P.K. 546

Merve ÖZGÜNER

Bu gizemli posta kutusunun kapağını memleketim Adana/Kozan’dan açıyor olmam daha bir meraklandırdı beni. Yazarımızın sıcacık yüreğinden ruhumuza üflediği satırlar bizi yeri geldi duygulandırdı, yeri geldi ders verdi ve fazlasıyla şereflendirdi. Birçok duyguyu harmanlayıp geçmişimizi önümüze seren, bunu yaparken de kendi hayatımızı, gerçeğimizi bilen bilmeyen herkese aktaran Hayati Özkaya’ya ne kadar minnet etsek azdır. Bunun yanında bu kitabı yazarımıza imzalatıp bana hediye eden ve kendi memleketimin ne safhalardan geçtiğini yakından öğrenmeme sebep olan Mehmet Ali Kalkan’a da çok şey borçluyum.

Necip Fazıl’ın haykırışlarına kulak verip, Oğuz abimizin sevgi ve azimle kurup, ayakta tutmaya çalıştığı küçük kitabevinde toplanıp o tadına doyulmaz sohbetlere nail olan güzel insanlar kadar şanslı hissediyorum kendimi, bu kitabı okuduğum için. Bu kitapla, bir sandalye de bize verip, sıcak bir çay ikram ediyorlar adeta. İnsan kendini bir anda hoş sohbetin ortasında buluveriyor. Adana’mızın kırık yarık yollardan geçip bugüne kadar nasıl ulaştığını görmek beni çok duygulandırdı. Vatan sevgisinin son damlasına kadar arşınlandığı bu kitap tüm yaşanmışlıkları göz önüne seriyor. Geçmişi film şeridi gibi gözümün önünden geçiren Hayati Özkaya, yaşananları yazıya geçirmekle Türk milletine en büyük hizmeti yapmıştır zannımca.

1980 yılından önceki kuşakları aydınlatmış, yazılanlarla bizi o döneme misafir etmiştir. Her satır ayrı bir hüzün yüklüyor okuruna. Geçmişe odaklanmış kelimeler, aşinalığını yitirmiş kahramanlıkları göz önüne seriyor. O yıllara hiç tanık olmamış bir gencin bu satırlarla bilinçlenmesi gerçekten onur verici olsa gerek. Pencereme konan beyaz bir güvercinin getirdiği mektupla geçmişim aydınlanıverdi. İnsan geçmişin parçası olduğunu kabul ettiği an, geleceğini oluşturmaya başlar. Tüm yaşanmışlıklar bizim benliğimizin birer parçasıdır. Bu kitapta da bizden bir parça var. Bu kitap şanlı mücadelemizin bir parçasıdır.

Hemşehrim İsmet Usta bu kitap vasıtasıyla zaman zaman bize de seslendi, çıkarılması gereken dersler verdi. İsmet Usta’nın sevgi dolu kalbi, Necdet Hoca’nın azmi, Yavuz Abi’nin kahramanlığı ve daha nice yiğitlerin kahramanlıkları yolumuzu aydınlattı. Bu yaşanmışlıkları güzel üslubuyla bize ulaştıran Hayati Özkaya’ya tüm samimiyetimle teşekkür ediyorum.

Önsözde de belirtildiği gibi bu kitap, bir dönemin unutulup gitmemesi için geleceğe gönderilen bir mektuptur. Analarımızın acılarını büyüten olaylar, geçmişimizin karanlık yönleriydi. Bu yolda çabalayan, yeri geldiğinde kendini feda eden yiğitlerimizse o yolun umut dolu postacılarıydı. Bir gün posta kutusundan geçmişimin bilmediğim, hatta şahit olmadığım bir döneminin çıkacağını hiç tahmin etmezdim. Ama geleceğe misafir olup bizi içine alan bu kitap, tüylerimizi ürperten hikayelerle gökkuşağı rengindeki günlere nasıl geldiğimizin apaçık ispatıdır. Gitmediğin yer ne kadar sana ait değilse, okumadığımız geçmiş de bizim değildir. Bizi geçmişimizle tanıştıran yazarımızı gönülden kutluyorum. Kalem tutan eller üzerimizden hiç eksik olmasın…
Yazar
Merve ÖZGÜNER

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen