Pars’ın Ayak İzleri Afganistan’da Sıra DışıBir Tanıklık
Yazar: Özgür Süleyman Kılıçarslan
Yayınevi: Doğu Kütüphanesi
Basım Yılı: 2024. Birinci baskı
Sayfa Sayısı: 234
Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) Öğretmen
PARS’IN AYAK İZLERİ
AFGANİSTAN’DA SIRA DIŞI BİR TANIKLIK
Özgür Süleyman Kılıçarslan bu çalışma ile çok önemli bir görev icra ediyor. Uzak diyarlarda mücadele etmiş adı tarihe geçmeyecek; kendisinden yaptıklarından hiç kimsenin bir şey bilmeyeceği kahramanlarımızdan bize bir şeyler anlatıyor.
Hikayedeki kahramanımız Pars Türkçe bakıyor ve Türkçe görüyor. Aslına bakılırsa en önemli mesajı ve ondan tarihe kalan da budur. Biz de onu bu yüzden anıyoruz.
Bu tarz eserler daha millî görmemizin yolunu açtığı için ziyadesiyle kıymetli. Kılıçarslan; elimizin altında duran lakin sınırlarımız dışında kaldığı için fark etmediğimiz bir coğrafyayı bize bu eseriyle sıradışı bir biçimde anlatıyor. İlgilisi muhakkak okumalı.
Prof. Dr. Yonca İLDEŞ
Tarih coğrafya ve nüfus olarak Büyük Türk Dünyasının bir parçası olan Afganistan’ın 1979’da Sovyet işgalinden itibaren yaşadığı acı tecrübeler şahsi menfaatini müstevlilerin emelleriyle tevhit etmede beis görmeyen mahalli kukla idareciler dini ve etnik çatışmaların kıskacında parçalanıp yok olmaya doğru giden bir devlet… Roman tadında bir üslupla yazılan Özgür Süleyman Kılıçarslan’ın kitabı okuyucuyu Afgan Türklerinin tabii lideri Dostum ve Pars’la birlikte Afganistan’ın bu çalkantılı ve karmaşık yakın tarihinde orijinal bilgi ve analizlerin eşlik ettiği bir yolculuğa çıkarıyor.
Prof. Dr. Mehmet Emin ÇAĞIRAN
(Kapak yazısı)
Afganistan Türkiye’den binlerce kilometre uzakta fakat Orta Asya Türk Cumhuriyetlri’nin hemen yanı başında ve Kuzey Doğu Afganistan Özbeklerin ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bir toprak parçası. Afganistan Tarihte Babürler’in ülkesi olmuş uzun süre onların idaresinde barış ve refah içinde yaşamış; Türk tarihinin ve kültürünün bir parçası olmuştur.Turan dediğimiz ‘büyük ve müebbet ülke’ nin bir parçası olması hasebiyle bizim ilgi alanımıza girmektedir. Bu ilgi, yardımlaşma ve birliktelik Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devr olmuştur.
Afganistan’da Sıra Dışı Bir Tanıklık kitabı içinde stratejik aanalizlerin olduğu bir yakın tarih incelemesi. Gerçek kişilerden ve olaylardan bahseden kitapta Pars isimli bir hayali şahsiyet de var. Kim bu Pars? O Türklerin yaşadığı heryerde karşılaştığımız idealist Türkçü bir kişi. Bazen Sarıkamış’ta subay. Bazen Teşkilatı Mahsusa mensubu olarak Orta Asya’da, şimdi de Özbek Lider Raşit Dostum’un yanında danışman.
İşte kitap Parsın bakış açısıyla olayları irdeliyor. Afganistan, Asya’dan Hindistan’a uzanan ticaret yolunun üzerinde tek geçit üzerindedir. Bu bakımdan, Büyük İskender’den Cengiz’e, Timura kadar cihangirlerin, yirminci yüzyılda da İngilizlerin, Rusların, ABD’nin işgaline uğramış fakat hiçbiri ülke tam hakim olamamıştır. Çünkü Afganistan fiziki şartları ve üstünde yaşayan kavimlerin savaşçılığı buna engel olmuştur. Afganista’nın kuzeyinde Özbekler, Hazaralar, Türkmenler ve Tacikler,orta ve güney bölgelerde Peştunlar ağırlıklı olarak yaşamaktadırlar.Türk soylular Türkiye’nin, Tacik asıllılar İran’ın, Peştunlar Pakistan’ın ilgi ve desteğine sahiptir. Bu bölgeler arasında kesin sınırlar olmadığından bu kavimler içi içe fakat rekabet ve mücadele içindedirler.Aynı zamanda çeşitli inanaçlardan olan kabileler ve aşiretler halinde insanların yaşadığı bu ülke hiçbir zaman istikrara kavuşamamıştır.
İşte kitap böyle bir netamaeli konuyu ele alıyor. Yzar, Afganistan’ın 19. ve 20. yüzyılda yaşadığı tarihi, savaşları,sürgünleri, ihanetleri, kahramanlıkları, siyasi mücadeleri anlatıyor. Bu olaylara Türk bakışı, Pars’ın gözüyle bakıyor ve değerlendiriyor.
Hindikuş Dağları’ndan İstanbul’a sürgün bir kıral: Mahmut Tarzi başlıkla başlayan bölümler kronojolik bir sıraya anlatılıyor. Arkasından Kâbil Ankara hattı: Türkiye ve Afganistan kurtuluş savaşı yıllarında aynı düşmana, İngilizlere karşı mücadele etmektedirler. M. Kemal, Ankara Hükümeti olarak Afganistan’a büyük elçi göndererek diplomatik ilişkiyi başlattığı ilk ülkelerden biri olmuştur. Kıral Amanullah Han’ın isteği üzerine Afganistan’a içinde asker,öğretmen mühendislerin olduğu uzmanlar göndermiştir. Amanullah Han, 1928 de, Ankara’ya gelerek yeni Cumhuriyet’e devlet başkanı düzeyinde ilk resmi ziyareti gerçekleştirmiştir.
Ne yazık ki ikinci dünya savaşından sonra işler değişmiş büyük paylaşımda Afganistan adeta Sovyet Rusya’ nın kucağına itilmiştir.Türkiye’ nin de değişen dünya şartları, kendi problemleri ve kırılgan ekonomisi sebebi Afganislanla olan ilgisi azalmıştır. Bu arada darbeler, iç mücadelelerle zayıflayan ülke, 1979 da Sovyet Rusya’nın işgaline sahne olmuştur. Bundan sonra olaylar baş döndürücü şekilde başlıyor. Sahneye mücahitler çıkıyor çıkıyor.Amerika destekli cihat neticesinde Rusya Afganistan da işgali sona erdiriyor. Bu sefer de mücahit liderleri arasında hakimiyet mücadelesi, Pakistan destekli Taliban’ ın ortaya çıkması yıllarca süren iç savaş, 11 Eylül’den sonra amerikan işgali, Amerikanın ülkeyi terketmesi, gene iç savaş ve sononda Taliban’ın hakimiyeti.
Cihat sırasında ve sonrasında bir lider sahneye çıkıyor. Türkiye’nin güvendiğ ve desteklediğ, telsizde kod adı ’Kemal’ olan General Raşit Dostum. Türkiye onunla tekrar Afganistan’da görünüyor. Fakat içerde Dostum’un uğradığı ihanetler, dışarda emperyalist güçlerin planları onun mücadelesini akamete uğratıyor.
Kitapta, hızlıca özetlemeye çalıştığım olaylar ayrıntılı bir şekilde sebeb ve sonuçları ile kaynaklara dayanarak anlatılmış ve yorumlanmıştır. Yazarın şudeğerlendirmesi ilğinçtir: “ Bizleri bu kanlı sürece getiren gelişmeleri hatırlarken, Ankara’nnı Afganistandaki çıkarlarını baltalayan aktörler ile Afganistan’ı istikrarsızlığa sürükleyen güçlerin hangi konularda, ne şartlarda birlikte hareket ettiklerine ve küresel sistemde birbirlerini nasıl tamamladıklarına da birlikte şahit oluyoruz.”