Coğrafyanın vatan olması ve bir yurt hâline gelmesi yüzyıllardan beri ödenen bedellerin, nice büyük mücadelelerin, yapıp inşa ettiklerimizin, milletçe yaşadığımız onca şeyin, güzelliklerin, felaketlerin, göçlerin, hüzünlerin, sevinçlerin kısaca bunların hepsini birden kendinde toplayan kültürün yaşanması sonucunda gerçekleşir. Coğrafya; kültür, tarih ve edebiyatla, yani milletin tecrübeleri ve değerleriyle bir vatan hâline gelir.
Toprak bir vatanın bedeniyse kültür vatanın ruhudur. Ruh gidince geriye hiçbir canlılık emaresi kalmaz. O sebepten büyük devletler tarihî ve kültürel mirasını korumada çok hassastır. Bu hassasiyet ülkemizde de az veya çok mevcut.
Kültürümüzle ilgili bugün birçok yayınlar yapılıyor, bir ihtiyaçtan doğan çalışmalar artık daha görünür hâle geliyor. Fakat bunlara yeterince destek verildiğini ve bu çalışmaların yeterli olduğunu söylemek için hâlâ çok erken. Hâlen yapılması gereken şeyler çok fazla. Özellikle de sosyal olarak kültür konusundaki farkındalığın ülkemizde artırılması gerekmektedir.
Kültür çalışmalarının ülkemizde artarak devam etmesi artık elzemdir. Anadolu’nun kültürel ve tarihî açıdan zengin şehirleri ve bu topraklarda sahip olduğumuz zengin birikimimiz düşünüldükçe ve konu üzerinde duruldukça bunun böyle olması gerektiği rahatlıkla görülür.
Ülkemizin tarihî ve kültürel zenginlik açısından en önemli şehirlerinden birisi Bolu’dur. Bolu, Anadolu’nun fethedildiği ilk zamanlardan itibaren Türk fütühatının ve kültürünün merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Bolu, bir şehir olarak kültürün üretildiği, yaşandığı topraklardır. Dolayısıyla zengin kültürü ve tarihiyle Bolu’yu bir “kültür havzası” olarak kabul etmede hiçbir sakınca yoktur.
Bolu bir kültür havzasıdır. Yetiştirdiği insanları, halk kültürü, sözlü edebiyatı, yazılı birikimi, tekkeleri ve dergâhları, diğer birçok tarihî eserleriyle Bolu, Türkiyemizin gözbebeğidir. Hem doğal güzellikleri hem de tarihî ve kültürel birikimi böylesine zengin bir şehir bulmak zordur. Bu zenginliğin hepsini birden kendinde toplayan Bolu, o nispette de kültür ve tarih çalışmalarına sahne olmak durumundadır.
Bolu’nun zengin tarihi ve kültürel birikimi şehir hakkında detaylı araştırmalar yapmayı zaruri kılmaktadır. Bizim Bolu’yla ilgili araştırmalarımızda öne çıkan sebeplerin en önemlilerinden birisi budur.
Biz, Bolu’ya tayin olduğumuz 2018 yılından beri şehrin tarihî ve kültürel dokusuyla ilgili araştırmalar yapmaktayız. Buralarda görev yapmamız sebebiyle özellikle Bolu’nun Gerede ve Dörtdivan ilçeleri üzerine yoğunlaşan bu araştırmaların sonucunda;
Akan Sular Ömrün Olsun-Gerede’den Halk Kültürü Derlemeleri (Ankara 2019),
Dörtdivan Kültür Atlası (Ankara 2021),
Bolu’da Bir Eren Ümmî Kemal (Ankara 2021),
Dörtdivan Manileri (Ankara, 2021),
Geredeli Abdullah Efendi (Gerede, 2021),
Geredeli Aziz Hacı Halil Efendi (Gerede 2022),
Köroğlu Diyârı Dörtdivan’dan (Ankara 2022),
Bolulu Mustafa Safî Menâkıbı (İstanbul, 2022),
Dörtdivan Cönkleri ve Bir Cönk Üzerine (Ankara 2022),
Dörtdivanlı Hilmî (Ankara 2023),
Dörtdivan Yaylaları (Ankara 2023),
Gerede’den Kültür Derlemeleri (Ankara 2023),
Dörtdivan’da Eren Kültürü ve Dörtdivan Erenleri (Ankara 2023),
Gerede Bilmeceleri (Ankara 2024),
Gerede Yazıları (Ankara 2024),
Gerede Erenlerinden Ramazan Dede (Ankara 2024),
Gerede’nin Söz Hazinesi (Ankara 2024),
Dörtdivan’da Bir Söz Bülbülü Düldül Mevlüt (Ankara 2024)
Bolu’da Yûnus Emre Kültürü (2024)
Dörtdivan’a Şiirler (2024)
Bolu’da Baba Hızır Kültürü ve Mengen ve Dörtdivan’daki Baba Hızır Makamları (2024)
Bolulu Doğanî Mustafa Halvetî, Devran -Devrân-ı Sûfiyye- (2024)
Gerede Yıldırım Beyazıt Camii ve Vakıfları (2024)
Dörtdivan Yazıları (2025)
Hz. Pîr Şeyh Şabân-ı Velî’nin Mürşidi Konrapalı Hayreddin Efendi Hayatı-Çevresi-Halifeleri (2025)
Bolu Cönkleri-1 (2025)
gibi araştırma, inceleme ve derleme kitaplarımız ortaya çıkmıştır. Hâlen devam eden ve kitaplaşmayı bekleyen daha başka araştırmalarımız da vardır. Devam eden bu çalışmalarımızı şu başlıklar altında topalabiliriz:
Bolu’da Tasavvuf Kültürü
Bolu Bilgeleri
Bolu’yu Yaşamak -Bolu Denemeleri-
Bolu Güzellemesi -Bolu’ya Şiirler-
Servet Yüksel Hayatı, Eserleri ve Şiirlerinden Seçmeler
Bolu’da Bir Halvetî Gülü Mehmed Fâik Efendi
Bolu’da Halk Kültüründe Geyik
Rüyâ Gibi Yedigöller
Gerede’de Sohbet Kültürü ve Ferfene
Gerede Araştırmaları
Gerede’ye Şiirler
Âşık Dertli ve Şiiri Üzerine Notlar
“Bolu Araştırmaları” ise Bolu merkez ve ilçelerinde yaptığımız araştırmaların sonunda yazdığımız yazılardan oluşmaktadır ve kitabımız sekiz bölüme ayrılmıştır. Bu yazılarda Bolu’nun yetiştirdiği mutasavvıf şahsiyetler, şâirler, âşıklar yanında ildeki camiler, tekkeler, halk kültürü ve yazılı kültür söz konusu edilmektedir. Burada ayrıca bir bölüm hâlinde Bolu’yla ilgili yapılmış iki kitap çalışması hakkında yazdığımız yazılara da yer verilmiştir. Kitabın son bölümü ise Dr. Abdullah Demirci’nin bizime yaptığı dört söyleşiye ayrılmıştır.
Bu yazıların derli toplu olarak yayınlanması Bolu’yla ilgilenen, bu kültür mirasını geleceğe taşımak isteyen kimselere hem yardım edecek hem de onları bu konuda destekleyecektir, kanaatindeyim. Çünkü bu miras, ortak gayretlerin sonucu olarak çalışılıp geleceğe aktarılabilir.
Bu kitapta yer alan yazıların bir kısmı süreli yayınlarda, bir kısmı ise internet sitelerinde yayınlanmıştır. Süreli yayınlarda yayınlanan yazıların hangi dergilerde yer aldığı başlıktan hemen sonra dipnotlarla belirtilmiştir. İnternet sitelerinde yayınlanan yazıların yer aldığı siteler gösterilmemiştir. Ayrıca dergilerde yayınlanan yazılarda uyulan yayın ilkelerine ve kaynak gösterme durumuna burada da riayet edilmiş, bunlar olduğu gibi bırakılmış ve herhangi bir güncellemeye gidilmemiştir.
Tarihin ve tabiatın güzelliklerinin beraber yaşandığı Bolu’yla ilgili araştırmalarımız bundan böyle de inşallah devam edecek.
Bu kitabın yayınlanmasındaki desteklerinden ötürü Necati Yamak ağabeyime çok teşekkür ederim.
“Bolu Araştırmaları”nın Bolu’yla ilgili çalışmalara bir katkı olarak kabul edilmesini temenni ederim.
Yasin ŞEN