli siyaset arasındaki bağlantılar aslında Batı’nın kavramlarını ve iradesini tehdit ediyor. Kendi ülkelerinde varlık, etki üretmesine, taban tutmasına ve lobi yapmasına fırsat tanıdıkları PKK’nın elde ettiği gelir ve ürettiği etki üzerinden, başta karar verme mekanizmaları ve toplumsal katmanlar olmak üzere bütün milli güç unsurlarını, geleceklerini ve ülkelerini etkilemekte, hatta ele geçirmekte olduğunu görmeleri gerekiyor.

Öte tarafıyla terör, bugün ürettiği güç ve elde ettiği alanlarla uluslararası dengeleri ve ilişkileri bozuyor.

Yani destek sundukları ve himaye sağladıkları yıkıcı ve bölücü terör, sadece Irak ve Suriye’yi değil, aslında Kıta Avrupa’sını, ABD’yi ve uluslararası dengeyi dizayn etmeye çalışıyor.

Aslında PKK’yı yönettiğini zannedenler, PKK tarafından yönetiliyor.

Açıkçası bu konuda PKK’nın çokta mahir olduğunu görmek gerekiyor.

PKK: Bir Terör Holdingi ve Terör Tarikatı

Burada sadece 2016-17 yıllarında Diyarbakır’da ele geçirilen esrar ve türevleri üzerinden bir değerlendirme yaptık.

Bununla birlikte bir de ele geçirilemeyenler var!

Daha da ötesi konu sadece esrar değil! PKK, türevleri, bağlantıları, yancılar ve diğerleri eroin ve kokain başta olmak üzere diğer doğal ve kimyasal uyuşturucular üzerinden de yüzlerce milyar Dolar/Euro kirli parayı ceplerine indiriyorlar.

Örneğin PKK’nın Afganistan-Pakistan ve İran üzerinden getirip Avrupa’ya transfer ettiği eroinin Almanya’daki kilo bazında 90 ilan 120 bin Euro arasında olduğu ifade ediliyor.

Avrupa PKK’ya kaptırdığı parasıyla hem çürüyor/çöküyor, hem de anlaşılamaz bir şekilde PKK’yı desteklemeye devam ediyor. Bu yanlış politikayı anlamlandırmak kendi koşullarında pek ala mümkün, ama doğru olduğunu kavramsal, ilkesel ve insani değerler adına kabul etmek mümkün değil. Doğal olarak bu kirli paranın nerelerde paylaşıldığı, özel ve tüzel kişileri nasıl ve nerelerde beslediği ve desteklediği, nerelerde stoklandığı, nerelerde kullanıldığı da büyük önem taşıyor.

Terör ve uyuşturucu sadece insanları ve insanlığı öldürmüyor. Elde ettiği rant üzerinden adım adım teröre destek veren karar vericileri-devletleri-toplumları-insanları-insanlığı ve geleceği ele geçiriyor. İnsanlık ölüyor!

Yıkıcı bölücü bir terör örgütüne sırf kendi hedef ve menfaatlerine hizmet ediyor diye destek veren iradeler, sadece Irak ve Suriye’de yaşanan bozguna değil, küresel ölçekte ve asıl kendi ülkelerinde yaşanan bu insanlık bozgununa ve suça ortak oluyor.

Peki PKK ve yancıları Türkiye piyasa fiyatı en az 33,4 milyar dolar, Kıta Avrupa fiyatı en az 120 milyar Euro olan uyuşturucuyu paraya çevirebilmiş olsaydı?

Ne tanklar ne toplar ne füzeler alırlardı?

Daha başka?

KCK/PKK/YPG/DSG’ye destek veren kimleri satın alırlardı kim bilir?

Belki de almışlardır çoktan!

Öyle ya, PKK’nın ne olduğunu bizden çok daha iyi bildiklerine eminim.

O zaman?

Ve öte tarafıyla!

Karşımızda PKK teröründen çok daha büyük bir sorun var.

PKK’nın kirli parasının neler yapabileceği?

Kimleri ve neleri satın alabileceği?

Kimlerin ağzının sulandırdığı?

Ve hepsinden öte PKK’nın artık sadece bir terör örgütü değil, tam bir terör holdingi ve tam bir terör tarikatı olduğu gerçeğidir…

Legal, illegal, beyaz, gri ve karanlık dünyada, legal-illegal-beyaz-gri ve karanlık terör estiren bir terör holdingi ve bir terör tarikatı!

Kısa Not:

Türkiye bugün uyuşturucu ile mücadelede büyük başarılar ortaya koyuyor. Son iki yılın istatistiğinden bunu görmek mümkün. 2016 yılında başlayan etkin mücadele, 2017’de kendisini gösteriyor. Etkin denetim ve sürekli operasyon olduğu için ekim alanlarında yaşanan büyük daralma kök rakamlarına yansıyor. 2016’da ele geçen yaklaşık 74 milyon kök kenevir, 2017’de yak 8 milyon köke düşüyor.

Buna karşılık kubar ve toz esrardaki görece değişiklikler, artış ve azalışlar ise 2016’dan işlenen ve depolanan uyuşturucunun, 2017’de üretilen ve işlenenle birlikte ele geçirilmesiyle, üretim-imalat-depolama-transfer ve piyasaya sunuluşuyla, alan farklılıklarıyla ilgili pek çok ayrıntıyı içinde barındırmasından kaynaklanıyor.

Öte tarafıyla 2016 öncesi uyuşturucuyla mücadelenin verileri ile PKK, Yasadışı Silahlı Sol (YDSS) ve FETÖ’nün doğrusal ve doğrusal olmayan bağlantıları çok önem taşıyor.

————————————

Kaynak:

http://www.turksam.org/tr/haberin-yorumu-detay/1655-esrarin-esrari-pkk-nin-uyusturucu-ticaretinde-akil-almaz-bilgiler

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen