Geleneğimizin Yüz Görümlüğü veya Türkistan’da Betaşar Toyu

                                                                             “Jalkın emes, jalpın kımbat

                                                                              Altın emes, saltım kımbat”

                                                                             Birimiz değil, hepimiz kıymetli,

                                                                             Altın değil, örfümüz kıymetli.

                                                                                                       Kazak Atasözü

           

      Türkistan’dayım. 1995 yılı Ekim ayındayız. Haftanın ilk günü… Sınıfımda az sayıdaki öğrencilerime yeni bir konuyu kavratmaya çalışırken onların hiç de istekli ve aktif olmadıkları dikkatimi çekiyor. Sebebini öğrenmeye çalışıyorum ama nafile. Ders bitiyor ama bende merak bitmiyor. Birkaç öğrencimi sınıfta alıkoyuyorum. Biraz uğraştan sonra nihayetinde birisi bir kız arkadaşlarının hafta sonu kaçırıldığını, ailelerin barıştığını ve öğleden sonra “Betaşar” toyu yapılacağını söylüyor. Neden üzüntülü olduklarını sorduğumda ise nüktedan bir kız öğrencim: “Hem kaçarız hem ağlarız hocam!” diye çok anlamlı bir cevap veriyor ve “Siz de gelin toya hocam. Birlikte gidelim. Arkadaşımızı kutlarsınız. Ayrıca bir önemli geleneğimizi tanımış olursunuz. “Davetine” olur” diyorum. Gerek bu toyda izlediklerim gerekse de araştırmalarımdan ortak gelenek iklimimizde çok lezzetli bir yolculuğa çıkıyorum.

       Töreni izlerken köyüm Çıldır-Aşıkşenlik’e,.. Çocukluk ve gençlik dönemlerime kanat çalıyorum bir an. Binlerce kilometre uzaklıkta olan bu iki geleneğin nasıl da bir ocakta piştiği, geliştiği ve de çağları delip günümüze efsunkar bir güzellikle yansıtıldığını zevkle ve gururla seyrediyorum.

      Halamın komşu köye gelin gittiği günler. Erkek tarafı büyük bir salonda misafir edilmiş. Halam iki yanında iki yengem ve başında kırmızı duvağı, ağzında yaşmağı olmak üzere salondaki yüz görümlük töreni için yeni yuvasının fertlerini eliyle selamlıyor. (temanna ediyor)1.[1]Onlar da tıpkı burada olduğu gibi gelinin hediyesini veriyor ya da yanında bulunan diğer gelinlere bir miktar para veriyor. Çay ikram ediliyor. Kaynataya ikram edilen çay özel bir renkte. Yarısı demden, yarısı ise şerbet. Bunun karşılığı da elbette bahşiş. Orada bulunanları bir damat yakını birer birer tanıştırıyor geline. Her tanıştırma sonrası gelinden bir temenna. Son bölümde ise çay ve yemek faslı.

        Anadolu’da “yüz görümlüğü”, “gelin görme” adlarını alan bu güzel geleneğin son yıllarda unutulmakta olduğunu üzüntüyle takip ediyorum. “Betaşar Toyu”nun beni bozkırdaki bir edep dünyasından selamlamasının anlamını ve bende uyandırdığı tarifi imkansız zevki varın siz takdir edin.

        Dilerseniz uzak coğrafyalardaki bizim olan bu Kazak milli geleneğinin gözlemlediğim bazı özelliklerini burada sizlerle paylaşayım.

        “Betaşar” kelimesi “bet” ve “aşar” kelimelerinin birleşik halde söylenmesiyle ortaya çıkmıştır. Yani “Yüz” ve “Açar” kelimelerinin birleştirilmesinden.

        Betaçar, yeni gelinin yüzünü açarak topluluğa tanıştırılması törenidir. Kazak halkının çok değer verdiği milli bir gelenektir.

       Gelinin yüzünü ozan bir genç şiirle açar. “Betaçar” söyleyen gencin bu ozanlığına ek olarak hem türkü yapması hem güzel ve etkili konuşması hem de nüktedan birinin olması gerekmektedir.”Betaçar” her yerde her türlü yapılabilir. Bazı yerlerde gündüz vakti hısım-akrabalar toya çağrılır. Hısım-akrabaların hepsi toplandıktan sonra bu tören yapılır. Betaçar toyunu yürütecek olan ozan genç, toy sahipleriyle önceden anlaşarak geline selam verdireceği aile büyükleri, akraba ve yakınların önem sırasına göre isim listesini çıkarır. Bunları bir türkü formatı içinde karıştırmadan ve şaşırmadan hafızasına yazarak hazırlığını tamamlar.

        Başına yüzünü göstermeyecek şekilde duvak kapatan gelini iki yanına iki eltisini koyarak daha önceden tören için hazırlanmış yere çıkarır. Tören sırasında genç gelinin iki tarafında bulunan gelinlerin elti olarak en yakın seviyede elti olmaları gerekmektedir. Bu geleneğin amacı yeni gelinin ve yanında destek olarak duran diğer gelinlerin sonraki yıllarda aralarındaki sevgi ve saygının düzenli ve ileriye dönük olması hedeflenmektedir. Çünkü ”Kelinin betin kim aşsa sol ıstık” (gelinin yüzünü kim açsa o sıcak, samimi.) biçimindeki sözler önceki gelin olarak destek veren eltilerle de ilgilidir. Bu sırada geline dayanarak tutunan genç eltiler de gelinle birlikte selam verir ve yeni geline örnek gösterirler. Betaçara hazır olan ozan topluluk karşısındaki geline ve topluluğa ithaf ettiği türküsünü söyler. Gelinin evindeki yerini vurgulayarak yeni yuvasındaki damadın yakınlarıyla tanıştırıp selam verdirir. “Betaçar”ın amacı, genç kızın yeni bir aileye gelip hizmetinin değiştiğini bildirmektedir. Gelinin kız günlerindeki giyim alışkanlıklarını terk etmesi ve edepli bir gelin olması yönünde bu törende tavsiyelerde bulunulmaktadır. Tören sırasında söylenen türkünün konusu: Genel olarak büyükler önündeki terbiye ve saygı sorumluluğunu hatırlatma ve ders vermedir. Betaçar söyleyen kişi, aileye yeni gelen geline bu iki gencin mutluluğunu paylaşmak için gelindiğini, bu gelen akrabaların her birinin kim olduğu ve nasıl bir akrabalık bağı olduğunu söyler. Ata anasıyla kayınlarının (kayın ağa, kayın kardeş); Görümcelerinin (kayın abla ve kayın kız kardeş) bazı özelliklerini överek dile getirir ve gelini bu kişilere karşı dizlerini büküp başını eğerek selamlatır. Yakın akrabaların isimlerini söyleyerek de onları tanıştırır. Ata-anasının sözlerini iki defa tekrarlatmadan yerine getirmesi gerektiğini öğütler. Hısım akrabaları misafirliğe geldiklerinde yüzünü asmadan onları saygı ve hürmetle karşılamayı tavsiye eder.

      Selam alan akrabalar genç geline vereceği hediyeyi söyler ve selam verdiren ozanın önüne açılan sergiye ya hediyesini ya da bir miktar para bırakır.

                     BETAÇAR ÖRNEĞİ:

Türkiye Türkçesi                                                      Kazak Türkçesi

Şimdi dinleyin hısımlar,                                           Al tındandar, ağayın,

Türkü çağırıp söyleyeyim.                                        Şırkap enge salayın.

Çift telli dombıramı,                                                  Kos işekti dombıra,

Gümbürtüyle çalayım.                                               Kümbirletip kağayın.

Gün görmüş tecrübeli gibi,                                       Tan asırgan tarlanday,

Dağ eteklerinden saldırayım,                                    Tav bökterlep şabayın.

Toplum karşısına çok çıkıp,                                      Top aldında köp şığıp,

Gösterişli toyun şansıyım.                                         Körkem toydın talayın.

Betini açıp gelinin,                                                    Betin aşıp kelinnin,

Bir işe yarayayım.                                                      Bir kedene jarayın.

Bıldırcın gibi genç gelin,                                           Büldirşindey jas kelin,

Eskilerin örfüyle,                                                       Burunğının saltımen,

Yuvasından atladı.                                                     Bosağadan attadı.

Atıversin nurlanarak,                                                Ata bersin araylap,

Sevginizin ak tanı.                                                     Muhabattın ak tanı.

Gelincanın endamı,                                                   Kelinjannın sımbatı,

Bahçedeki kızıl gül.                                                   Kızıl güldey baktağı,

Güzelliğine baksan,                                                   Kelbetine karasan,

Tahttaki prenses gibi.                                                 Hanşayımday taktağı.

Ak bileğin aklığı,                                                         Ak bilektin aktığı,

Önüne gelip yayılan,                                                    Aldına akep jayğanday.

Ak ipekle pamuk gibi.                                                  Ak jibek pen maktanı,

Sümbül saçı açılıp,                                                       Sümbil şaşı tögilip,

Ak yüzünü kapatmış.                                                   Akşa betin japkanı.

Altın toka takması,                                                       Altın şaşpav takkanı,

Balla şeker tatması,                                                      Bal men şeker tatkanı,

Süte kaymak katması,                                                  Sütpen kaymak katkanı.

Başına döneyim ak gelin,                                             Aynalayın,ak kelin,

Gün yarın ak  olur,                                                       Küni erten-ak boladı,

Köyümüzün övgüsü.                                                    Avılımızdın maktanı.

Ey yarenler yarenler!                                                   O jarandar, jarandar,

Söyle desen buyurup,                                                   Söyle desen buyırıp,                                                 

Türkü söze gelince,                                                      Ölen sözge kelgende,

Gördüğüm yok yasağı,                                                 Körgenim jok tıyılıp,

Söylenecek sözlerde.                                                    Kızdırmalap aytadın

Jambıl ile Abay’ın,                                                       Jambıl menen Abaydın

Ruhlarına sığınıp                                                        Ruhlarına sığınıp.

Kaşı gözü nazlı                                                             Kası közi kıyılıp,

Gelin kalk eğilip.                                                          Kelinin tur iyilip.

Mayıs gülleri gibi,                                                        Zavza mamır gülündey,

Kızıl, yeşil giyinip,                                                        Kızıl-jasıl kiyinip,

Kız ve delikanlılar bakardı,                                          Kız-bozbala karaydı,

Gösterişine yaslanıp.                                                    Tulğasına suyinip.

Genç gelini görmeğe,                                                   Jas kelindi körmekke,

Ak duasını vermeye,                                                    Ak batasın bermekke,

İyilikle yayınız,                                                            Jaksı menen jaysandar,

Gelip oturuyor toplananlar.                                          Kelip otır jıyılıp.

Ey gelincan güzelim,                                                    Al,kelinjan,karağım,

Diyeceği çok abinin,                                                     Aytarı köp ağanın.

Tan nuruyla açılan                                                        Tan nurimen aşılğan,

Gülü gibisin doğanın.                                                   Gülindeysin dalanın.

Yeni ömre at binen,                                                      Jana ömirge attanğan,

Kutlu olsun adımın.                                                      Kuttı bolsın kadamın.

Çoktan beri bekliyor özünü,                                         Köpten kütken özindi,

Gönlün ile çıkıver.                                                        Könilinen şığa bil,

Ata ile ananın,                                                               Ata menen ananın,

Büyük ile balanın,                                                         Ülken menen balanın,

İki söyletmeden yerine getir,                                         Eki etkizbey orında,

Güveyin talebini.                                                           Küyevinnin talabın.

Günde konuk gelse de,                                                  Künde konak kelse de,

Hiç ekşitme yüzünü.                                                      Tüyilmesin kabağın,

Gülüp dursun gözlerin,                                                   Külip jürsin janarın.

Yalana fırsat verme,                                                       Boy aldırma ösekke,

Ayırmayı bil adamın,                                                     Ayırabil adamnın

İyi ile kötüsünü.                                                              Jaksısımen jamanın.

Eringeçlik yol değil,                                                        Jaybasarlık jön emes,

Baştan geçip oturmak da,                                                Bastan keşip oturup,

Çabuk olmak zamanı.                                                      Jedeldetüv zamanın.

Olsan iyi özüne,                                                               Bolsa jaksı özine,

Her şeyden  haberin,                                                        Er nerseden habarın,

Aklınla buluver,                                                               Akılmenen taba bil,

Zor işlerin yolunu                                                             Kıyın istin amalın.

Anlamlı olsun geçimin, .                                                  Mendi bolsın tirligin,

Tatlı olsun yemeğin,                                                         Demdi bolsın tamağın.

Nasihatı gibi babanın,                                                       Ösiyetindey babanın,

Ömür boyu saygılı ol,                                                       Ömir boyı kasterle,

Aşkınızın bal türküsüne.                                                  Mahabbattın bal enin.

Dinle gelin daha da,                                                          Tında kelin tağı da,

Sözümde var çok mana,                                                    Sözimde köp mağına.

Balam iki oldu diye,                                                          Balam ekev boldı dep,

Gururlanarak oturan,                                                       Kuvanış kıp oturğan,

Atanız var değerli,                                                             Atanız bar ardaktı,

Kaynanan var ağırbaşlı,                                                     Eneniz bar salmaktı,

Düşünüyor samimiyetle.                                                   Oylaytuğun jan-jaktı.

Akılına başvursan,                                                            Akılına jüginsen,

Pişman olmazsın sonunda,                                                 Ökiniş kıp sonınan,

Çiğnemezsin parmağını.                                                    Şaynamaysın barmaktı.

Kaynata-kaynanana bir selam!                                          Ata-enene bir selem!

Adımını doğru bulan,                                                         Kadamındı kup körip,

Mutluluğunu düşünen,                                                       Bakıtındı oylağan,

Durduğu yok hayatın,                                                         Turlavı jok tirliktin

Derinliğine boylayan,                                                         Terenine boylağan,

Sürününce denmeyecek                                                      Süringende demeytin,

Dayanağın-kaynağın,                                                          Süyenişin-kaynağan,

Kayın ağana bir selam!                                                       Kaynağana bir selem!

Geleceksin diye gururlanıp,                                                Sen keledi dep kuvanıp,

Yuvana saygı duyan,                                                           Otavındı saylağan,

Sucuk ve pastırması,                                                            Kazısı men kartası,

Kazanında kaynayan,                                                           Kazanında kaynağan,

Eltilerin gelmişler,                                                               Abısının kelip tur,

İki gözü parlayan,                                                                 Eki közi jaynağan,

Eltine de bir selam!                                                               Abısınğa bir selem!

İstekli olup gelen,                                                                  Tilekşi bop kelip tur,

İşte buradaki topluluk,                                                           Mına tuğran köpşülük,

Hepsi senin hısımın,                                                              Beri senin tuvısın,

Biri olsa sırdaşın,                                                                   Biri bolsa sırlasın,

Akrabanın çokluğunun-                                                         Ağayınnın köptiği-

 Bilebilsen rızkını,                                                                 Bile bilsen ırısın,

Yorulunca nefesin,                                                                 Şarşağanda tınısın,

İyi olsan özleri,                                                                       Jaksı bolsan özderi-ak,

Ağzına getirip koyan,                                                             Avızına akep tosadı,

Yumuşak ve  sıcak lokmayı,                                                   Jumsağı men  jılısın

Topluluğa bir selam!                                                              Köpşillikke bir selem!

Elime, milletime ekleyeceğim,                                              El-jurtuna koskanım,

Türküden yemiş saçtığım,                                                      Jırdan şaşuv şaşkanım.

Unutmayayım özümü,                                                            Umutpayın özimdi,

Başkalarının gamını düşünen,                                                Kamın oylap baskanın

Bana da gelin bir selam!                                                         Mağan da kelin bir selem!

 

       Gelinin yüzünü açan ozan yiğide büyüklerle gelinin kaynata ve kaynanası memnuniyetlerini bildirerek hediyesini sunarlar. Gelinin yüzünü orada bulunanlar gördükten sonra dilek ve temennilerini söylerler. Şeker ve kuru yemiş dağıtılır (Şaşuv şaşıladı). Genç gelinin elinden çay içmek isteyen akrabalara gelin çay ikram eder ve böylece “Betaçar” töreni tamamlanır.

       Yaşmağı ve duvağı altındaki edebiyle asırları aşıp gelen Türk analarının önünde saygıyla eğiliyor ve geleneğimin yüz görümlüğü olarak onlara yüreğimin derinliklerinden “Bir selam!” da ben gönderiyorum…

                                                                                                                      Türkistan-1995

 

[1] Temenna etmek: Gelinin elini göğsüne, ağzına ve alnına değdirerek büyükleri selamlaması.

Yazar
Cemal ŞAFAK

Cemal ŞAFAK 1952 yılında Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Aşık Şenlik köyünde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Kars’ta tamamladı. Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünden mezun oldu. Eskişehir Anadolu Ünive... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen