Hakikat Durağan Bir Şey Değildir

Hakikat bir kere ulaşıldığında sürgit elimizde sabit kalan statik bir şey değildir. Sürekli değişir, sürekli yeni ilave ve çıktılarla başka şekil ve içeriklere ulaşır.

Bugün bir büyüğümüz bilhassa erken Cumhuriyet uygulamaları ve o uygulamaların bir devamı olan kültürel ve siyasal gerilimlerle çok daha sonraları CHP ve milliyetçilerin karşı karşıya kaldığı karşıtlıklar üzerinden bu günlere kadar geldi ve sanki o günlerden bugünlere yaşanan süreçlerle bugün karşı karşıya kaldığımız süreçler hiç değişmemiş de hep aynı şeylermiş gibi bir varsayım üzerinden bir karşılaştırma yaptı.

Oysa yaşanan sürecin kökleri çok eskilere, bizim ilk yenileşme devirlerimize kadar giden bir devre uzanır. Bir yanda gelenekçiler, diğer yanda yenilikçiler.

Gökalp yenilikçilerin müfrit damarını radikaller, gelenekçilerin müfritlerini ise mürteciler olarak tanımlarken; her iki akımdan biri olan yenilikçilerin makul olanlarını liberaller, gelenekçilerin makul olanlarını ise muhafazakârlar olarak tanımlar.

Bu aslında iki mutedil damardan birinin liberal, diğerinin muhafazakâr olarak tanımlanması ve onaylanması, radikal ve mürteci olarak tanımlanan ifrat ve tefritlerin de reddedilmesinden başka bir şey değildir.

Hazret daha da ileri giderek radikaller ve mürtecileri, kökleri bu topraklarda olmayan kozmopolitler olarak tanımlar. Çünkü her iki damarın da savunduğu soyut ilkeler köklerini bu topraklarda yaşayan canlı değerlerden değil, ya kökleri başka yerlere ait soyut ilkeler (radikaller) ya da kökleri başka dönemlere ait ölü değerlerden (mürteciler) alır.

Bu tanıma göre liberaller ve muhafazakârlar yerli ve millî, radikaller ve mürteciler de kozmopolitler olarak anlaşılmak lazım geliyor.

Bugün de ihtiyaç duyulan şey marjinal uçları temsil eden radikallik ve mürteciliği öne çıkartarak bunlar arasında bir türlü sağlanamayan hatt ı muvasala ve açılan uçurumu daha da derinleştirmek değil; makulü temsil eden liberallik ve muhafazakârlık arasında demokratik müzakere mekanizmaları oluşturarak ortak bir zeminde buluşmak ve memleketin müşterek problemlerine müşterek çözümler bulmaktır.

Büyüklerimizi sever sayar, lakin her dediklerine katılmadığımız gibi eleştiri hakkımızı da saklı tutarız.

Bu vesileyle tüm dostlara selam eder ve arkaik kavramlar yerine yeni ve taze mesele ve kavramlarla düşünmek üzere herkese saygılar sunarım.

Yazar
Abdülkadir İLGEN

1964 yılında Bolu-Kıbrısçık’ta doğdu. İlköğrenimini doğum yeri olan Deveören Köyü İlköğretim okulunda yaptı. Daha sonra Ankara Dikmen Ortaokulunda başladığı ortaokul hayatını 1977-1978 yılında Polatlı Lisesi Orta Okulunda... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen