5 Kasım “V” Çılgınlığı

Esat ARSLAN          

Bu günlerde Londralıların en çok korktukları nedir, bilir misiniz? Açık söyleyeyim Hz. İsa’dan bile yalvarırcasına medet umar hale geldikleri şey nedir biliyor musunuz? İstanbul’da artık iyice görünür şekilde kutlanan 31 Ekim’de başlayan Cadılar Bayramından sonra geçecek olan çılgın on günün olaysız geçmesidir. Hasat zamanının bitmesinden sonra kış kendini hissettirmeğe başlamıştır. Kış yüzünü göstermeğe başladığından mı nedendir bilinmez, Londra kıpır kıpır bir görüntü içerisindedir.  İnsanlar yerinde duramaz, tiyatro perdeleri açılır, her taraf ışıl ışıl, gençler de hiperaktif çocuk kimliğindedir. Sokaktaki etliye sütlüye karışmayan normal insanın umudu, Londra İtfaiyesi greve gitmeden sağ salim bir 10 gün geçirebilmektir. Türkiye’de neredeyse grev unutuldu ama Kasım’ın ilk on gününde Londralıların korkulu rüyasıdır, Londra İtfaiyesi’nin greve gitmesi. Maslow’un o ünlü İhtiyaçlar Hiyerarşisinde Güvenlik gereksinimi kendini bayağı hissettirir.

“Cadılar Bayramı” ya da Batı dillerindeki “Halloween” (holy evening/kutsal akşam) Azizler Günü’nün arifesidir. Pagan ve Hıristiyan kökleri taşıyan bu gelenekte çocuklar korkunç kostümler giyerek şeker, meyve ve diğer hediyeleri topladığı bir ananedir.  Maske ve korkunç kostümler bir yana bizdeki kandil günlerinde çocukların bir teneke kutu içerisine mum yakıp, komşularından para toplamasını biraz andırır ama işte o kadar… İnsanlığın ortak mirasında benzer değerler örtüşür. Ya Cadılar Bayramından sonraki “Bonfire Night””5 Kasım” gününe ne demeli. Romen rakamıyla beş anlamına gelen “V” gününde ise çılgınlık mertebesinin son haddinde inanılmaz bir havai fişek çılgınlığı her yeri kaplar ve sabahın ilk ışıklarına kadar devam eder. Her yeri bir anda doldurur “V For Vendetta”  Yuvarlak içerisinde kırmızı renkli adeta kan damlayan “V” bizim  “Çarşı Grubu” nun yuvarlak içerisindeki “A”ya birebir benzerlik gösterir. Mantık aynıdır, “Çarşı=Karşı” ile özetlenebilir, ortaya konulanlar.   

“Bonfire Night””5 Kasım” gününde “Hallowen”’e inat aynı tip maskeli insanlar doldurur sokakları, barları ve caddeleri. Maskeyi anımsadınız değil mi? Suratsız, kimliksiz, keskin, üçgen hatlı, biş sakallı, Salvador Dali bıyıklı, hınzırca gülümseyen bir maskedir, “V”nin maskesi. Anımsayın bu maskeyi Bizde “Gezi Olayları”nda son günlerde Brezilya’daki Hükümet karşıtı gösterilerde bolca görüldü. Yani? Yanisi şu: Bir anlamda Protest hareketlerin simgesidir.

Ama İngiltere’de durum farklıdır. 5 Kasımdan itibaren bir hafta coşkuya bağlı olarak 10 gün süreyle “V”nin maskesi ve kuklaları yakılır. İhanet hele ki, Krala ve Parlamentoya karşı ihanet prim yapmaz. Vatan hainliğinin hiçbir şekilde affedilmeyeceğini nesilden nesile aktarmak amacıyla çıkarılmış bir tekerleme de sloganlar halinde terennüm edilir:  

“Anımsa, hatırla 5 Kasım’ı,

Barutu, vatana ihaneti ve suikastı,

Barut, vatana ihanet için bir neden göremiyorum,

Asla Unutulmamalı” [1]

Bir şekilde korku def edilmeye çalışılır. “V” den sonra gelen sözcük niçinini açıklayan kan davası, intikam, kin anlamına gelen “Vendetta” sözcüğüdür. Peki bunun bir gerçek hikâyesi var mıdır? Kuşkusuz vardır ve İngiliz tarihinde gerçektir. Malum tüm Avrupa bu arada klasik Briton Katolik Protestan din çekişmesine, savaşına dayanır. Pek konuşulmaz ama bu bir anlamda ekonomik özerkliği elinden alınmış Katolik kilisesinin, Papalığın gücünün yetmediği yerde bir karşı koymasıdır. Papalık gücünün yettiği yerde zaten Engiziyonu uygulamaktadır, kısasa kısas baskıcı bir rejimin bekçiliğini yapmaktadır. Buna şüphe yok.  

1532-1536 yılları arasındaki reform döneminde İngiltere’de kilise krala bağlanmış, Anglikan Kilisesi teşekkül etmiştir. Hem uhrevi hem de dünyevi yetkiler ile donanan Kral din adamlarının halk ve iktidar üstündeki etkisini bu şekilde azaltmıştır. Olay bundan sonra şöyle gelişmiştir. “V” ile bütünleşen kopkoyu Katolik “Guy Fawkes” ve arkadaşları, bu yeni düzeni bir türlü içlerine sindirememişlerdir. Onların bütün istemleri Anglikan Kilisesinin yerine Katolik Kilise’nin yeniden egemen olduğu “Köktendinci Katolik Hıristiyan Şeriat Devleti”nin kurulmasıdır. Yani günümüzden tam 413 yıl önce 5 Kasım 1605 tarihinde karşı hareketin lideri Robert Catesby ve ekibi Kral I. James’i suikastla ortadan kaldırırken,  Fawkes ise eşzamanlı olarak İngiliz Parlamentosunun altındaki mahzene doldurduğu 36 varil barutu patlatarak bütün vekilleri parça parça havaya savurması planlanmıştır. Bu şekilde bu iki eylemle halkın egemenliğini temsil eden parlamenter sistem yıkılacak, “Baskıcı Katolik Monarşisi” yeniden iktidara taşınacaktı. Yeni düzenin emanet edileceği kişiyse Kral’ın 9 yaşındaki kızı Prenses Elizabeth olacaktı.

Eylemciler,  5 Kasım 1605 günü eylemi yapamadan yakalanmış ve doğrudan mahkemeye sevk edilmişlerdir. Guy Fawkes, eylemin düşünsel lideri bile olmamasına karşın olay gecesi barut fıçıları ile yakalandığı için en çok öne çıkan isim olmuştur. Çıkarıldığı mahkemede vatan hainliğinden hüküm giyen Fawkes, 31 Ocak 1606’da sarayın karşısında asılarak idam edilmiştir. Bu gerçek hikayenin günün koşullarına uyarlanacak şekilde çizgi romanı ve filmi yapılmıştır. Bugünlerde ciltli olarak Türkiye’de özel edisyonu yayımlanan Alan Moore’un “V For Vendetta”sı,  çizgi roman ve grafik roman sanatının doruk noktalarından birisidir. “V” karakteri, ideolojileri farklı olsa da yönetime karşı olduğu için eyleminin tarzı bakımından Guy Fawkes’ı ilham almaktadır.  Bilindiği gibi Katolikler, aynen İslam dünyasındaki Selefiler gibi tutucu, Protestanlar ise yenilikçidir. Sanayi ve  teknoloji bakımından geri olanlar Katolik, ileri olanlar ise Protestanlardır.

“V For Vendetta” çizgi romanı, Demir Lady Başbakan Thatcher ‘ın 80’ler İngiltere’sinden izler taşıyan bir yakın gelecek tasarımı bir çizgi romandır. İngiltere’de baskıcı bir liderin hâkimiyeti altında faşist bir yönetim ve onun işbirlikçisi medya egemendir. Eski bir savaşın kurbanlarından olan, sürekli hınzırca gülen ürkütücü maskesini yüzünden çıkartmadan gölge galerisinde yaşayan “V”ye bunları devirme görevi verilmiştir. Finalde Parlamento uçurulur, bozuk sistem ortadan kaldırılır, yeni sistem diriltilir. Adeta küllerinden doğar.

2005’de çizgi romandan esinlenerek bir Amerikan Alman yapımı filmi de yapılmıştır, bu gerçek hikayenin… İşte görünürlülüğü de bu film sayesinde olmuştur. 2006 yılında gösterime giren film 2020’leri anlatmaktadır. 2020 İngiltere’sinde Hitler’den mülhem, “Başkan Sutler” ve Yardımcısı “Creedy” İngiltere’yi inim inim inletmektedir. Birçok göndermeleri olan filmde “V” nin yanına bir de kız kahraman “Evey” eklenmiştir. Baskıcı rejime karşı iki kılıç kullanan “V” şiddeti, terörü simgelemekte ve filmde can alıcı birçok gönderme yapılmaktadır. “Şiddet iyilik içinse adalet getirir. Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Affetmek iyi insanların intikamıdır. Maske fikirleri simgelemektedir. Fikirlere kurşun işlemez. Tamamen küle dönüşmeden nasıl yenilebilirsin ki?“

Uzun lafın kısası 5 Kasım etkinliği tamı tamına tersine bir mantaliteyle Arap Baharıyla birlikte Afrika’nın kuzeyine ve Ortadoğu’ya transfer edilmiş ve de sosyal medyaya enjekte edilmiştir. Diğer bir deyişle, bölgede “Sivil İtaatsizliğin, Direniş”in simgesi haline dönüştürülmüştür. Batı ve sosyal medya marifetiyle anarşizmin ve başkaldırının kült simgesi yapılmıştır, İslam Dünyası için… Dünyadaki tüm protest gösterilerin, direniş hareketlerinin ortak simgesi olmuştur, günümüzde. Şöyle bir algı yerleştirmeye çalışmaktadır AB(D) tarafından Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika (GOKAP) bölgesine enjekte edilen fikir “Şiddet iyilik içinse, adaletsizlik içinde bocalayan halka adalet getirir.” Film’deki replik aşağıdaki göndermeyi içermektedir:

“- Şiddet, iyilik için de kullanılabilir.

–  Nasıl olabilir ki bu? Ne denir ki artık buna?

“ –Adalet”

Bütün bunlardan sonra demem o ki, “Eğer, terörle el sıkışan sivil darbeyi, Batı marifetiyle bir Anarşist/Teröristin Özgürlük Savaşçısı”na dönüşümünü merak ediyorsanız ya da bizdeki Gezi Olaylarını derinlemesine düşünmek istiyorsanız, yeni çıkan “V For Vendetta” özel edisyon çizgi roman kitabından bir tane edinin ve 12 sene önce vizyona giren filmini bir kez daha seyredin derim. Başka ne diyeyim? Benden söylemesi…

 

[1] “Remember, remember, the fifth of November

Gunpowder, traison and plot,

I see no reason why ,

Gunpowder, traison,

Should ever be lost”

Yazar
Esat ARSLAN

Esat Arslan, İstanbul’da 15 Nisan 1947 tarihinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da; yükseköğrenimini Ankara’da tamamlayan Esat Arslan, Savunma Bilimleri, Kamu Yönetimi dallarında yüksek lisans; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi da... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen