Bolu Cönkleri

Kültür ve edebiyat tarihimizin en önemli zenginliklerinden birisi cönklerdir. Cönkler, Anadolu’nun kültürel hafızası durumundadır. Bunlarda yer alan kayıtlar özellikle edebiyat tarihimizdeki boşlukları doldurmaya, eksiklikleri gidermeye, hataları düzeltmeye devam ediyor. Bu anlamda cönklere kültürümüzün kaydının tutulduğu eserler olarak bakmak gerekir. Cönkler müstakil olarak geleneğimizin içerisinde çok kıymetli bir yere sahipler.

Kültürle meşgul olan araştırmacıların yolu genelde bir şekilde cönklere ve diğer yazma eserlere çıkar. Çünkü yazmalar halk kültürü ve edebiyatımızda mevcut boşlukları doldurmak üzere bize birçok imkân sunarlar. Biz bu maksatla Bolu’da görev yapmış olmanın verdiği imkanla Bolu cönkleri üzerine yoğunlaştık. Elde ettiğimiz örnekler bize bu cönklerin büyük zenginlikler barındırdığını, ne yazık ki bazılarının kaybolduğunu, elde var olanların bile ilin kültürel hafızası demek olduğunu söylemektedir. Elde ettiğimiz her cönk Bolu’nun kültürel zenginliği ile bizi baş başa bırakmıştır. Bunlarda Bolulu şairlerin bazı yeni şiirlerine tesadüf ettiğimiz gibi bilinmeyen bazı şairlerin de şiirlerine rastladık. Dolayısıyla bizde giderek Bolu’nun edebî mirasını anlamak için cönklere daha fazla yönelmek gerektiği şeklinde bir kanaat oluştu.

Bu maksatla ilk olarak Dörtdivan cönkleri üzerinde yoğunlaştık. Karşımıza çıkan ilk cönk üzerinde bir yayın yapmıştık. Fakat bunun sadece bir başlangıç olabileceği ve cönkler üzerinde daha derin mesailerin ortaya konması gerektiği ortadaydı. Cönkler üzerinde yoğunlaşmaya başladığımızda Dörtdivan’da ikinci bir cönge daha ulaştık. Bu cönk büyük ölçüde halk hikayelerinden oluşan genel olarak iyi korunmuş bir eserdi. İçinde bazı halk şairlerine ait manzumeler de bulunuyordu. Yalnız bu ikinci cöngü ilki gibi çalışıp yayınlama şansımız olmadı.

Bolu’nun ve ilçelerinin cönkler ve diğer yazma eserler bakımından bir zamanlar hayli zengin olduğunu, bu zenginliğin tarihî süreç içinde kaybolmaya yüz tuttuğunu görüp en azından elde mevcut olanların üzerinde çalışmalar yaparak zaman içinde oluşan ihmâlin zararlı etkilerini en aza indirmenin yollarına ve çarelerine bakmalıydık. Bu bakımdan fırsat buldukça Bolu’nun cönkleri üzerinde durmaya, mesaimizi yavaş yavaş bunlara yoğunlaştırmaya başladık. Görev yerimizin Gerede’ye nakletmesiyle burada da cönkler ve yazma eserler konusunda çalışma şansı elde ettik. Özellikle Gerede’de tespit ettiğimiz dua mecmuları üzerinde bazı yazılar ve makaleler hazırladık. Bunların bir kısmını yayınlayarak konuya dikkat çekmeye çalıştık. Fakat Bolu cönkleri konusunda mesaimizi destekleyen en önemli mevzu hiç şüphesiz ki, Bolulu araştırmacı Selahattin İkiz’in elindeki cönkleri bizimle paylaşmasıdır. Bundan sonra biz konuya daha etraflı ve detaylı bir şekilde eğilmeye başladık. İlk olarak Bolu cönklerinde yer alan manzumeleri, şairleri tespit edip bunlarla ilgili makaleler hazırlama yoluna gittik. Sonuç olarak Bolu cönkleriyle ilgili bir birikim meydana geldi. Gerek ulaştığımız cönkleri gerekse bunların içeriğini makaleler, yazılar hâlinde çalışarak aslında ilin bu konuda ne kadar zengin bir yer olduğunu, bu zenginliğin artık çok geçmeden gün yüzüne çıkması gerektiği konusu üzerinde durmaya çalıştık.

Bolu cönklerinin en önemli yanı şüphesiz bunlardaki edebî birikimdir. Cönklerde tespit ettiğimiz kadarıyla genel olarak Yunus Emre, Âşık Yunus, Âşık Ömer, Nesîmî, Niyâzî-i Mısrî, Gevherî gibi Türk Edebiyatı içinde tanınmış şairlerin şiirlerine rastlanmaktadır. Bununla beraber cönklerde Âşık Dertli, Geredeli Figânî, Dörtdivanlı Hilmî, Âşık Ahmed-i Divânî, Bolulu Derviş Mustafa gibi Bolu’nun yetiştirdiği şairlere ait manzumelere de tesadüf ediliyordu.

Bolu cönkleri gazel, şarkı, destan, koşma, mâni nazım şekillerinde yazılmış manzumeler bakımından hayli zengindir. Bunlarda Bolu’nun geçmişte dillerde olan fakat bugün için unutulmuş türkülerine ve şarkılarına da tesadüf edilebilir. Bütün bu sebeplerle Bolu cönkleri kültürümüz, edebiyatımız bakımından bir hayli kıymetlidir. Konunun üzerinde günümüze kadar etraflı bir şekilde durulmayışı aslında bir kayıptır. Bizim bu konuda yapmaya çalıştığımız bu zarardan dönmek ve artık bu değerleri gün yüzüne çıkarmak şeklinde izah edilebilir.

Bolu cönklerinin bizim için önemli taraflarından birisi burada tarih içinde meydana gelmiş kültür muhitlerini haber vermesidir. Bu cönklerde Bolu’nun belli başlı yerlerinde yaşamış şairlerden, mutasavvıflardan haberdar oluyoruz. Söz gelimi Selahattin İkiz arşivinde yer alan cönklerden birisinden hareket ederek Tekke Işıklar köyünde 19. Yüzyıl’da yaşamış mutasavvıf bir şair tespit edilmiştir. Bu şair hakkında bilgi bulabildiğimiz tek kaynak eser bu cönktür.

Burada Bolu cönklerinin muhteva zenginliğini somut olarak ortaya koymak bakımından bir Bolu cöngünden kısaca bahsetmek istiyoruz.

Söz konusu edeceğimiz cönk Selahattin İkiz arşivinde yer almaktadır ve 85 varaktır. Cönkte genel olarak Türk Halk Edebiyatı edebî ürünleri kaydedilmiştir. Çok iyi bir şekilde korunmuş olan cöngün bazı sayfaları boş bırakılmıştır. Cönkte genel olarak Gevherî, Âşık Ömer, Niyazî-i Mısrî, Üsküdarlı Muhammed Nasûhî, Nesimî, Âşık Dertli, Âşık Figânî, Âşık Şem‘î, Âşık Mecnûnî, Hakkî, Seydî, Kâtibî, Lütfî gibi halk edebiyatında çokça tanınan şairler yanında pek fazla tanınmayan bazı halk şairlerinin de manzumeleri yer almaktadır. Bu açıdan cönk koşma, destan, muhammes hatta muamma örnekleri bakımından zengin denebilecek bir özellik göstermektedir. Cönkte türkü, mâni gibi Anonim Halk Edebiyatımıza ait ürünler çokça yer almaktadır. Cöngün tamamına yakını manzumelerden oluşmaktadır.

Söz konusu bu cönk içerisinde hat meşkleri de yer almaktadır. Çok güzel bir hatla yazılmış olan cöngün sahibinin şiirin yanı sıra hat sanatıyla da ilgilendiği, en azından çevresinde hattatların bulunduğu anlaşılıyor.

Kesin olmamakla beraber bu cönk sahiplerinin şiirle meşgul olduğunu da söyeleyebiliriz. Bizim burada söz konusu ettiğimiz cönklerin birisinde “Şu mecmuanın sahibi Debbağlar Mahallesi’nden Hâşimîzâde Rıfat Efendi’nin mahdumu Nâ’il Efendi’nin mecmuası. Fi 29 Mayıs sene 98.” şeklinde bir kayıt vardır. Nâ’il mahlasına kayıtlı bu cönk içerisinde birkaç manzume kayıtlıdır.

Şu cihanda ne kâr ettim

Yitirdüm aklım başda tururken

Bolu cönklerinin önemli özelliklerinden birisi bu yazma eserlerde dönemin olaylarına ışık tutacak manzumelerin, kayıtların yer almasıdır. Bunun bir örneğiyle Dörtdivan cönkleri üzerine çalışırken karşılaşmıştık. Cönk içerisinde 1944 Gerede depremiyle ilgili bir kayıt vardı ve bu kayıt günü gününe, saati saatine depremin bir tanığı tarafından buraya kaydedilmişti. Bunun yanı sıra bu cönkler yazıldığı dönemin tarihine ışık tutacak bazı bilgileri de ihtiva ederler. Hatta bunlarda tarihî kaynaklarda olmayan bazı malumat da olabilir. Söz gelimi cönklerde yer alan destanlara bir de bu nazarla bakılmalıdır.

Sonuç olarak elde bulunan Bolu cönklerinin Anadolu’nun diğer şehirlerinde yapılması gerektiği gibi topyekûn bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Kültür zenginliğimizin etraflı ve sağlam bir şekilde incelenebilmesi için bu oldukça gereklidir.

Yazar
Yasin ŞEN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen