Ahmet Cevdet Paşa

Lofça doğumlu olmasından ötürü kendisine Lofçalı Ahmet Cevdet Paşa da denmiştir. Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda yetişmiş devlet ve bilim adamı olmakla beraber aynı zamanda tarihçi, şair ve hukukçudur. Osmanlı Devleti’ne büyük katkılar sağlamakla kalmamış; hem İslam âlemine hem de Türk dünyasına faydalı sayısız eser bırakmıştır. Paşa’nın tesiri Türkiye Cumhuriyeti için de önemli olmuştur, eserleri bugünlere uzanmaktadır.

Hukuk konusu ile çok ciddi biçimde yakından ilgili olan Ahmet Cevdet Paşa, İslam hukukunu Mecelle isimli eseri ile çok detaylı ve sağlam bir dille kitap haline getirmiştir. İslam hukuku anlamında baş eser olan Mecelle şer-i kurallar ile batıyı harmanlayan bir hukuk anlayışına sahiptir. Bu temel kaynak hukukta hala atıflar yapılarak kullanılmaktadır. Döneminde çeşitli kanunlar ve kurumların büyük çoğunluğu Cevdet Paşa’nın elinden çıkmıştır.

Ahmet Cevdet Paşa’nın Osmanlı tarihini detaylarıyla anlattığı Tarih-i Cevdet isimli eseri 12 ciltliktir. 1855 ve 1865 yılları arasındaki devletin resmi tarihçisi olarak dönemin siyasi olaylarına yer verdiği eseri ise Tezakir-i Cevdet’tir.

Birçok ilke imza atan Paşa, Türk dili çerçevesi içinde, Türkçe olarak yazılan ilk dil bilgisi kitabı, Kava’id-i Osmaniyye’nin de yazarıdır.

Ahmet Cevdet Paşa, devlet adamlığı, bilim ve hukuk insanlığı, Türk ve İslam edebiyatlarına kattığı çeşitli eserleriyle tanınmanın dışında, ilk Türk kadın romancı kabul edilen Fatma Aliye Hanım’ın da babasıdır. Fatma Aliye Hanım da babası gibi son derece başarılı bir yazardır.

Ahmet Cevdet Paşa, Devletin bir çok mevkiinde çalışmış olup bunlar 5 kere adliye, 3 kere eğitim, 2 kere vakıflar, 1 kere içişleri ve 1 kere de ticaret ve ziraat bakanlığıdır. Onun zamanında hazırlanan kanunların ve kurulan kurumların çoğunluğunda yönlendirici, belirleyici katkısı bulunmaktadır.

 Ahmet Cevdet Paşa’nın Hayatı

Ahmet Cevdet Paşa, 27 Mart 1822’de Lofça’da dünyaya gelmiş ve 26 Mayıs 1895 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Lofça günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde yer almaktadır. Babası, Lofçalı meclis azalarından İsmail Ağa ve annesi Lofça’nın ileri gelenlerinden Topuzoğulları’na mensup Ayşe Sünbül Hanım’dır.

 

Eğitim Hayatı

Ahmet Cevdet Paşa, o zamanların ilköğretime denk eğitimini Lofça’da aldıktan sonra Medrese eğitimi için 1839 yılında İstanbul’a gelmiş ve Fatih Camii’nde medreseye başlamıştır İstanbul’da 8 seneye varan medrese eğitimi görür. Medrese eğitimiyle beraber Murad Molla Tekkesi’nde Mesnevi dersleri almış, müneccimbaşı Osman Saib’den ve Mühendishane-i berri Muallimi Miralay Nuri Bey’den yeni tarz riyaziye dersleri almıştır.

O dönemler Murad Molla Tekkesi alimlerin, şairlerin kısacası ilim adamlarının uğrak yerlerinden biriydi. Ahmet Cevdet Paşa bu mecliste vakit geçirince şiir yazma hevesine kapılmış hatta ilk şiirini de Fehim Efendi’nin konağında yazmıştır. İlk zamanlar şiirlerinde Vehbi mahlasını tercih ediyordu. Fakat bu mahlas başka şairler tarafından da kullanıldığı için Fehim Efendi kendisine “Cevdet” mahlasını vermiştir.

Kariyeri

Ahmet Cevdet Paşa 1845 yılında, 23 yaşında Rumeli kalemine Kadı olarak tayin edilip 150 kuruş maaş bağlanmıştır. Siyaset kariyerine başlaması ise Reşit Paşa aracılığı ile olmuştur. Reşit Paşa, sadrazamlığa geldiğinde yeni kanun ve nizamlar hazırlatacağı zaman bilgili ve açık fikirli bir kişi istemişti. Bunun üzerine Ahmed Cevdet Efendi gönderilmiş ve böylece siyasete girmiştir. Hatta Reşit Paşa’nın çocuklarına öğretmenlikte yapmıştır.

1850 yılında Dar-ül Muallimin müdürlüğüne başladı ve kısa sürede mektebi ıslah etti. Kendisi, bilimsel olan her konunun Türkçe ile yazılabilmesinin mümkün olduğuna inandı ve çeşitli eserleri sadeleştirdi. Burada ciddi hizmetler vererek sınav şekillerini ve öğrenci eğitimi ile ilgili düzenlemeler getirmiştir. Bununla beraber Cevdet Efendi’nin ikinci işi baş katibi olduğu Meclis-i Maarif toplantı ve kararlarıdır.

Bilimin Osmanlı’da yayılmasıyla beraber Fransız Bilimler Akademisi sistemiyle çalışacak bir akademi kurulması fikrini savundu ve padişahın da uygun görmesiyle 1851’de Encümen-i Danis kuruldu. 1855 yılında devletin resmi tarihçisi olarak göreve başladı ve 10 yıl boyunca görevini sürdürdü.

1863 yılında Anadolu Kazaskerliği Bosna-Hersek Müfettişliği olarak atandı. Burada ciddi başarılara imza atan Cevdet Paşa giderek Osmanlı’da önemli devlet adamlarından biri haline geldi. 1866 yılında Halep vilayetine vali tayin edilen Cevdet Paşa burada 2 yıl görev yapıp bu esnada “Fırat” isimli gazete çıkardı.

Ahmet Cevdet Paşa 13 Ocak 1968 tarihinde nazır oldu.

1868 yılında temyiz mahkemesi görevi yapacak olan “Divan-ı Ahkam-ı Adliye”ye başkan olarak atandı. Bu görevde olduğu müddetçe hukuk sistemini dönemin gereksinimlerine göre düzenledi.

1873 yılında ise Maarif Nazırlığı görevine getirilmiş olup daha önce aynı göreve üç kere getirilmiştir. Bu görevi sırasında yine boş durmamış ve Türkçe, mantık ve edebiyat derslerinde okutulmak üzere okullar için kitap yazmıştır.

1874 yılında Yanya valiliğine atandıktan 7,5 ay sonra İstanbula dönmüş ve Adiye Nazırı olmuştur. Adliye Nazırlığı görevi sırasında Ticaret mahkemelerini Adliye Nezaretine bağladı. O sıralarda hakimlere yardımcı olması açısından “Ceride-i Mehâkim” adlı eserini yazmıştır.

1878 yılında Suriye valisi olmasının akabinde Kozanda Kozanoğlu Ahmet Paşa isyanını engelleyip İstanbul’a dönerek Ticaret ve Ziraat Nazırı olmuştur.

1881 yılında Yıldız Mahkemesi’nde Adliye Nazırı olarak görev aldı.

1882 yılında ise Adliye Nazırlığı görevinden istifa edip üç buçuk yıl devlet memurluğundan uzak durdu ve eserlerine yoğunlaştı. 1886’da yeniden Adliye Nazırı olarak atandı ve 4 yıl bu görevi icra etti. Ancak görevinde 4 yıl devam ettikten sonra çalışma hayatına son vermeye karar vermiş; hayatının geri kalanını ailesine ve çalışmalarına ayırmak istemiştir. Ahmet Cevdet Paşa, ömrünün arta kalan zamanlarını ise çocuklarına ve bilimsel çalışmalarına ayırarak geçirdi.

Ahmet Cevdet Paşa, 1856 yılında evlenmiş ve bu evliliğinden 3 çocuk dünyaya gelmiştir. Çocuklarından Fatma Aliye Hanım ilk Türk kadın romancı olarak, Oğlu Sedat Bey ise kaleme aldığı mantık kitapları ile tanınmışlardır. Diğer kızı Emine ise, İttihat ve Terraki Cemiyeti’nde görev almış; siyasete öncülük etmiştir.

Ahnet Cevdet Paşa, 26 Mayıs 1895’te Bebek’teki yalısında hayata veda etti. Naaşı, Fatih Camii bahçesine defnedildi.

Ahmet Cevdet Paşa’nın Eserleri

  • Osmanlı Devleti’nin 1774-1825 yılları arasındaki tarihini anlattığı, 12 ciltlik eseri, Tarih-i Cevdet
  • Âdem’den başlayarak birçok peygambere, halifelere ve padişahlara yer verdiği, en çok bilinen eseri, Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
  • Ahlaki ve siyasi cepheyi anlattığı eseri, Tezakir-i Cevdet
  • 1839-1876 yılları arasındaki hadiseleri belirttiği ve Abdülhamid’e sunduğu eseri, Ma’ruzat
  • Gençlik dönemindeki şiirlerini topladığı eseri, Divançe-i Cevdet
  • İlk gramer kitabı kabul edilen ve Fuad Paşa ile beraber yazdığı eseri, Kavaid-i Osmaniyye
  • Mecelle, Belagat-ı Osmaniyye, Kavaid-i Türkiye, Adab-ı Sedat fi-ilm-il Adab, Hilye-i Seadet diğer eserlerinden bazılarıdır.

 

Kaynaklar

Ümit Meriç, Cevdet Paşa’nın Cemiyet ve Devlet Görüşü, İstanbul, 1970

Seyit Ali Kahraman, Ahmet Cevdet Paşa Eserlerinden Seçmeler, İstanbul, 1992

Fatma Aliye Hanım, Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı, Pınar Yayınları, Sempozyum: 9-11 Nisan 1995,

Ümit Meriç, Bir Osmanlı Sosyoloğu Ahmet Cevdet Paşa

Büyük Britanya Sözlüğü, Cevdet Paşa Maddesi, Cilt No:4, syf. 480

 

Yukarıdaki yazı sayın Betül Şahin’in https://www.bilgiustam.com/ahmet-cevdet-pasa-kimdir/ sayfasında yer alan yazısından alınmış olup, ayrıca http://bilgihanem.com/ahmet-cevdet-pasa-kimdir/ sayfasından da yararlanılmıştır.

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen