Okuyup adam olma devri bitti mi?

Bu çocuklar niye bu kadar bezgin, niye bu kadar halsiz, niye bu kadar ruhsuz diye düşünüp duruyorum.

Bir şey olmak isteyen bir tane çocuğa rastlamıyorum.

Ne olacaksın, diyorum, hiçbir şey, diyor.

Ya “hiçbir şey” nedir, böyle çocuk mu olur?

Hani bunun pilotu, hani bunun polisi, hani bunun futbolcusu, hani bunun doktoru…

Hatta hatta hani bunun adını bilmediğim yeni meslekleri.

Yok mu, hiçbiri mi yok, kuracak hayalin de mi yok?

Yok abi, yok işte…

*****

Faruk AKSOY

Bitti…

Maalesef okuyup adam olma devri bitti.

Eskidendi o işler.

Okurdun…

Öğretmen olurdun, doktor olurdun, mühendis olurdun, avukat olurdun.

Toplumun gözünde adam olurdun.

Şimdi öyle değilsin.

Ne olursan ol, eski manada adam değilsin.

Ya nesin…

Görevlisin, elemansın, hizmetlisin, şusun, busun.

“Senin maaşını ben veriyorum” hitabına muhatap kılınan stres topusun.

Samimi muhafazakârlık biraz da böyle bir şeydir işte.

Bütün ömrünce Atatürk devrimlerinin karşısında konumlanırsın ama muhalif olduğun sistem çökertilince en büyük tepkiyi de sen gösterirsin.

Kıymetini anladığın muhalifine göz bebeğin gibi bakarsın.

Eğitim sistemini “sistem tartışmasının” ötesine taşıyamadığımız bir eğitim sezonu daha sona erdi.

“Eğitiminin ardından ne olacak?” sorusuna cevap verebilmemiz için binlerce kilometre yolumuz var daha.

Türkiye, “maarif meselesi” olarak ders sayısını, tatil süresini, öğretmen maaşını, özel okul taksitini, servis şoförünün takım elbisesini aşamadı.

Böyle giderse aşamayacak da…

Çünkü eğitimli insanın itibarı zedelendi.

Onuru kırıldı.

Kimse okuyarak hayal kuramıyor artık.

Çocukları okuyarak başarılı olacaklarına inandıramıyoruz.

“Bir yolunu bulma” alışkanlığı, çalışmaktan, emek harcamaktan daha kolay geliyor gençlere.

Futbol sahasına gitmişler, sahanın kenarına oturmuşlar, playstation oynuyorlar sanki.

Düşünebiliyor musunuz…

Okul birincisi olan çocuk ötekileri kıskandıramıyor.

Parmakla gösterilmiyor.

“Bunun ne olacağını hepimiz biliyoruz” diyorlar.

Ne olacak, diyorum.

En fazla yurt dışında bir okul daha okur, orada çalışır, diyorlar.

Size bir itirafta bulunayım, acı bir itirafta…

Çok net olarak söylüyorum, Türkiye konsantrasyonunu kaybetmiş.

Bunu kendi evimden biliyorum.

25 yıldır televizyon programı yapıyorum, 10 yıldır gazetede yazıyorum, 19 yıldır ders anlatıyorum.

Sokağa çıktığımda selam veren, muhabbet eden, bir şeyler soran insanlarla karşılaşıyorum.

Benim yaptığım işlere dair bırakın öğrencileri, kendi çocuğumun dahi en ufak bir ilgisi, alakası yok.

Mesele biz değiliz, bizim mesleklerimiz, bizim ideallerimiz değil.

Bitmesi gereken her ne ise zamanı gelince biter, bizler de aptal Don Kişotlar değiliz elbet.

Türkiye heyecanını kaybetmiş, kötü olan bu…

Bir yere, bir makama emek vererek, gayret göstererek gelme, okuyup adam olma devri bitmiş.

Meğer bizim topraklar vahşi kapitalizmle yeni tanışmış.

Daha önceki devirler dış kapının dış mandalıymış.

Gerçek anlamda tüketim toplumu olma yoluna şimdi girmişiz.

Bunun iyi bir şey olup olmadığını zamanla göreceğiz.

Belki benim anlayamadığım, bilemediğim entegrasyonlar vardır, aklım ermiyordur.

Tespitlerim büyük yürüyüşü kavrayamamış geri kafalı birinin bakış açısı da olabilir.

Hata yapıyorsam direnmem, özür diler, susarım.

Fakat bakıyorum bakıyorum…

Bu çocuklar niye bu kadar bezgin, niye bu kadar halsiz, niye bu kadar ruhsuz diye düşünüp duruyorum.

Bir şey olmak isteyen bir tane çocuğa rastlamıyorum.

Ne olacaksın, diyorum, hiçbir şey, diyor.

Ya “hiçbir şey” nedir, böyle çocuk mu olur?

Hani bunun pilotu, hani bunun polisi, hani bunun futbolcusu, hani bunun doktoru…

Hatta hatta hani bunun adını bilmediğim yeni meslekleri.

Yok mu, hiçbiri mi yok, kuracak hayalin de mi yok?

Yok abi, yok işte…

Çölün ortasında kalmış milyonlarca çocuk.

Hayalleri bile yok…

Eğitim sorunu mu dediniz, alın size eğitim sorunu.

Eğitim sorunu budur işte.

Eğitim sorunu, ne olacaksın diye sorduğun çocuğun “hiçbir şey” demesidir.

Ne olacaksın?

Hiçbir şey…

Hepinize iyi tatiller diliyorum, sevgili “hiçbir şeylerim” benim.

Sizin suçunuz yok, suç benim.

Size okuyup adam olma hayali kurduramayan, oku adam ol, terbiyesine uygun güvenli alanlar oluşturamayıp, makamların, mevkilerin onurunu koruyamayan, paçavraya çeviren benim.

Suç benim…

Demek ki yapamamışım işimi.

Özür dilerim…

—————————————

Kaynak:

https://www.yenisafak.com/yazarlar/farukaksoy/okuyup-adam-olma-devri-bitti-mi-2051714

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen