Amerika İran’ı bombaladı. Bu doğrudan doğruya Amerika’nın savaşa girmesi anlamına geliyor. Aslında İsrail’in İran’a saldırısı da doğrudan doğruya olmasa bile Amerika’nın bir taarruzu.
Pekâlâ, bu ne anlama geliyor. Bunun anlamı açık. İran bugün Çin’in en büyük enerji tedarikçisi ve Rusya-Ukrayna savaşında Rusya’nın da en büyük İHA tedarikçisi.
Böylece bir hamlede hem Rusya hem de Çin’e üst üste darbeler indirilmiş oluyor. Ve savaş görüldüğü üzere klasik kahramanlar ve rambolar üzerinden değil, yapay zekâ ve yüksek teknoloji üzerinden yürütülüyor.
Burada en önemli hususlardan biri, ülkelerin kendi iç yapılarının sağlamlığı. İç bünye sağlam değil ve kurgu sadece iktidarda kalmak üzerine yapılmışsa ülke tehlike altında, değilse görece güvence altında demektir.
Bizim her şeye rağmen binlerce yıla uzanan bir DEVLET GELENEĞİMİZ var. Devlet geleneği demek, iktidarı keyfî tasarruflarla değil, kurallı ve kurumsal düşünme yeteneği ve bunun genetiğimize kadar sirayet eden kültürel kodlar üzerinden yönetmek demek.
Çok kimse, bilhassa “tarihsiz” ve “felsefesiz” köksüzler bunun çok farkında olmaz ve bütün kurgularını genel geçer ilkeler üzerine kurarlar. Oysa burada, bu topraklarda her şey kim ne derse desin, belli bir kural üzerine gider.
Mesela eskiden tapu kurumunun yetersiz olduğu yerlerde kural merî hukuk yerine pratik ve yasal bir çözüm olarak “muhtar senediyle” çözülmüş ve mahkemeler buna resmî belge muamelesi yapmıştır.
Çünkü halk hep bir kural ve düzen üzerine davranış geliştirmiş, bunun olmadığı yerde de zora başvurulmuştur. Zor demek savaş ve kargaşa demektir. O da istikrarsızlık demek. O yüzden Türkler “İL” kelimesini barış anlamında kullanmış, “ELÇİ/İLÇİ” kelimesini de buradan türetmişlerdir.
O yüzden de “Allah devlet bozgunluğu vermesin” demişlerdir. Devlet, o kadar önemli, o kadar hayatîdir.
Bugün bizim burada, bu kritik coğrafyada en büyük dayanağımız devlet kavramında içkin kurallar ve kurumlar düzenini (bunun çağdaş karşılığı hukukun üstünlüğü ve demokrasi kavramıdır) yerleştirmek ve keyfî her davranıştan kaçınmaktır
Ülkemiz zengin ve nüfusumuz, tarihinde hiç olmadığı kadar kalabalık ve eğitimlidir. Bunun kıymetini bilelim ve dışarıdan gelmesi muhtemel tehditleri bertaraf edelim.
Unutmayın, burası bir avuç türedinin babasının çiftliği değildir. Burası Türk devletidir ve gücünü tarihten gelen genetik kodlarından alır.
[i] Prof.Dr., Emekli Öğretim Üyesi