Hayal Gücü

Andre Gide, “İnsanın hayatı, insanın hayalidir” diyor. Yahya Kemal Beyatlı’nın bu sözü doğrulayan sözü ise  “İnsan dünyada, hayal ettiği müddetçe yaşar”. İnsanoğlunun hayatta kalma nedenlerinden bir tanesi hayalleri ve umutlarıdır. Hayalleri ve umutları olmayan bir insan ise rüzgârda savrulan bir yaprağa benzemektedir ve bu kişiler ömürleri boyunca hiçbir zaman başarılı olamazlar. Hayal kurmayan kişiler bu dünyada hiçbir amacı olmayan insanlardır Amaçsız olmak ise insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüktür. Çünkü amacı olmayan kişi bu dünyada yaşamak için hiçbir sebep bulamaz. Amacı olan kişiler ise bu amaçlarını gerçekleştirmek için sürekli hayaller kurarlar ve bu hayallerin gerçekleşmesi için her zaman mücadele ederler. Hayallerimiz bizim kalbimizden ve aklımızdan geçenlerin gerçekleştiği bir dünya yaratır. Hayaller hayat tarlasından geçerken elimizden toprağa düşen tohumlardır. Tohum ve tarla için de çabalamanız gerekir ki hayaller gerçek olsun.

William Russel, “En büyük işler, büyük hayal sahibi insanlarca başarılmıştır.” derken hiç yanılmamıştır. Tarihimize baktığımızda büyük başarılar sağlayanlar, hep büyük hayal kuranlar olmuştur. Süleymaniye, Mimar Sinan’ın önce hayallerini süslemiş ardından İstanbul’un incisi olmuştur. Camilerin, kütüphanelerin ardında hep hayal vardır. Fatih Sultan Mehmet hayal kurmuş, gemileri karadan yürütmüş, karanlık bir çağı kapatmış aydınlık bir çağı bu kapılarını ardına kadar açmıştır. Osman Gazi bir düş görmüş ve cihan devleti Osmanlı imparatorluğunun tohumlarını atmıştır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, 8 Temmuz 1919 gece sabaha karşı , Mazhar Müfit Bey’e günlük olayları not tutturur, yaz bakalım,  bir zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır, iki……devam eder. Mazhar Müfit Bey’in tahammülü kalmamıştır, gün de ağarmıştır, müsaade ister, içinden ‘Şu bizim paşa amma da hayalperest’ diye geçirir. Aradan yıllar geçer, Mustafa Kemal Atatürk’ün o gece Mazhar Müfit’e not ettirdiği maddelerin hemen hepsi gerçekleşir. Hayallerinden yepyeni bir Türkiye doğmuştur.

Gelecekte nasıl bir dünya istiyorsanız önce hayal edin. Hayalin başladığı yerde zafer için de geri sayımda başlamıştır. Çevrenizdekilerin hayallerine de destek olun. Dikkat edin kurduğunuz hayal, kırdığınız hayal olmasın. David Hume “Hiçbir şey, insanın hayal gücü kadar hür değildir.” Bu konuda özgürsünüz istediğiniz kadar hayal kurabilirsiniz.

Bir toplumda anne-babaların, idarecilerin, müdürlerin, liderlerin, öğretmenlerin temel görevi; evlatlarının, mahiyetindeki insanların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır. Bu vazife; onların hayallerine ket vurmak, alay etmek, hayal tomurcuklarının tepesine basmak yerine bilakis topraktaki tohumun, yağmur yağınca kolayca toprağı yarıp çıkması gibi, hayallerinde ortaya çıkmasında yağmur görevi olmalıdır. İnsanların hayalleri canlı olursa, hedefleri de büyük olur, hedefe ulaşmak için, hayata sımsıkı sarılır, yılmadan usanmadan çalışır. Neticede de başarıya ulaşırlar. Hedefleri, hayalleri büyük olan, başarılı insanların çok olduğu toplumlarda güçlü olurlar. Kısa, ama anlamlı bir hikaye ile devam etmek isterim..

Dev Hayalleri Olan Küçük Çocuk

İlkokul ikinci sınıfta öğretmen çocuklara aynen şöyle der:

            “Herkes hayallerini yazsın, okuyup ona göre not vereceğim.”

Sekiz yaşındaki minik çocuklar hayallerini yazar. Öğretmen kâğıtları toplar götürür. Ertesi hafta kâğıtlara verdiği notları okur. Hemen herkesin notu on üzerinden sekiz, dokuz, ondur. Öğrencinin birinin ismini okurken ona der ki:

  • Bir tek sen sıfır aldın !

Çocuk şaşırır ve itiraz eder:

  • Neden öğretmenim? Bende arkadaşlarımdan az yazmadım. Hatta onların çoğundan fazla bile yazdım.

Öğretmen noktayı koyar:

  • Evladım arkadaşların sekiz yaşındaki bir çocuğun hayallerine uygun “ Topum, bisikletim, oyuncağım olsa” gibi her çocuğun hayal edebileceği şeyleri yazmıştır. Oysa sen “ Yüzme havuzlu villam olsa, 100 atım, atlarım için haram, çiftliğim olsa, yüz arı kovanım olsa, ülkemin en iyi balını üretsem….” gibi; sekiz yaşındaki çocuğun hayalleriyle uyuşmayan uçuk şeyler yazmışsın. Sen yaşına uygun olarak hayallerini değiştir, ben de o vakit sana verdiğim notu değiştiririm.

Çocuk adeta yıkılmıştır. Arkadaşları alay etmiş, öğretmeni bu söyledikleriyle; çocuğun hayallerinin üzerine basmıştır. Eve gittiğinde annesine, babasına ne diyecektir, arkadaşları hep sekiz, dokuz ve on almış ama kendisi sıfır almıştır. Ama yine de annesine babasına güvenmekten başka çaresi de yoktur.

Eve gelir annesi ve babasına durumu izah eder. Annesi ve babası iyi eğitim almış, kendilerini iyi yetiştirmiş, bilinçli kişiler olduğundan, bu durumu olgunlukla karşılamışlar. Çocuk bu durumdan biraz cesaret alarak babasına sorar: “Babacığım bu durumda bana ne yapmamı önerirsin?” Baba işte burada bilgeliğini gösterir ve çocuğun yok olmak üzere olan hayal tohumlarının üzerine, ilkbahar yağmurları gibi su döküp, toprağı yararak güçlenip çıkmasını sağlar. Ve ona der ki:

  • Oğlum sen sekiz yaşında bir delikanlısın. Kurduğun hayal, senin hayalin, kendinle ilgili en doğru kararı yine kendin verirsin. Ben ne diyebilirim ki?

Çocuk, babadan aldığı, kendisine inanılmaz güç ve özgüven veren bu cevapla, ertesi gün sınıfta, arkadaşlarının huzurunda sıfır verilmiş kâğıdı öğretmenine uzatarak, sekiz yaşında ki bir çocuğun kullanması imkansız gözüken şu cümleyle noktayı koyar:

“ Öğretmenim, siz notunuzu değiştirmeyin, bende hayallerimi!….

Maalesef, bizler bu tip olaylarda çocuklarımıza kızar, oğlum sen deli misin? Milletin akıllısı sen misin ki olamayacak şeyler hayal ediyorsun? Sende arkadaşların gibi yazsaydın ya. Sürüden ayrılanı kurt kapar derler, bilmez misin? Buna benzer sözler söyleyerek o minicik körpe hayal tomurcuklarını yok ederiz. Bunun neticesinde de çocuklarımızda medeni cesaret ve kendine güven duygusu kalmaz.

Hikayenin sonu mu? Aradan yıllar geçer. Çocuk hedefleri doğrultusunda çalışması, azmi neticesinde hayal ettiği her şeye kavuşur. Villası, çiftliği, arıları, atları ve harasını yapar ve o günkü okul arkadaşlarını ve öğretmeninin çiftliğine davet eder… İşte hayallerimiz başarılı ve mutlu olma konusunda bu kadar önemlidir.

Son söz olarak, Honess demiştir ki:“ Hayallerinize dikkat edin, gerçekleşme ihtimali yüksektir.”

07.02.2024                                             

Kaynak: Kitap “Atımızı alan Yolumuzu da almadı Ya” Asım LEKELER, Akis kitap 2008

https://kobitek.com/hayal_kurmanin_onemi__hayal_etmenin_gucu_ve_motivasyonu__

http://antalyaekspres.com.tr/yazi/fahrettin-hepkeskin/ataturk%E2%80%99un-hayalleri/86772

Yazar
İhsan ERYİĞİT

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen