Ey Çöl Anlat Bana

Ey çöl … 

Nazlı kum taneleri sana o serencamı anlatsın, başımdan geçti an be an…

Meğer bir masalmış, yaşadım sandım, güz cennetleri yalan!

Düşmüş zavallı gülücükler, gösteriş düşkünü kahkahalar …

Hayat bir rüya, sevdaları anlatan ninniler serapmış  

Bildim, ona giden ateşten yollar tek…tek bir sevgili var gönlümü alan…

Duy beni ey çöl, duy ki deryalar senin olsun…

 

Ey çöl ceylanı,

Geceler gibi karanlık gözlerin gözlerim, yüreğimdir kirpiklerinde incileşen yaş,

Hangi müjdeler başına kutlu tacdır, haydi söyle…

Saba rüzgarları sana hangi esrarlı ilahiyi fısıldadı yavaş yavaş  

Bana mutluluğun adını söyle !! Güle hasret su yanar mı çölde?

Ya gül gülce düşler mi aşk ile yanan şeyda bülbülleri ,

Anlat!! Karanlık gecelerime nur üstüne nur gelsin… 

 

Ey çöl yılanı,

Hasretin hasretimdir ki nice yıl bekledin o kutlu sevgiliyi…

Göz bebeklerinde durdu mu o muhteşem zaman,

Alemlere rahmet gül yüzlüyü gördüğün an,

Kalbin hangi aşk diyarlarına açtı kanat … 

Ya güvercin ne dedi, ankebut nasıl dile geldi, anlat , haydi anlat!

Anlat ki odlara bulanmış garib gönlüm huzur bulsun… 

 

Ey çöl doğanı,

Kanadında yaşayan hürriyet ki gönlümdür ve seninle sırdaş 

Hangi şahikalarda nöbetlerdeydin, hangi leyli selamındır,

Sevda deryalarında kimi aradın, kiminle oldun yoldaş?

Gözlerin… Ah…Sevgiliyi aşkla bilen gözlerin ne güzel,

Hikayen cennetlerden renk almış, canım cananına feda,

Söyle bana, ruhum alemlere rahmet olanın sırrını bilsin…  

 

Ey çöl fidanı…  

Acelen neydi büyümek için , hangi elleri bekledin ufuklarca sabırlarda?

Gölgen O gül yüzlünün huzurundayken boyun büküp bekledin mi öylece?

Gönlün hangi kutsal yangınların suyunu içti kana kana,

Anlat bana, cennetinin adı nedir, dualarının esrarı ne?

Mekanlar ötesinde kiminlesin can cana?

Söyle, sabır taşlarımda açan yaz çiçeğim nasıl solsun…

 

Ey çöl bebeği,

Tan yerinde için için ağlıyorsun, yüreğinde boncuklanan yaşlar benim,

Ne olur benim olsun o bebeklik rüyaların, saflığına bana ver,

Ve düşlerinde yaşadığın o sırdır ki kesreti vahdete bağlar  

Gül yüzlü sultana hazılık mı tepelerde dönenen o kutlu izler ?

Vur topuğunu taşlara ne olur, vur, bir daha vur!

Ruhum yıkansın , avuçlarıma zemzem deryaları dolsun…

 

 Ey Çöl Cananı,

Beklediğin benim de şah damarımdır, benimdir gözlerindeki ay ışığı inci,

Niye çöllerdesin, hangi aşk yıldızlı gecelerce güzel kıldı seni?

Kim muştuladı sana zamanları zamansız kılan sevinci…

Ölmek ölmeden nasıl bir kaderdir ki satırlarında sevgilinin adı gizli,

Yalan dünya heybende, şafaklarına Adn cennetlerinden haberler var.

Fısılda ne olur o ilahi aşkı , ezel ile ağlıyan ruhum gülsün.

 

Ey çocuk,

Anladım, ezelden bilinirmiş bütün sorularım , cevaplar bir,

Zaman bir rüya, yalancı engel, ufuklarda güllerin sultanı 

Aşk onu terennüm eder , goncalaşır özü, huzurla buluşur canı,

Ol aşk ile yıldız kesmişse çöl, sen selam içinde selamdasın,

Nazlı ilahiler diyarındasın, dualardadır gül dudakların…

Yakarışına yüreğimi kattım, senindir artık ömrüm,

Güllerin en güzelini ver bana, adı Muhammed Mustafa olsun…  

 

Suzan ÇATALOLUK

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen