İstanbul Maltepe Merkez Kabristanı’nda Bir Gezinti

 bir mezar yazisiÖteden beri çok nadir de olsa fırsat buldukça mezarlıklarda dolaşmayı sevmişimdir. Mezar taşları, kalp gözünü açmış insanlara neler söyler neler. Onbeş yılı aşkındır bu ilçede olmama ve o kabristanı minibüs yolu (eski Bağdat caddesi) üzerinde görmeme rağmen ancak bugün etraflıca gezme imkanım oldu. Kabristanın girişindeki mermer kitabede, 1938 tarihi yazılı idi. Mümkün olduğu kadar mezarlara ve başlarındaki kitabelere dikkatli bir nazarla baktım, inceledim. Mezarlarda ağırlıklı olarak geçen yüzyılda defnedilenler yatıyor, yeni defin yok zira kabristan tamamen dolu sadece aile kabristanında yeri olanlar defnediliyor. İlk dikkatimi çeken “ülkücü şehit” yazan mezar oldu. Demek ki dedim yaşamı ve ölümü ile ülküsü ne ise ona şahitlik edip bu uğurda en değerli olan canını bile vermiş. Çok eski bir başka mezar taşında ise “iyi insan/şehit” yazıyordu. Neyin şehidi/şahidi olduğu belirtilmemişti. Yola bakan tarafta ilk sırada büyük bir aile yan yana yatmakta idi. Kabristanda en eski mezar Osmanlıca yazıları olan yan yana üç tane mezar olup etrafı çevrili ve kapısının da kilidi kırıktı. Kabristanda yatanların çoğu mübadele ile gelmiş kişiler idi (Kavala, Serez, Selanik, Drama, Nusratlı, Üsküp, Prizren vb). Birçok meslekten insan medfundu (Tümgeneral, Tümamiral/Donanma komutanı, General, Kurmay Albay, Profesör, Mal Müdürü, Başöğretmen, Milletvekili, Kaymakam, Belediye Başkanı, Ağır Ceza Reisi, Tüccar, Eşraf vb). Maltepe ilçesi eski belediye reislerinden üçünün mezar taşını da gördüm. Ama mezarlıkta yatıp da toprağın üstünde dünyevi makam olarak en büyüklerinden biri Arnavutluk Başbakanı Receb Mitrovica idi. Kendi soyadımla aynı soyadını taşıyan mezarlar gördüm. “Tıp tepmesi (Doktor hatası)” ile öldüğü yazılan mezar taşı gördüm. Sevdikleri aile üyeleri için şiirler, maniler, özlü sözler yazılan kabir taşlarını okudum. Kimileri hasretlerini, acılarını, özlemlerini, duygularını, dileklerini taşlara yazıp kalıcı kılmak istemişler sanırım. Herhalde kabristanda ilk defa birinin mezar taşlarına dikkatle bakıp bazılarının resimlerini çekmesi, kabristan güvenlik görevlisinin dikkatini çekmiş olmalı ki, bir süre sonra yanıma geldi ve ayak üstü bayağı sohbet ettik. Hiç tanımadığım birinden ilginç sözler ve tespitler duymuş oldum, şaşırdım. 

Benim için verimli ve tefekkür dolu bir gün oldu. O kabristanda yatanların hepsi için Allah’tan bağışlanma ve diriltilip hesaba çekilecekleri günde şefaat (yardım) diliyorum. Kendim ve sizler için de fırsat buldukça kabristanda gezinti yapmayı ve Resulullah(as)’ın “ağız tadını bozan ölümü sıkça hatırlayın zira ölüm en iyi nasihattir” sözü mucibince hareket etmeyi öğütlüyorum.

Yazar
İrfan YALÇINKAYA

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen