Emekleyen Emekli

Tam boy görmek için tıklayın.

Bugün emekli maaşı ile insanca yaşanabilir mi? Üstelik iyileştirme adına banka promosyonlarının konuşulması ne kadar ayıp, emekliye saygısızlık.

İbrahim GÜLSU

“Dünün ihmali, bugünün meselesi olur.’’

EYT’ yi çıkarmak bu ülkenin geleceğine ihanetti. Bu konuda iktidar da muhalefet de aynı çizgide.

Sorumlu olan, sorumsuz siyaset. Ülkenin birçok meselesinin ana nedeni budur.

Devlet, mahalli idareler oy kaygısı ile yönetilemez. O zaman yönetim yalama olur, yani gevşek tükürük sakala bulaşır.

Oy kaygısı siyaset için bir gerçek; ama yönetimde hep bu kaygı ile yaşarsanız orada kayırma, hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık yol bulur, yol alır.

O hale geldik ki Ankara bürokrasisi ve yönetimi kaldırılsa bürokrasiye ve yönetime harcanan kaynaklarla bu ülke kalkınır. Bu konuyu yönetim bilimcilerin, sosyologların, stratejistlerin acilen incelemesi gerekir.

Merkeziyetçi yönetim, işleri yavaşlatıyor ve daha çok eleman istihdamına neden oluyor.

Ülkemde bir işi üç kişi yapıyor. Resmi kadrolar bu kadar çok şişmiş durumda. Bu kadar çalışan sayısı ülkeyi batırır.

Bunun gerçek demokrasi ile alakası yok. Bu sosyolojik bir gerçek. Demokrasi sağlıklı işlemezse, yönetimde demokrasi olgunluğu, kalitesi yoksa demokrasi devletin önünde bir tıkaç olur.

Türkiye’de uzun süre kalan bir Japon mühendis, 1993 yılında bana Türkiye ‘de israf, yolsuzluk, hırsızlık yarıya indirilse bu ülke kalkınır, demişti.

Ülkemde herkes erken emeklilik peşinde. Nüfusa oranla korkunç bir emekli sayısı oluştu. Vebal kimin?

Üretmeyen, tembelleştirilmiş milyonlar. Emeklilik hem emekliye hem devlete yük.

Bu ülkenin kalkınması, selameti için nimette ve külfette ortaklık olsa, emekli ekonomik sıkıntısına rağmen emekli maaşının yarısını devlete bağışlar. Anadolu insanı devletçidir, devleti zayıf düştüğünde sofrasını bile paylaşır. Ama bugün nimet bir avuç insana, külfet orta ve dar gelirliye. Vergi istatistiklerine bakılabilir. Dolaylı vergilerin tavan yaptığı bir ülkeyiz. KDV sonuçta tüketicinin verdiği vergidir. Hepimiz her gün vergi ödüyoruz. Çıkarılan vergi afları ve krediler Holdinglere veriliyor. Zenginden vergi alamıyoruz.

Ülkemde kapitalist çark harıl harıl işliyor; zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Ama biz “Müslüman’’ bir ülkeyiz.

“Yaşasın Kapitalizm!’’

Necip Fazıl’ın ifadesi ile “Bu taksimi kurt yapmaz…’’

Bugün emekli maaşı ile insanca yaşanabilir mi? Üstelik iyileştirme adına banka promosyonlarının konuşulması ne kadar ayıp, emekliye saygısızlık.

Emekliye yapılan bazı sosyal destekler emeklinin onurunu zedeliyor.

Bir emekli maaşı 15.000, bir milletvekili maaşı yan ödemelerle 200.000 bin üstü.

Bu şartlarda emeklinin onuru ve izzeti ne olur?

Bir de garip bir şey var. Allem gullem on yılda emekli olan asgari emeklinin, asgari emekli maaşı 15.000; yirmi beş yıl prim yatıranınki 17.000…

Bu nasıl bir hukuk ve adalet?

Emekli maaşı, emeklilik havuzuna aktarılan parayla doğru orantılı olmalı. Sözgelimi havuza ben bugüne göre bir milyon aktarmışım. On yıllık emekli üç yüz bin aktarmış. Ama maaşlar neredeyse aynı.

Bu tablo siyasetin oportünist yaklaşımını, oy kaygısını ifade eder.

Avukatlara, dava açmak istiyorum, dediğimde böyle bir davaya hiçbir hakim olumlu cevap veremez, dendi.

Emekli maaşlarının belirlenme mantığını maliye bakanı açıklasın. On yılın primi ile yirmi beş yılın primi aynı değerlendiriliyorsa bu ülkede hukuk yok demektir.

Emeklilikte son üç buçuk yılın prim ödemesinin dikkate alınmasının da hiçbir mantığı yok.

Ülke bu kadar emekliyi kaldıramıyorsa, neden emekliliği kolaylaştırıyorsunuz?

Emeklilik ve emekli maaşı konusunun sorumlusu, dünden bugüne, sorumsuz siyaset ve yönetim anlayışıdır.

Hülâsa emekli emeklemeye devam ediyor…

Yazar
İbrahim GÜLSU

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen