Mehmet Erenler

1970 lerin sonuna doğru bir radyo- pikap almıştı babam. “Sobanın yanında kutusundan çıkarmıştık” dedi kardeşim. 45 lik plaklar vardı o tarihlerde. Ablama sordum “bizde hangi plaklar vardı?” diye, o da anlattı.
Türkü plakları varmış.
Meşeler Göğermiş Varsın Göğersin, Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar, Uzayıp Giden Tren Yolları, Kundurama Kum Doldu gibi…
Ahmet Sezgin’den, Mustafa Geceyatmaz’dan, Nuri Sesigüzel’den, Suat Sayın’dan…
Yüksel Özkasap söylermiş; Beyaz Atlı Geldi Geçti Buradan diye. Esengül, “İkimiz Bir Fidanın” diye başlarmış. Orhan Gencebay, Bir Teselli Ver. Özay Gönlüm; Ninemin Mektubu.
Ali Ercan şimdi ilahi söylüyor, o yıllarda “Unutamam Demiştin de Unuttun Bile” diyordu son mısrada. Para Bulunur da İnsan Bulunmaz’ı da o söylüyordu herhalde.
Aşık Talibi’den bir plak vardı;
“Güller açsam bağlar gibi,
Gazel döksem çağlar gibi,
Altın olsam dağlar gibi,
Kıymetimi bilen olmaz.
Hazne dolu akçem olsa,
Türlü kumaş bohçam olsa,
Yalan dünya bahçem olsa,
Benden bir gül alan olmaz.
Kuş olup gezsem havayı,
Arayıp bulsam yuvayı,
Dünyada kuru davayı,
Benden başka güden olmaz.
Talibi der n’olurum,
Mekanı nerde bulurum,
Korkarım garip ölürüm,
Namazımı kılan olmaz.”
Babam bunu çok severdi. Yıllar sonra Halil Atılgan Ağabey’in hazırladığı Geçmişten Bugüne Çukurova Türküleri’ni topladığı beş cd. den birinde vardı bu türkü. Bir cihaz bulup dinletmiştim yıllar sonra.
Barış Manço’dan, Suat Sayın’dan da epey plak varmış, ablam öyle söyledi.
Eskiden evlere misafir gelirdi ya…
Bir gün emmim gelmişti, dedemin kardeşi Çömez Ali. Babama plakları göstererek “Yav Bayram, bunnan arasında Cevizin Yaprağı Dal Arasında yok mu?” deyince “var emmi olmaz mı” deyip bisikletine binip çarşıdan alıp gelmişti o plağı.
Babam gençliğinde bir saz almış. Yaptırmış daha doğrusu. Özene bezene sedefle süsletmiş. Eve getirmiş, babası görünce kızmış. Çocuklarla arada mesafe var ya, hanımına, ebeme söylemiş; Bunu alsın götürsün, yoksa kafasında kırarım.”
Babamın içinde ukde kalmış. Ben ilkokulu bitirdiğimde diploma hediyesi diye elden düşme bir yaprak saz almıştı. Kendi kendime öğrenmeye başladım. Saz çalanların yanına gittim. Çat pat çalmaya da başladım. Pikaba bir alet bağlatmıştı babam. Bir ucu da saza bağlanıyordu. Pikabın sesini açınca sazın da sesi yükseliyordu.
Eskiden evlere misafir gelirdi demiştim ya, işte o zamanlar düzeneği kurardık. Ben çalar, kardeşim söylerdi;
“Şu Dalma’dan geçtin mi,
Soğuk sular içtin mi,
Efelerin içinde,
Yörük Ali’yi seçtin mi…
Hey gidinin efesi, efesi
Efelerin efesi..”
Babam bir gün Mehmet Erenler’in bir plağının çıktığını duymuş. Türkü “Denizin dibinde Hatçam” diye başlıyor. Eskişehir’de o tarihte üç- dört plak satan dükkan var. Benim lise çarşıda. Biz beş kardeşiz, çarşıya inen soruyor plağı. Babam zaten bisikletiyle gelip soruyor. Plakçının biri “Amma da çok soran var bu plağı” demişti. Soranların bizim evin mensuplarının olduğunu ne bilsin plakçı.
Almıştık sonra.
Burdur türküsü idi. Derleyen ve notaya alan Mehmet Erenler.
“Denizin dibinde Hatçem demirden evler,
Ak gerdanın altında da çiftedir benler.”
“Denizin dibi” derken Burdur Gölü’nün yanını kastediyormuş. “Duvarın dibinde dikilen adam” örneğinde olduğu gibi. Gölün yanına demirden evler yapılmaya başlamış da…
Hani tarla sahipleri denizin dibindeki kumluk, verimsiz tarlaları kız çocuklarına, daha uzaktaki verimli arazileri oğlan çocuklarına bırakmışlar ya miras olarak. Turizm önem kazanınca da damatlar zengin olmuş tabi.
Mehmet Erenler’in derlediği bazı türküler de şunlar;
-Halimi arzettim dağlara taşa.
-Kömür gözlüm ateşine düşeli.
-Sabahın seherinde ötüyor kuşlar.
-El çek tabip el çek sinem üstünden.
-Değmen benim gamlı yaslı gönlüme.
-Ayaş yollarından aştım da geldim.
Mehmet Erenler 17 Haziran’da vefat etti.
Fatihalarla..
Yazar
Mehmet Ali KALKAN

Eskişehir'de doğdu. Eskişehir Gazi İlkokulunu, Tunalı Ortaokulunu, Motor Sanat Enstitüsünü ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi (1980). Bir müddet Eskişehir Belediyesinde ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen