Belli bölgelerdeki ülkemiz halkının günlük hayatta kullandığı “Bala” kelimesi ne yazık ki yeterli düzeyde ve geniş bir kullanma alanına sahip değil. Daha çok “evlat”, “çocuk” şeklinde de ifade edilen bu sözün Anadolu’nun bazı yörelerindeki Türk insanının karakteristik yaşantısında, kültür hayatının içinde özümseyerek kullandığı bir söz olarak izlemekteyiz. 60 yaş üzerindeki Anadolu insanının sözlü hayatında yaşayan bu çok çok anlamlı sözün yaşayan dilimizde ve yayın hayatımızın her biriminde fırsat buldukça kullanmalıyız. Bu sözü bizim gelecek nesillere aktaracağımız, kökü dil tarihimizin yazılı ve sözlü ürünlerinde kaybolmaya yüz tutmuş bir altın halkası olarak kabul etmeliyiz.
Aşağıda Türk Dünyasının bizim olan farklı coğrafyalarından bazı kısa örnekler ve bu kelimeyle ilgili Kazak Türkçesinde deyimleşen sözleri tanıtarak konuyu daha gerçekçi şekilde ifadeye çalıştım.
Dünya yüzünde yaşayan Türk topluluklarında “bala” sözü edebiyatın her sahasında kullanılan bir söz olarak göze çarpıyor. Ne yazık ki bizim edebi simalarımız ve eli kalem tutan değerlerimiz bu öz be öz Türkçe kelime yerine başka başka sözleri tercih ediyorlar.
Azerbaycan Türkçemizde de “bala” sözcüğü geniş alanda kullanılmaktadır. “Çocuk, evlat” anlamını ifade ederek “Balama qurban inəklər; Balam nə vaxt iməklər”, “Allah balanı saxlasın”, “Balandan yarıyasan” vb. ağız edebiyatı örneklerimizden mani ve atasözlerimizde de sıkça yer alır.
Kazak şairi Өтебай Тұрманжанов’dan
Кел, балалар, күлейік! Gel balalar gülelim!
Күлкіменен түлейік! Gülücükle canlanalım.
Қабақ түйген не керек? Yüzünü asman ne gerek
Көңілді боп жүрейік Neşelenip yürüyelim
Ыбырай Алтынсарин
Бір Аллаға сиынып, Bir Allah’a sığınıp,
Кел, балалар, оқылық, Gel balalar okuyun.
Оқығанды көңілге, Okuyarak gönüllere,
Ықыласпен тоқылық. İyi niyetle girelim.
Azerbaycan şairi Salahzade Elekber’den
“Bal boldur bu yıl;
Baştan balçı baba bildi,
Böldü balçı baba.
Bele-bele böldü,
Böldü bala bala.”
Özbek Çocuk Edebiyatından örnek: (Çocuk masallarında geçen fabl örneklerinde)
“Qadim o`tgan zamonlarda bir echki bor ekan. Uning yettita uloqchasi bo’lgan ekan. Hamma onalar singari u ham bolalarining yettovini birdek yaxshi ko’rar va erkalar ekan.
– Bolajonlarim, siz eshikni mahkam yopib, hech kimga ochmay o’tiring. O’rmonda och bo’ri izg’ib yuribdi. Ehtiyot bo’ling! – deb tayinlarkan.
Ona echki o’rmonda o’t-o’lan bilan ovqatlanib, muzdek suv ichib, bolalarining oldiga kelarkan. Eshikni taqillatib qo’shiq aytar ekan:”
Bir zamanlar bir keçi varmış. Yedi yavrusu varmış. Tüm anneler gibi o da yedi yavrusunu eşit derecede sever ve şımartırmış.
“Çocuklarım, kapıyı sıkıca kapatın ve kimseye açmayın. Ormanda aç bir kurt dolaşıyor. Dikkatli olun!” dermiş.
Anne keçi ormanda ot yiyor ve buz gibi su içiyormuş. Yavrularının yanına vardığında kapıyı çalıp onlara şu şarkıyı söylemiş:
“– Uloqchalarim, bolajonlarim!
Eshikni oching, mehribonlarim!
Onangiz sizga sut olib keldi,
Yelini to’lib, yerga to’kildi.”
Sevgili çocuklarım, sevgili çocuklarım!
Kapıyı açın canlarım!
Anneniz size süt getirdi,
Yelinim doluydu yere döküldü.
Kazak Türkçesinde kullanılan deyimler:
Bala baltan tetti, ottan ıstık, künnen jarık, mamıktan jumsak: Anne babanın balasına olan sevgi ve bağlılığı için söylenen bir söz. (Bala baldan tatlı, ateşten sıcak, güneşten aydın, kuş tüyünden yumuşak)
Bala bastı boldı: Çok balası oldu.
Bala berse adalınan, ağınan bersin!: (Dilek sözü) Ailesine, milletine, ülkesine faydalı evladın olsun manasında.
Bala bolmaydı: Hiçbir zaman faydalı olmayan evlat için kullanılan bir deyim.
Bala köterdi: Hamile (gebe, iki kabat, yüklü) oldu.
Balalık jasadı: Yaramazlık yaptı. Bilmeden hata yaptı anlamında…
Bala minez: Çocuksu davranış gösterenler için söylenen deyim.
Balanın tusavın kesti: Çocuğun yürümeye başladığında yapılan tören geleneğinde ayağına bağlanan bağın kesilmesi.
Balapan aştı: Kuşların yeni civcivler çıkardığında onlara verilen “balapan” adının yeni doğan bebekler için de kullanıldığı deyim. (Özellikle annelerin çocuklara hitabında kullanılır.)
Balaban basına, turımtay tusuna ketti: Herkes doğru bildiği kendi yoluna gitti.
Balapan kustay ondaldı: Çocuk kuş gibi hareket etti. Yuvasından yavru kuş gibi çıkmaya niyetlendi.
Bala süydi: Çocuklu oldu.
Bala taptı: Bebek doğdu, doğum yaptı.
Bala tastadı: Erken doğumla bebeğini kaybetti.
Bala-şağanın rahatın kör! : Çocuğunu büyütüp onun hizmetine mazhar ol.
Balaşa (baladay) mez boldı: Çocuk gibi sevinmek, mutlu olmak anlamında…
Bal böbek: Çok sevimli bebek.