Çağdaş  Diploma  Hâmilleri

Ülkemizde, okula gitmiş, bir de yüksek öğretim tezgâhından geçmiş kişiye, hattâ Liseyi bitirmiş olanlara, “aydın” denilmektedir. Türk aydınının; Türk dilini iyi bildiği, Türk Tarihine, -hiç olmazsa ana hatlarıyla- âşinâ olduğu, Türk milletinin değerlerini benimsemiş olduğu kabûl edilir, “aydın” denilen diplomalıların bu nitelikleri taşıdığı varsayılır.

Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için, Türkiye’nin tarafsızlığına bu ülkelerin ikisinin de güvendiği şu durumda, ülkemiz yöneticilerinin barış için arabuluculuk ettiği sırada, “görüş sâhibi”, “düşünce sâhibi” sıfatıyla tv ekranlarında boy gösteren, görüş bildiren gazeteciler, milletlerarası ilişkiler uzmanları vb. harâretli harâretli konuştular.

Bu yurttaşlarımızın söylediklerini, konuşmalarında anlattıklarını, milletlerarası ilişkilerle biraz ilgilenen  Amerikalı, İngiliz, Alman, Fransız, İtalyan, İspanyol, Çinli, Hintli, Japon da her hâlde onlarınki gibi anlatırdı (İngiliz belki biraz daha ihtiyatlı bir dil kullanırdı).

Bu yurttaşlarımız, okul sıralarında, Kırım’ın Osmanlı Devleti’ne katıldığını, Kırım Hânı’nın, seferlerde Osmanlı ordusuna atlılarıyla katıldığını, Rusların Kırım’ı 1783 yılında işgal ettiğini, bir de, 1853-56 Kırım savaşını okumuşlardır; bu, sıradan, yarım yamalak malûmata dayanarak bu güncel konuda görüş beyân etmişlerdir, bâzısı da, “Kırım, zâten Rusya’nındı” demeyi de eklemiştir. Bu diplomalı yurttaşlarımızın, Türk Ocağı’na uğramamış oldukları, milliyetçi bir aydının konuşmasını dinlemedikleri, milliyetçilerin yazdıkları kitapları, gazeteleri okumadıkları, kısacası, millî şuur konusunda geri kaldıkları anlaşılıyor.  Bu yurttaşlar, tv lerde gözükenler; bu konuda, daha pek çok onlar gibi olan yurttaşlarımız var.

Bu acıklı cümleyi söyleyen ve bunu yadırgamayan, bu cümleyi işitince irkilmeyen yurttaşlarımız, “Türk aydını” olarak geçmektedir. İyi de; “Türk aydını”, İskit Türklerini bırakalım, Kırım’ın, geniş Altınordu Devleti topraklarının bir parçası olduğunu, sonra Kırım Hanlığı’nın merkezi olarak yüzlerce yıl Türklerin vatanı olduğunu, o topraklarda yüzlerce yıl konuşulmuş olan, Altınordu’da ve Kırım Hanlığı’nda yaşayan Türklerin konuştuğu, “Tatarca” denilen lehçeyi hâlâ konuşan veya bu lehçeye âşinâlığı, kulak dolgunluğu olan en az 4 milyon Kırım kökenli Türkün Türkiye’de yaşadığını, 30 dan fazla Kırım Türkleri Kültür Derneğinin faaliyette olduğunu bilirler mi? Netanyahu’nun manevî babası Stalin’in; erkekleri Kızılordu’da Almanlara karşı savaşan Kırımlıları, kadın, çocuk, yaşlı demeden 18 Mayıs 1944 de hayvan vagonlarına doldurup Sibirya’ya, Urallar’a, Özbekistan’a, Kazakistan’a sürgün ederek Kırım’ı boşalttığını, 1991 den sonra Kırım Türklerinden rahatlarını bırakarak, fedakârlıklarla 300 bininin Kırım’a döndüğünü, orada yaşamağa çalıştıklarını bilirler mi bu “aydınlarımız”(!)?

Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın bir an önce sona ermesi, bölgenin barışa kavuşması, Türkiyemiz için de çok iyi olacaktır; Batı ve güneyimizden, Yunan’ı kullanarak bizi kuşatma yolundaki dostlarımız(!)la daha yakından ilgileniriz. Onun için, aklı başında hiçbir Kırımlı da “barış konuşmalarında, Kırım söz konusu olduğunda, ‘Kırım’ın Türk Yurdu olduğu’ gündeme getirilsin” demez, bunun sırası değildir; ama, “aydın” kabûl edilen diploma hâmillerimizin de, böyle, bol keseden, “zaten …” diye 2014 yılındaki, Türkiye’nin tanımadığı, Rusya’nın Kırım’ı ilhakını böyle kendi çaplarında halledivermeleri, ibret vericidir. Eğitimimizin, “bizim” aydınımızı yetiştirmediğinin yeni bir tezâhürüdür.

Bilinçli, gerçek tarihimizi iyi bilen çok az sayıdaki gerçek aydınımız yanında, 300 yıla yakın zamandan beri tutulmuş olan, yanlış olduğu her geçen gün yeni olaylarla ortaya çıkan çığırda, yörüngede, zemînde imâl edilen insanlarımız, tabiî olarak, böyle davranmaktadırlar.

***

 05 Haziran 2025

Yazar
Mehmet MAKSUDOĞLU

Mehmet Maksudoğlu, Eskişehir’de Kırım kökenli bir âile içinde doğdu. İnkılâp İlkokulunu, Eskişehir  Lisesini ve Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesini bitirdi. İzmir İmam-Hatîp Lisesi’nde Meslek Dersleri Öğretmeni olara... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen