Hukuk ve Ahlâk Tanımayan İlkel Bir Tavır

1978 Maraş olayları, 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak isteyen iç-dış çevrelerin tahrikleriyle çıkarılmış ve pek çok vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiş elim olaylardandır.

Bu olaylar, dönemin hükümeti tarafından Ülkücülerin üzerine yıkılmak istenmiş, anacak bizzat Ecevit Hükümetinin İçişleri Bakanı (Eski Hava Kuvvetleri Komutanı, Orgeneral) İrfan Özaydınlı -olay mahâllinde yaptığı incelemelerden sonra- yaptığı açıklamalarda “olayların, sol terör örgütlerinin tahrik ve eylemleri sonucu çıktığı” belirtilmiştir.

Özaydınlı’nın görevden alınmasına yol açan bu açıklamalardan sonra, daha aşırı görüşlere sahip Hasan Fehmi Güneş Bakanlık görevine getirilmiş ve onun döneminde, baskı ve işkencelere de başvurularak, başta Ökkeş Kenger (Şendiller) olmak üzere, pek çok Ülkücü cezaevlerine konulmuş ve haklarında soruşturmalar açılmıştır.

Sıkıyönetim Mahkemelerinde, 12 Eylül darbesinden sonra da devam eden yargılamalar sonucunda, Ökkeş Kenger (Şendiller), kendisiyle birlikte tutuklanan pek çok Ülkücü ile birlikte beraat etmiştir. Nitekim, Ökkeş Şendiller, 1990 sonrasında MHP Milletvekili olarak Meclise girmiş, MÇP, MHP ve BBP’nde İl başkanı ve Milletvekili olarak görev yapmıştır. Maraş olaylarından ötürü herhangi bir ceza almış olsaydı, bu görevleri yapmasının mümkün olamayacağını bilmek için “hukukçu” olmaya gerek yoktur.

Hál böyle iken, vefâtından sonra, kendilerini sol ve liberal olarak tanımlayan pek çok basın-yayın organında, müteveffa hakkında “Maraş olaylarının zanlısı/suçlusu” ifadeleri kullanılarak, suçlayıcı yorumlar yapıldığını, kamuoyuna yanlış bilgi verildiğini görüyoruz.

Bu ikiyüzlü tavır, yeni değildir, yalnızca Ökkeş Şendiller hakkındaki haber-yorumlarla sınırlı da değildir. Türk Milletinden/Türkiye’den yana tavır alan kişilerin -ister milliyetçi ister solcu, isterse başka siyâsî görüşlerden olsun- dâima bu çevrelerin hışmına uğradığını, olur-olmaz gerekçelerle suçlandığını, -konu olayda olduğu gibi- itibar suikastine mâruz bırakıldığını görüyoruz.

Bu ilkel tavır, millî birliğimizi tehdit ediyor, Türkiye’de, farklı siyâsî görüşlere mensup insanların -ilkeler bağlamında- bir araya gelmesine, “hukuk, demokrasi, özgürlükler, insan hakları” gibi konularda müşterek bir tavır ortaya koymalarına, birlikte mücadele etmelerine engel olmaktadır. Bu ilkel tavır, Türkiye’de huzurun, demokrasinin, hukukun hâkim olmasını istemeyen çevrelerin ekmeğine yağ sürmektedir. Ülkemizde, güçlü bir aydın/münevver zümresinin oluşmasının önündeki en büyük engellerden birisi, bu ilkel tavırdır.

İnsan hakları, hukuk, demokrasi vb. kavramlar sözkonusu olduğunda mangalda kül bırakmayan, ancak kendilerinden olmayanlara hiçbir hayat hakkı tanımayan, kendilerinden olmayanlara karşı her türlü hukuksuzluğun yapılmasını tabii gören bu ilkel tavır/düşünce sâhiplerini kınıyorum.

1980 öncesinde, ülkenin -binlerce insanımızın hayâtını kaybetmesine, yüzbinlerce gencimizin istikbâlinin sönmesine yol açan- ve bir iç savaşı aratmayan çatışmaların yaşanmasında, darbe sonrasında ilerici-gerici (lâik-antilâik) geriliminin ortaya çıkmasında, 1990 sonrasında AB dayatmalarıyla Cumhuriyetin kuruluş esaslarının zayıflatılmasına sebebiyet veren siyâsî ortamın yaratılmasında ve bölücü terörün azmasında, 2000 sonrasında “Cumhuriyetin kuruluş esaslarıyla sorunu olan” bir yapının iktidar gücünü eline geçirmesinde, bu ilkel tavrın sâhiplerinin rolü ve sorumluluğu çok büyüktür. Bunlar, Türkiye’nin ve Türk Milletinin üzerinde bir yüktür. Bu ilkel -sözde demokrat, özde ise baskıcı ve ahlák yoksunu- çevrelerin etkinliği kırılmadan, Türkiye’nin huzura kavuşabilmesi, dikkatini ve kaynaklarını ülkenin asıl meselelerine teksif edebilmesi kabil değildir.

Mustafa TEZEL

Yazar
Mustafa TEZEL

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü'nden mezun olan Mustafa TEZEL, yüksek lisansını Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümünde yapmıştır. Çalışma hayatına bir kamu bankasında müfettiş yard... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen