Ahde Vefa – Vahye Vefa

Prof.Dr. Orhan ARSLAN

“Allah’a karşı taahhütlerini ve yeminlerini az bir pahaya satanlar var ya: onların ahirette payı olmayacak, Allah onlarla konuşmayacak, kıyamet günü Allah onların yüzüne bakmayacak ve arındırmayacak onları: nihayet onları acıklı bir azap bekleyecek (Ali İmran, 3/77 ).”

VEFA NEDİR?

Bir şeyi yerine getirmek, sözünde durmak, görülen iyilikleri unutmamak, iyilikte bulunanlara misliyle veya daha fazlasıyla karşılık vermek demektir. Vefalı davrananlara vefakâr, aksine hareket edenlere ise vefasız denir.

Vefa nedir, bilir misin?

  • Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
  • Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
  • Vefa; ötelerin sonsuz mükâfatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır

VEFA ALLAH’IN SINAVIDIR

İman vefadır, inkâr vefasızlık. Allah’a vefa göstermeyen, başkasına vefa göstermez. En büyük vefakârlık, “En Büyük Olana” vefakârlıktır. Elest bezminde Allah’a verilen sözü tutmaktır.

Allah, sadakat ve vefa konusunda kullarını imtihan eder. Vefalı insan, hata yaptığında dostunu yalnız bırakmaz, bağışlayıcı olur. Son kez affetme” düşüncesi müminin sözlüğünde olmaz; o, Allah için bağışlar.

Vefalı insan, beklentisi olmayan, çıkar gözetmeyen kimsedir.

Zorluk zamanlarında insanın aşkı, sadakati ve vefası daha bir ortaya çıkar. Elmasla kömür burada ayrılır; bu, insanın ateşle imtihanıdır.

Allah’a bir kez iman edilir. Bir kez dost olunur. Bir kez sevilir ve bir daha sonsuza kadar asla bırakılmaz. Sadık ve vefalı mümin, başına her ne gelirse gelsin, hep gönülden “Allah” der; “Hasbunallah Ve Niğmel Vekil” der.

ETTEHİYYATÜ DUASI ALLAH’A VEFADIR

Ettehiyyatu duası, bizi yaratan Rabbimize karşı vefamızı, Peygamberimizin dilinden muhteşem bir söyleşi halinde ifade etmektir:

“ Peygamberimiz: Allah’ım! Dil, beden ve mal ile yaptığımız bütün ibadetler yalnız Sana’dır.

Rabbimiz: Ey Peygamber! Allah’ın selâmı, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun.

Peygamberimiz: Selâm bizim üzerimize ve Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şahitlik ederim ki Muhammed, O’nun kulu ve Peygamberidir.

ALLAH RESULÜNE VEFA

Peygamber efendimize karşı vefa, O’na layıkıyla ümmet olmaktır.

Peygamber Efendimiz, kendisini büyüten Amcası Ebu Talib’in hanımı Fatma Hatun’a karşı büyük vefa ve kadirşinaslık göstermiştir. 

Ayrıca sütannelerine, süt hala ve teyzelerine, sütkardeşine her vesile ile ikramda bulunmuş, onların hatırına başkalarına yardım etmiştir. En zor anlarında kendisine en büyük desteği veren Hatice Validemizi yakınlarına da fazlaca yakınlık göstermiştir.

Müslümanlarını ülkelerine kabul eden Habeş hükümdarının elçileri efendimizin huzuruna geldiklerinde onlarla bizzat ilgilenmiş, aşırı derecede yakınlık göstermiştir.

Efendimizden vefa ile ilgili bazı sözler:

“Allah’ım! Ben Sen’in kulunum. Gücüm yettiği kadar ahdine ve vadine sadâkat gösteriyorum.”

‘‘ Verdiği sözünde durmayıp ahde vefasızlık yapan kişi için kıyamet gününde bir sancak dikilecektir ve o kişi, o vefasızlığı ile bilinecektir. ’’

“Emanete riayeti olmayanın imanı yoktur, sözünde durmayanın da dini yoktur.”

Vefa El Emin demektir; El Emin Efendimizin özelliğidir. Mümin El Emin yüceliğine ulaşmayı hedeflemelidir.

VEFA MÜMİN ÖZELLİĞİDİR

Vefasızlık mümine haramdır.

Allah mümini doğru sözlü, dürüst, güvenilir, sadık, vefalı ve sorumluluk sahibi olarak tarif eder. 

“Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyen) riayet edenlerdir(Mearic  70/32).”

 “Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur (İsra 17/34).”

VEFASIZLIK MÜNAFIKLIKTIR

Peygamberimiz münafıkların dört özelliğini şöyle sıralar:

  • Konuştuğu zaman yalan söyler.
  • Söz verdiği zaman sözünü tutmaz.
  • Emanete ihanet eder.
  • Husumet edince haddi aşar

‘‘ Münafık, iki sürü arasında gidip gelen öğürsek koyun gibidir. Kâh koşar bu sürüye gelir, kâh koşar ötekine gider. Oruç tutsa da, namaz kılsa da, Müslüman olduğunu söylese de o yine de münafıktır (Hadis).’’

İnsanların görünüşüne bu nedenle aldanmamak gerekir; vefasızlık münafıklıktır

KULLUĞUN EN GÜZEL NİŞANESİ AHDE VEFA

Ahd; bir şeyi korumak, bir şeyin yerine getirilmesini emretmek, söz vermek, tavsiye etmek için yapılan sözleşmedir.

Vefa ve ifa, ahdin icabını bütünüyle yerine getirmektir.

Verdikleri sözü yerine getirmeyenler bozguncudurlar (fasık):

“Allah’a verdikleri sözü pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah’ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara (Ra’d, 13/25 ).”

VEFA GÜVEN UNSURUDUR

İnsanlar arası ilişkilerde güven unsurunun hâkim olabilmesi için yegâne garanti vasıtası, ahde vefadır. 

Kuran, gerek insanlar arası ve gerekse uluslararası ilişkilerinde ahde vefaya ayrı bir önem atfeder ve ahde vefa gösterilmesini bütün hayatın esası ve faziletli bir yaşamın ön şartı kabul eder:

“Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin ( Mâide,5/1 ).”

AHİD NEDİR?

Ahid veya akit, sözleşme demektir.

 “Antlaşma yaptığınız zaman, Allah’a karşı verdiğiniz sözü yerine getirin  Allah’ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın  Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir (Nahl,16/ 91 ).”

Kendinden güçlü olana verilen sözü yerine getirip, zayıf olana verilen söze riayet etmemek, ahlaksızca bir tutumdur. 

Müslümanın sözü senet gibidir.  Aleyhine de olsa verdiği sözü yerine getirir.  Sözden caymanın münafıklık alameti olduğunu bilir.

EFENDİMİZİN HUDEYBİYE ANLAŞMASINA GÖSTERDİĞİ VEFA

MS 628’de Allah Resulü ile beş yüz kadar ihramlı ashabıyla hac amaçlı yola çıkmıştı.  Yanlarında sadece basit birer kılıç vardı. Müşrikler, Müslümanları Mekke’ye sokmamak için diretmişler ve sonunda bir antlaşma yapılmıştı 

Bu antlaşmaya göre: “Müşriklerden Müslümanların saflarına geçecek erkekler iade edilecekti.

Müzakere henüz bitmiş, ancak fakat antlaşma yürürlüğe girmemişti.  Tam bu sırada oraya Süheyl’in oğlu Cendel geldi. 17-18 yaşlarında bir genç. Daha yeni Müslüman olmuş, fakat babası Süheyl onu hapse atmış, ellerine ayaklarına zincir vurmuş, o vaziyette yatmış olduğu hapishaneden bin bir güçlükle kurtulup, kanlar içinde kendini Allah Resul’ünün huzuruna attı;  “Merhamet Ya Resûlallah!” dedi. Allah Resulü: “Ahitname daha imzalanmamıştır.  Ben bunu alıkoyacağım” deyince, Süheyl karşı çıktı,  “anlaşmamıza göre oğlumu bana teslim edeceksin!” dedi.

Peygamberimizin içi kan ağlıyor, vermek istemiyor, ama bir anlaşma var  “Ya Cendel, ne yazık ki seni iade etmemiz gerekiyor.

Başta Ömer, beraberindekilerin hepsi kılıçlarını yarıya kadar çektiler  “Ya Resulullah! Olmaz bu, Sen bize vaat etmedin mi ki, Kâbe’yi ziyaret edeceğiz. Sen Allah’ın peygamberi değil misin?”

Cevap muhteşemdi: “Allah’ın Peygamberiyim.  Fakat ben Allah’ın dediğinden başka şey yapmam. “

ANA-BABALARIMIZA VEFA

Yüce Mevlâ kendisine kulluktan sonra ana-babaya iyiliği emretmiştir.

“ Zira senin Rabbin, başkasına değil yalnızca kendisine kulluk etmenizi emreder. Bir de ana babaya iyilik etmeyi… Eğer onlardan biri ya da ikisi senin yanındayken yaşlanırsa, sakın onlara “Üf!” bile deme ve onları azarlama! Aksine onlara gönül okşayıcı şeyler söyle! Dahası, o ikisine alçak gönüllü davranarak merhametle kol-kanat ger ve de ki: “Rabbim, o ikisi beni küçüklüğümde sevgiyle görüp gözettikleri gibi, sen de onları merhametinle kolla! (İsra, 23-24).”

Yaşlılar toplumun bereketidir.

VEFALI OLMAK,  İBRAHİM GİBİ OLMAKTIR

Kuran, Hz İbrahim’i vefa sahibi olarak niteler. “ Dahası (aynı ayetlerin) vefa sahibi İbrahim’e de geldiği (Necm 53/37.” Allah’ın emrini tutmak için eşiyle, çocuğuyla, ateşle, babasıyla, gurbetle vb imtihan olmak, İbrahim’i vefa sahibi yaptı.

Üstad Akif ne güzel söylemiş:

Ya bu âlemde vefa yok zaten, ya vefasız bütün ebna-yı zaman;

Kime ok atmayı öğrettimse, sonra bir gün beni de aldı nişan!

Buyurunuz, İbrahim gibi olunuz! Olunuz da, Rabbim size Kâbe inşa etme şerefi lütfetsin. Nereye mi? Başka Galaksi mi yok?

Rabbimiz! Bizi vefalı kul eyle, münafıklıktan koru.

Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.

Hayırlı pazarlar diliyorum.

Ankara, 25 Ekim 2015

 

Yazar
Orhan ARSLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen