75 Yıllık NATO ve Türkiye

Tam boy görmek için tıklayın.

Prof. Dr. Celalettin YAVUZ[i]

Neden NATO, Neden Türkiye’nin NATO Üyeliği

Soğuk savaş sona erdikten sonra özellikle Avrupalı NATO ülkeleri, NATO’nun kuruluş maksadı olan Sovyetler Birliği (SB) ve Varşova Paktı (VP) yıkıldığı için kaynaklarını savunma yerine kalkınma yolunda harcamaya, asker sayılarını süratle azaltmaya başlamışlardı. Oysa II. Dünya Harbi sona erdikten sonra Avrupa’da çok farklı bir jeopolitik geçeklik mevcuttu.

Savaşın galiplerinden Sovyetler, Batı Avrupa ile arasında kendi rejimine uydurduğu tampon ülkeler rejimini (Doğu Avrupa ülkeleri) meydana getirmişti. Komünist rejim ihracı içerisindeki Stalin iktidarı, Avrupa’da karşısında durabilecek güç kalmayınca tehdit boyutunu iyice arttırmaktaydı. Çünkü Avrupa’da Almanya yenilmiş ve işgal edilmiş, Fransa ile İtalya’nın kolu kanadı kırık, İngiltere ise Hitler’in ordularıyla mücadelede bitap düşmüştü. Batı’da ayakta kalan tek güç, Atlantik’in öbür yakasındaki ABD idi. 1948’deki “Berlin Ablukası”, Sovyetlere karşı Avrupa güvenliği konusunda bir ittifakın gerekliliğini işaret eden ciddi bir ikazdı.

1945’te BM’yi kuran ABD-İngiltere ikilisi, bu kez askeri bir ittifak için kolları sıvadılar. Avrupa’nın güvenliği için 4 Nisan 1949’da Washington’da Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, İngiltere ve ABD tarafından “Kuzey Atlantik Antlaşması” imzalandı. Örgütün ilk Genel Sekreteri İngiliz Lord Hastings Lionel Ismay NATO’yu; “ABD’yi içinde, Rusya’yı dışında, Almanya’yı aşağıda tutmak” maksadıyla kurduklarını ifade etmişti.

Kurucu 12 ülkeye ilaveten 1952’de Türkiye ve Yunanistan, 1955’te Almanya üye oldular. 1982’de İspanya ve soğuk savaş sonrasında da bir zamanların VP üyesi ülkeler ile dağılan Yugoslavya’da kurulan ülkeler üye oldular. Son olarak, soğuk savaş döneminin iki tarafsızı Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın Ukrayna saldırısı sonrası ittifakın 31 ve 32’nci üyeleri oldular.

Türkiye’nin ilk kez üyelik başvurusu yaptığı dönemde Sovyetler ve VP, Türkiye’nin tek başına önleyemeyeceği bir tehditti. 1950 Genel Seçimleri öncesi CHP iktidarının başvurusu reddedilmişti. Seçimler sonucu iktidar olan Demokrat Parti’nin ilk başvurusu da reddedildi. Özellikle İngiltere, II. Dünya Harbi sırasında Türkiye’nin yanlarında savaşa girmemiş olması yüzünden direnç gösteriyordu. Ne zaman ki Türkiye Kore’ye asker gönderdi ve burada Türk tugayı üstün başarılar elde etti, ondan sonra ABD’nin etkisiyle üyelik gerçekleşebildi.

‘Güvenilir Savunma Limanı NATO’nun Geleceğine Vurulan Hegemonyal İpotek

NATO, Sovyetler Birliği ve VP tehdidine karşı Avrupa’nın güvenlik mimarisine başarıyla hizmet ettiği gibi, tarihteki en başarılı ittifak olarak da kendini ispatladı. Bu iki tehdidin çöküşünde en önemli pay kuşkusuz ki NATO ittifakına aittir. Öte yandan Türkiye’nin NATO üyeliği ciddi bir şekilde eleştirilmektedir. Zira Türkiye’ye silah ve teçhizat konusunda yaptırım uygulayan 10 ülkenin 8’i başta ABD olmak üzere NATO üyesi, diğer ikisi de NATO üyeliği şartı sonrası yaptırımları kaldıran Finlandiya ve İsveç’ti. Suriye’de ve Irak’ta terörü destekleyen ABD, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de çıkarların çatıştığı Yunanistan ve onu destekleyen AB üyesi NATO ülkeleri iken acaba NATO en azından Türkiye için hala “güvenilir liman mıdır?” NATO’da kararlar oybirliği ile alınsa da ABD-İngiltere ikilisi etkilidir. Bunun sonucunda Rusya düşman, Çin de potansiyel tehdit haline getirildi. NATO, mevcut haliyle savunma ittifakı yerine ABD’nin küresel gücünün önündeki tehditleri hedef alan bir örgüt haline getirilmektedir.

Rusya’nın 2008’de Gürcistan’a ve Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırısında, NATO’nun doğuya doğru genişlemesi bahane edilmişti. ABD’nin ittifaka “giremeyecek” ülkeleri belirlemesi kadar bu söze inanmak da abesle iştigaldir. Baltık Ülkeleri gibi Gürcistan da NATO üyesi olabilir.

Sonuç itibariyle Türkiye ile çatışan ABD’nin hegemonyal isteklerine rağmen, küresel gerilim artarken üyelikten ayrılmalı mı, yoksa kerhen de olsa devam mı edilmelidir? Siz ne dersiniz?

———————————-

Kaynak:

https://worldofturkiye.com/prof-dr-celalettin-yavuz-8-nisan-2024-75-yillik-nato-ve-turkiye/

[i] Güvenlik Politikaları Uzmanı

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen