Halep… Halep Demek, Antep Demek…

 

Prof.Dr.Orhan ARSLAN

Halep, Gaziantep gibi Türk şehridir; Halep demek Antep demektir. Halep düşerse Antep’i koruyamayız.

Şu an Halep şehrinde 600.000 sivil yaşamaktadır ve bunun 350.000’e yakını Türkmen’dir. Gaziantepliler ne kadar kardeşimiz ise, oradakiler de o kadar kardeşimizdir; dini, dili, tarihi, ırkı ve kültürü aynı olan öz kardeşlerimiz…

HALEP’İMİZ DÜŞÜYOR…

Dünden itibaren Halep’in tek giriş yolu olan Castello Yolu, Esad ve PKK canileri tarafından tamamen kapatıldı. Bu; Halep’in tamamen kuşatılması demektir.

İki gündür Halep’teki hiç bir sivile insanı yardım gidememektedir. Su ve gıda bitmek üzere; her gün yüzlerce kardeşim Rus’un ve Esad’ın füzeleriyle şehit düşüyor.

Böyle giderse, oradaki kardeşlerimiz en fazla 1 hafta içinde açlıktan ölme ile karşı karşıya geleceklerdir. Yani, bir insan yemek yemeden ne kadar yaşayabilirse, 600.000 insanın da o kadar ömrü var.

Geçen hafta duyduğumuz bomba sesleriyle, ne kadar korkulu anlar yaşadığımızı hatırlayın lütfen. Oysaki oradaki kardeşlerimiz, her gün bunun kat kat fazlasını yaşamaktadırlar.

HALEP, RUSYA İLE YAKINLAŞMANIN NERESİNDE?

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, şu açıklamayı yapmıştır: “Rusya ve Türkiye arasındaki eski güven duygusunun düzelmesi tarafların ikili ilişkilerine bağlıdır.”  “Birbirimizden ne satın alacağımız, birlikte ne inşa edeceğimiz, birlikte yapacağımız diğer yatırım projeleri için geçerli değil, çoğu şey Suriye krizinin çözümünde nasıl işbirliği yapacağımıza bağlıdır.”

Lavrov, sanki Halep üzerinden pazarlık yapmaktadır.

HALEP’Lİ ÇOCUKLARIN UMUDU POKEMON…

Pokemon, hayali canlıların (canavarların) bulunup yakalanmasını konu alan bir kart oyunu.

Halep’teki insanlık dışa zulme dikkat çekmek isteyen çocuklar, çare olarak Pokemon’u kullanmaya başladı.

Çocukların; “Buradayım, beni kurtarmaya gel” yazılı Pokemon’lu fotoğraflarıyla insanlığa sinyal vermeye çalışıyorlar.

Ancak bir farkla; dünyadaki oyuncular Pokemon arıyor, Türk çocukları ise Pokemon yerine ev, ilk yardım çantası, can simidi, kitap ve oyuncak gibi hayatın temel ihtiyaçlarını yakalamaya çalışıyorlar.

Dünyanın, bizim çocuklarımızın çektiklerini anlamalarını istiyorum.

TÜRKİYE BİR NATO ÜLKESİDİR

NATO’nun destek ve yardımlarını almak için illa Güney Kore mi olmak lazım? Biz Kore savaşına 5090 mevcutlu bir Tugayla katıldık. Üç yıl süren bu savaştan, 721 Şehit, 2111 yaralı, 175 kayıp ve 234 harp malulü zayiatıyla döndük.

Bizim NATO’dan ve NATO’ya üye ülkelerden alacağımız var.

Alacaklarımızın bir kısmının,  şimdi Halep’te ödenmesini istiyoruz.

BM ÇOK ACİL DEVREYE GİRMELİ

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, gelecek hafta Suriye görüşmelerinin yeni turunu başlatmak amacıyla ABD’li ve Rus yetkililerle Cenevre’de bir araya gelecek.

Türkiye Dışişleri, bu toplantıdan önce Sayın Mistura ile özel görüşmeli, kendisine her yönüyle Halep’in önemi ve Türkiye için stratejik değeri anlatılmalıdır. Hemen…

İKÖ NE YAPIYOR? VAR MI, YOK MU?

İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), yıllardır varlığını sürdürüp durur. Artık derde deva olması zamanıdır.

Uzun seneler bu örgütün Genel Sekreterliğini yapan ve halen MHP İstanbul Milletvekili olup, aynı zamanda “TBMM Dışişleri Komisyonu, Milli Savunma Komisyonu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyeliği” yapan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, derhal harekete geçmesini ve temaslarının sonucunu kamuoyu ile paylaşmasını istiyor ve bekliyoruz.

Aynı şekilde sürekli dünyaya barış mesajları veren Vatikan temsilcisi Papa ve ülkemizdeki diğer dini cemaatlerin temsilcilerini de insanlık görevlerini yapmaya davet ediyorum.

HALEP’İ GÜNDEMDE TUTALIM

Türkiye olarak maalesef, FETÖ kalkışmasıyla adeta can derdimize düştük. İçeriye bakmaktan dışarıya sıra gelmiyor. Halep’teki kardeşlerimizin konusu, medya tarafından hiç dile getirilmemektedir.

Şu anda ilk yapılabilecek şey, ülke içinde ve dışında Halep’teki kardeşlerimizin durumunu bütün ciddiyetiyle dünya gündemine taşımaktır. Bütün gücümüzle medyada duyurmaktır. Ülkemize verdiğimiz önemi, Suriye’deki kardeşlerimize de vermektir.

Ey insanlık ailesi! Bu alçakça zulme sessiz kalmayalım.

Doruk, 24 Temmuz 2016

 

Yazar
Orhan ARSLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen