Okyanusya kıtasında yaşayan Türkler şu kategorilere ayrılır:
A) AVUSTRALYA TÜRKLERİ
Avustralya Türkleri, Avustralya’da yaşayan Türkleri tanımlar. Avustralya sınırları içinde özellikle Sidney, Canberra, Melbourne ve Perth’te yaşayan Avustralya Türklerinin sayısı 2007 itibarıyla 60.000’i geçmektedir. Türkler Avustralya’ya Türkiye’nin dışında Kıbrıs, Batı Trakya, Bulgaristan, Suriye gibi ülkelerden de gelmiştirler ve sayıları 160.000’e yakındır.
Avustralya Türkleri burada daha çok işçi sınıfındadır. Bunun dışında ticaret ve sanayi sektörlerinde de Türkler kendilerini göstermeye başlamıştır. Batı Avustralya’da bulunan ve ülkenin en büyük hurma üreticisi bir Türk’tür. Bu kişiler aynı zamanda kıtada ilk hurma ağacını yetiştiren ve bu ticareti ilk yapan kişiler olmuştur.
Türkler ilk olarak 1940’larda Kıbrıs’tan Avustralya’ya iş için göç etmeye başladılar ve ardından 1963-1974 yılları arasında Kıbrıs çatışması sırasında Kıbrıslı Türkler evlerini terk etmeye zorlandığında tekrar göç etmeye başladılar. Ayrıca, 1967’de Türkiye ve Avustralya arasında imzalanan ikili bir anlaşmanın ardından birçok Türk göçmen Avustralya’ya geldi. Son zamanlarda, daha küçük Türk grupları Bulgaristan, Yunanistan, Irak ve Kuzey Makedonya’dan Avustralya’ya göç etmeye başladı. Ayrıca I. Dünya Savaşı (Gelibolu/ANZAC) sırasında Türkiye’de birçok Avustralyalı vardı.

2006 yılında Avustralya’da yapılan nüfus sayımına göre Avustralya’da ikamet eden 193.633 Orta Doğu doğumlu kişi olduğunu göstermektedir. Bu, yurtdışında doğan nüfusun %4,4’üne denk gelmektedir. Orta Doğuluların yaklaşık %15,7’sini Türkiye’de doğanlar oluşturmuştur.
Osmanlı Döneminde Avustralya’ya Göç
Avustralya’ya gelen bilinen en eski kısa dönemli Türk göçmenler, çoğunluğu Müslüman olan küçük deveci gruplarının üç yıllık aralıklarla Avustralya’ya girip çıktığı, deve kervanlarıyla mal taşıyarak ve yün balyalarını taşıyarak Güney Avustralya’nın iç kesimlerindeki pastoral endüstrisine hizmet etmek için gönderildiği 1860’lardan 1900’lere kadar olan döneme dayanmaktadır. Deveciler, kökenleri çoğunlukla Britanya Hindistanı’ndan ve bazıları da Afganistan , Mısır ve Türkiye’den olmasına rağmen, genellikle “Afganlar” veya “Ghanlar” olarak anılırdı. (http://www.australia.gov.au/about-australia/australian-story/afghan-cameleers)
Avustralya’daki Türk varlığı 19. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır; ancak o dönemde yalnızca yaklaşık 20 Türk yerleşimci vardı. 1911 nüfus sayımına göre sayıları 300’e yükseldi. Avustralya ve Türkiye’nin karşı saflarda savaştığı Birinci Dünya Savaşı sırasında sayıları azaldı. (Babacan, 2001, s.709)
Türkiye Cumhuriyeti’nden Avustralya’ya Göç
5 Ekim 1967 tarihinde Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki Türk hükümeti, Avustralya ile bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre Avustralya, Türk vatandaşlarının topraklarına göç etmesine izin veriyordu. (Hüssein, 2007, s.196)
Bu işe alım anlaşmasından önce, Avustralya’da 3.000’den az Türk kökenli kişi vardı. (Hopkins, 2011, s.116)
Avustralya İstatistik Bürosu’na göre, 1968’den 1974’e kadar yaklaşık 19.000 Türk göçmen geldi. (Hüssein, 2007, s.196)
İlk Türk göçmenler Sidney Uluslararası Havaalanı’nda Kıbrıslı Türkler tarafından karşılanırken, Melbourne’e taşınan Türk göçmenler Essendon Havaalanı’nda Kıbrıs Türk Derneği üyeleri tarafından karşılandı. (Hüssein, 2007, s.19)
Bunlar büyük ölçüde Türkiye’nin kırsal kesimlerinden geldiler; o zamanlar, yaklaşık %30’u kalifiye ve %70’i kalifiye olmayan işçilerdi. (Saeed, 2003, s.9)

Ancak, Avustralya’ya girmek için başvuran kalifiye Türklerin sayısının önemli ölçüde arttığı 1980’lerde bu durum değişti. (Saeed, 2003, s.9)
Sonraki 35 yıl içinde Türk nüfusu neredeyse 100.000’e yükseldi. (Hopkins, 2011, s.116)
Türk toplumunun yarısından fazlası Victoria’ya, çoğunlukla Melbourne’ün kuzeybatı banliyölerine yerleşti. (Hopkins, 2011, s.116)
Kıbrıs Asıllı Türk Göçü
1930’da Avustralya’da yaşayan Kıbrıslı Türk doğumlu göçmen yokken Avustralya’ya Kıbrıslı Türk göçünün kayda değer bir ölçeği İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde 1940’ların sonlarına doğru Eylül 1947’de gerçekleşti. 66 Kıbrıslı Türk Avustralyalı Avustralya’ya göç etti ve bu, Avustralya’da Kıbrıslı Türk göçünün başlangıcı oldu. (Hüssein, 2007, s.17)
Beyaz Avustralya Politikası kapsamında kabul edilebilir tek Müslümanlar onlardı. (Cleland, 2001, s.24)
1947-1956 yılları arasında Avustralya’da yaşayan 350 Kıbrıslı Türk yerleşimci vardı. (Hüssein, 2007, s.18)
1955 ve 1960 yılları arasında Kıbrıs adasının bağımsızlığı yaklaşıyordu; ancak Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumların İngiliz hükümetini devirip Kıbrıs’ı Yunanistan ile birleştirmeye (” enosis ” olarak bilinir) teşebbüs etmesiyle adanın siyasi geleceği konusunda endişe duydukları için kendilerini savunmasız hissettiler. (Hüssein, 2007, s.18)
Kıbrıslı Rumların başarısız bir girişiminin ardından, sağcı parti EOKA, 1963’ten 1974’e kadar kendini yeniden yapılandırdı ve “enosis”i ilan etmek amacıyla bir dizi saldırı başlattı. Bu vahşetler, hayatlarından endişe eden birçok Kıbrıslı Türk’ün göç etmesine ve çoğunun Avustralya ve Britanya’ya göç etmesine neden oldu. (Hüssein, 2007, s.18)
İlk Kıbrıslı Türk göçmenler fabrikalarda, tarlalarda veya ulusal altyapı inşaatlarında iş buldular. (Hüssein, 2007, s.19)

Ancak bazı Kıbrıslı Türkler girişimci oldu ve yeterli parayı biriktirdikten sonra kendi işlerini kurdular. (Hüssein, 2007, s.19)
Yunan askerî cuntası 1967’de iktidara geldiğinde, Kıbrıs adasını Yunanistan ile birleştirmek için EOKA-B’nin yardımıyla Kıbrıs Cumhurbaşkanı’na karşı 1974’te bir darbe düzenleyince adanın Yunanistan ile birleşme tehlikesi belirdi. Bunun üzerine daha fazla Kıbrıslı Türk Avustralya’ya göç etti. (Hüssein, 2007, s.18)
Yunan darbesinden sonra Kıbrıs’ta kangren haline gelen meseleye karşı Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde imza attığı 1959 Zürih Antlaşması ile adada elde ettiği garantörlük hakkını kullanarak adaya asker çıkaran Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile Türk hükümetinin koalisyon ortaklarından başbakan Bülent Ecevit’in “Karaoğlan”, başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan’ın da “Mücahid” olarak anılmaya başlanırken Kıbrıs Türkleri de soykırım sürecinden kurtarıldı. 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti ilan edilirken 1983’te Rauf Denktaş’ın tüm dünyaya ilanıyla Türkiye’nin dışında kimsenin bağımsızlığını tanımayacağı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Böylece ada bölünürken uluslararası camia KKTC’ye karşı ekonomik ambargo uyguladı. Kıbrıslı Türkleri yabancı yatırımdan, yardımdan ve ihracat pazarlarından fiilen mahrum bıraktı. (Papadakis, Yiannis; Peristianis, Nicos; Welz, Gisela, 2006, s.94)
Bu nedenle, Kıbrıs Türk ekonomisi durgun ve gelişmemiş kaldı; Kıbrıslı Türkler daha iyi bir yaşam arayışıyla İngiltere, Avustralya ve Kanada’ya gitmeye devam etti. (Papadakis, Yiannis; Peristianis, Nicos; Welz, Gisela, 2006, s.94)

Diğer Ülkelerden Yapılan Türk Asıllı Göçler
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Yavruvatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti haricinde başka ülkelerden de Avustralya’ya Türk asıllı göçler yaşanmış olup Bulgaristan, Kuzey Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesi, Kuzey Makedonya, Almanya ve diğer Batı Avrupa ülkelerinden yapılan Türk göçleri başı çekmektedir. (Inglis, Akgönül & de Tapia 2009, s.108)
B) YENİ ZELANDA TÜRKLERİ
Yeni Zelanda’da yaşayan Türklerin büyük çoğunluğu Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’tan göçmüş olsa da Suriye ve Irak’tan göçmüş Suriye Türkmenleri ve Irak Türkmenlerini de barındırmakta olup Yeni Zelanda’daki Türk diasporası genel olarak Türk yemekleri, kebap, baklava ve lokum yapan yerler gibi Türk kültürünü yansıtan işletmeler kurmuştur. Daha da enteresan olan gerçek, Türk mutfağının bu ülkede çok sevilmesidir.
Neredeyse girebileceğiniz en küçük mahallede bile bir Turkish Kebab Shop görmek de her zaman şaşırtıcı (https://oitheblog.com/2017/03/25/yeni-zelanda-gocmenlik/).
Ayrıca Yeni Zelanda’nın kuzeyinde Türk yerleşimcilerden az sayıda da olsa otel sahibi olan işletmeciler de vardır.
Yeni Zelanda’daki Türklerin çoğunluğu kentsel alanlarda, çoğunlukla Kuzey Adası’nda (%80,6) ve geri kalanı Güney Adası’nda (%19,4) yaşamakta olduğu bilinmektedir.
Türk toplumunun genel olarak Auckland Bölgesi’nde (çoğunlukla Waitematā Yerel Kurulu’nda, Devonport-Takapuna Yerel Kurulu’nda ve Orakei Yerel Kurulu’nda ) yaşadığı bilinirken bu bölgelerden sonra en çok Wellington Bölgesi ve Otago Bölgesi’nde yaşamaktadırlar.
Ayrıca ülkemizin Wellington’da bir parçası olan ve bire bir Gelibolu’daki çıkartma koyunun temsili “Atatürk’ü Anma Parkı” da bulunmaktadır.
Burada bir Atatürk büstü ve altında Çanakkale’den getirilen toprak dışında yine Ulu Önderimizin Anzak’lar için söylediği sözlerin yer aldığı mermer yazıt vardır. Burası Wellington’un güneyindeki Tarakena Körfezi’nde yer almaktadır. (https://medyagunlugu.com/yeni-zelandadaki-ataturk-parki/)
Elbette ki Yeni Zelanda’da Türkiye’ye ve Türklere dair izler yalnızca bunlarla da sınırlı değil.
Yeni Zelanda’nın başkenti Wellington’daki Pukeahu Ulusal Savaş Anıtı Parkı’nda yapılan bir törenle 2017 yılında açılan bir Türk Anıtı da bulunmaktadır.


C) PAPUA VE YENİ GİNE TÜRKLERİ
6 milyonluk genç bir nüfusa sahip ülkede yaklaşık 50 bine yakın yabancı yaşıyor ve bunların çoğu ticaretle uğraşıyor. Ülkede üç de Türk ailesi yaşıyor. İki ülke arasında gelişen ilişkilerin mimarı konumundaki Türkler, 2006’dan beri bu ülkede.
2000’li yılların başlarına kadar ülkedeki Müslümanların sayısı 1.000’in altında iken, 21. yüzyılda ülkede İslamiyet’e olan ilgi büyük ölçüde artmıştır. Son yıllarda ülkede toplu ihtida olayları yaşanmakta, kimi yerlerde insanlar köyler hâlinde İslamiyet’i kabul etmektedir. (https://www.insamer.com/tr/ulke-profili-papua-yeni-gine/)
Günümüzde Papua Yeni Gine’deki Müslüman sayısının 5.000 ila 10.000 aralığında olduğu tahmin edilmektedir, ancak kesin veriler bilinmediğinden bu sayının daha yüksek olma ihtimali de bulunmakta olup bu ülkede manevî önemi oldukça büyük bir cami var. Bu ülkedeki insanlara bir İngiliz albay Sadık Sandback vesile olmuş İslâm’a. Hindistan’da görev yaptığı yıllarda hakikatle buluşmuş. Bir süre sonra da Papua’ya tayini çıktığı için buraya gelip bir süre çalıştıktan sonra emekliye ayrılmış. Hayatta hiçbir yakını bulunmayan bu insan ömrünün kalan kısmını yerlilere adamış. Tam yirmi yıldır burada yaşıyor. Bu süre içerisinde birçok yerlinin Müslüman olmasına vesile olmuş. Bugün çok yaşlı olan bu zât, yıllar önce mayına bastığından ayakları yara bere içinde, şeker hastalığına müptela olduğu için de yaraları bir türlü iyileşememiş. Bu hâli ile bile çalışmalarına devam etmiş; aşkından, şevkinden hiçbir şey kaybetmemiş. Müslüman olan yerlilerle el ele verip şirin bir cami inşa etmişler.
Çoğunluğunu Sünnilerin oluşturduğu ülke Müslümanları 1980’li yılların sonlarından bu yana kurumsallaşma yönünde adımlar atmaktadır. Bu kapsamda ülkede Müslümanlar tarafından kurulan birkaç sivil toplum kuruluşu ve İslam merkezi yanı sıra, ibadete açık başka mescidler de bulunmaktadır.

Kaynakça:
http://www.australia.gov.au/about-australia/australian-story/afghan-cameleers
Babacan, Hürriyet (2001), “Türkler”, Jupp, James (ed.), The Australian People: An Encyclopedia of the Nation, Its People and Their Origins , Cambridge University Press, s.709
Hüssein, Serkan (2007), Dün ve Bugün: Avustralya’daki Kıbrıslı Türkler, Serkan Hussein, s.17
Cleland, Bilal (2001), “Avustralya’daki Müslümanların Tarihi”, Saeed, Abdullah; Akbarzadeh, Shahram (editörler), Avustralya’daki Müslüman Toplulukları, New South Wales Üniversitesi, s.24
Hüssein, Serkan (2007), Dün ve Bugün: Avustralya’daki Kıbrıslı Türkler, Serkan Hussein, s.18
Papadakis, Yiannis; Peristianis, Nicos; Welz, Gisela (2006), Bölünmüş Kıbrıs: Modernite, Tarih ve Çatışma İçindeki Bir Ada, Bloomington: Indiana University Press, s.94
Hopkins, Liza (2011), “Tartışmalı Bir Kimlik: Müslüman-Avustralyalı Kategorisine Direnmek”, Göçmenler ve Azınlıklar, 29 (1), Routledge: 110– 131, s.116
Saeed, Abdullah (2003), Avustralya’da İslam, Allen & Unwin, s.9
Inglis, Christine; Akgönül, Samim; de Tapia, Stéphane (2009), s.108
https://medyagunlugu.com/yeni-zelandadaki-ataturk-parki/
https://www.insamer.com/tr/ulke-profili-papua-yeni-gine/
***
Uğur UTKAN
Uğur Utkan, Araştırmacı-Tarih Öğretmeni
3 Haziran 1999’da doğdu, halen Manisa Salihli’de yaşıyor. Seyahat etmeyi, belgesel izlemeyi, bağlama çalmayı ve kitap okumayı oldukça seven Utkan’ın kariyer hedefi bir gün üniversite hocası olarak tarih alanında uzmanlaşmak.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde İngilizce hazırlık eğitimi alan Utkan siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde okumuştur. Aynı yıl Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne de kaydolan Utkan, tarih bölümünü 2021 yılında tamamlamış ve 2022’de pedagojik formasyon eğitimini bitirerek tarih öğretmeni olmuştur.
[i] Târih öğretmeni, [email protected]
