Yeni Bir Moda Yayılıyor 

Odgurmuş: Son zamanlarda dindar insanları eleştirmek, onların yaptığı hataları duyurmak sanki moda oldu. Ne dersiniz? 

Ögdülmüş: Evet maalesef biz de bu duruma çokça şahit oluyoruz. Nerede dindar diye ifade edilen bir insan varsa onun yaptığı bir hatayı, ya da yanlışı tüm inananlara genelleyerek sanki her Müslüman hatalıdır, yanlıştır diye takdim ediliyor. Ayrıca resimlerde, karikatürlerde dindarlar Yeşilçam filmlerinde ve Marksistlerin çizdiği karikatürlerde olduğu gibi mutlaka çember sakallıdır. Bed yüzlüdür, çirkindir, kıyafeti cüppe şalvar şeklindedir.  

Bütün bunlara karşılık toplumda bazı insanlar var ki, sanki bütün işleri güçleri Dindarları ya da Müslümanları eleştirmektir. Bu gibi en ufak bir yanlış ve hatadan başlayarak eleştirenler eskiden daha çok sol guruplar içerisinden çıkarlar, basın yayı ve tüm görseller ellerinde olduğu için sanki toplumu hizaya getirme gibi bir işlevi yerine getirirlerdi. 

Diyelim, Marksist sol ve Liberaller belki da kendi inançları gereği bu şekilde bir tavır sergilerken, bunların dışında kalan milliyetçi muhafazakâr insanların da aynı koroya katılması elbette çok düşündürücüdür. 

Odgurmuş: Peki neden böyle oluyor, sol gurupları anladık ta diğerlerine ne oluyor. 

Ögdülmüş: Diğerleri dediğimiz ve milli ve manevi değerlere bağlı olduklarını sandığımız insanlar da sosyal medyadan ve sosyal medyanın yalanlarından etkileniyorlar. Yahut da bir başka ihtimal: Bu insanlar milli ve manevi değerlere inanmıyorlar da, kendilerini hala milli ve manevi değerlere bağlı sanıyorlar. 

Esasında eleştiriye tabi tutulup çok olumsuz gösterilenleri sadece dindarlar veya din adamları şeklinde sınırlamak belki yetersiz olacak. Diğer taraftan Sağda bulunan her hangi bir guruba mensup bir kişi bir hata yaptığında veya kendini bilmez bir delikanlı, başı örtülü bir genç kız yanlışa düştüğünde bu gibi insanlar hemen yayına başlıyor, yorumlarla yapılan hareketin kötülüğünden, çirkinliğinden dem vurarak kendi aklınca akıl vermeyi de ihmal etmiyorlar. Ve bu basit olarak değerlendirilmesi gereken olay üzerinden Müslümanlara Dindarlara tenkitleri sıralıyor olmadık sözler sarf ediyorlar. Milliyetçi olarak bilinen bazı yazarlarla, yine Milliyetçi-ülkücü olduğunu ifade eden kişiler de bu konuda aşırı derecede tahammülsüzlük gösteriyor ve o kişiler üzerinden aslında İslamiyet’e, İslami müesseselere, şahıslara alabildiğine olumsuz/sorumsuz düşüncelerle karşı çıkıyorlar. Dolayısı ile bir kişinin yaptığı yanlış ve hatadan dolayı İslamiyet’i ve inanan insanları rencide ediyorlar. 

Odgurmuş; Bu dindar veya Müslüman dediğiniz insanların hiç mi hatası olmuyor. Hiç mi yanlış yapmıyorlar. 

Ögdülmüş: Biz kimse hatasız demiyoruz. Elbet herkesin hataları vardır. Fakat; Sosyal Medya’da bilinmeyen merkezlerce bilerek ve isteyerek yapılarak ve ardından da servis edildiği bilinen, adresler; Türban takan genç kızların uygunsuz giyim ve davranışlarını teşhir ederek bunun üzerinden “işte Müslümanlar” diyerek/dercesine inanan insanları toptan mahkûm ediyorlar. Hangi gurupta olursa olsun insanlar yanlışa düşebilir ve hata yapabilir. İnsanların bu yaptığı yanlış ve hatayı genele yayarak, abartarak teşhir etmek, duymayanlara da duyurmak, görmeyenlere de göstermek hiçbir aklı başında kimsenin veya Milliyetçiyim diyen insanın yapacağı iş değildir. Kaldı ki Müslümanlar hakkında bu tür olumsuz görüntü, resim ve beyanatları bizce ve herkesçe malum olan şer odakları tarafından piyasaya sürüldüğünü anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. Ama maalesef bazı safdil insanlar da bu gibi tuzaklara düşebiliyor, birkaç Müslüman’ın yaptığı hatadan dolayı adeta top yekûn İslamiyet’i ve Müslümanları suçlama, karalama yoluna gidiyorlar ki bu gibi durumların kimseye faydası yoktur. “Müslüman Müslüman’ın ayıbını örtmek” zorunda olduğu halde bir takım önyargılı insanlar diğer Müslüman’ın ayıbını daha çok teşhir ederek, duyurarak acaba neye ve kime hizmet ediyorlar. 

Odgurmuş: Bu eleştirileri yapanlar genellikle İslamiyet konusunda derin bilgileri olan kimseler mi yoksa herkes mi eleştiriyor? 

Ögdülmüş: Bu konularda saldırı ve eleştiri yapan kimselerin genellikle İslam Dinini yeteri kadar bilmediklerini, bir takım kulaktan dolma bilgilerle ve daha çok da “Tek Parti”  döneminin İslamiyet’i hayattan çıkartma yolunda kullandığı malzemeleri ve bakış açılarını kullanıyor olduklarını gözlemliyoruz.. 1930’larda kalması gereken fikir ve düşüncelerle İslamiyeti, Müslümanlığı, dindar insanları ve onların davranışlarını eleştirmek ne kadar akıl işidir 

Hele bazı Milliyetçi olduğunu sandığımız yazarlar, tüm işlerini ve güçlerini bu İslami gurupları eleştirmeye ayırmışlar gibi davranıyorlar. Aslında İslami guruplar üzerinden İslamiyet’in kendisine zarar veriliyor ama bunu da düşünmüyorlar. İslami guruplar üzerinden İslamiyet’e getirilen eleştirilerin çoğu kez aslı ve astarı bulunmamaktadır. Tarihi birkaç bilgi kırıntısından da faydalanarak, komplo teorilerinde olduğu gibi olayı Ortadoğu’da bulunan guruplara ve fikir akımlarına çokbilmiş edalarla bağlamakta bir beis görmüyorlar. 

Tam bir sömürge aydını psikolojisi ile Irak’ta, Suriye’de veya başka bir İslam coğrafyasında çıkan 3-5 bin kişiyi geçmeyen terör ve fikir hareketlerini büyüterek, Türkiye için “en büyük tehlike”, “çok büyük tehlike”, “kapıya dayanan bir tehlike” gibi gösteriyorlar. Elbette kendinden emin olmayan, Türk Milletinin büyüklüğüne inanmayan, bu konuda bilgisi olmayan, yeteri kadar tarih okumamış yarı cahil okumuşlar, kendileri için yazı yazacak bir köşe bulmuş olsalar da, dünyadan bihaber kenarda köşede Türkiye aleyhine görüş belirten herkesi ciddiye alıyorlar. Onların görüşlerine olduğundan fazla önem veriyorlar, bunların söylediği sözlere de tam gerçek ve hakiki gerçekmiş gibi sarılıyorlar:  Kendi taşıdığı değerin ve milletinin büyüklüğünün de farkında olmayan insanlar olayları oraya buraya ve ulaşılmaz ve bilinmez güçlere yükleyerek akılları sıra bilgiçlik taslayıp milletin kafasını bulandırmaktan başka bir iş yapmıyorlar. 

Odgurmuş: Bu konularda Milliyetçi olduğunu bildiğimiz insanlar neden böyle davranıyor? 

Ögdülmüş: Bizce de işin tuhaf tarafı burası. Bu konularda daha dikkatli olması gerekenler ne yazık ki sosyal medyanın yalan propagandalarından etkileniyorlar. 

Özellikle milliyetçiyim diyen insanların-yazarların bu konularda biraz hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Bazı yanlış hareketleri abartarak Müslümanlara ve İslamiyet’e ters olacak konulara girmemeleri gerekir. Müslümanları ve İslamiyet’i solcuların ağzıyla ve ateistlerin bakış açısıyla eleştirmeleri yakışık almamaktadır. Esasında Milliyetçi düşünür ve köşe yazarlarının sağımızda bulunan hiçbir gurup hakkında olumsuz sözler sarf etmemeleri gerekir, bir başkası bu konularda bir şeyler diyor diye bizim de aynı koroya katılarak bir şeyler söylememiz gerekmiyor. Milliyetçi olarak bilinen okumuş ve yazarların daha toparlayıcı, daha kucaklayıcı ve daha affedici olmaları gerekir aksi takdirde diğer konuşanlarla, sol görüşlülerle, ateistlerle aynı paralele düşmüş olurlar ki neticesi milletimiz için pek de iyi sonuçlar vermez.

Kenan EROĞLU

Yazar
Kenan EROĞLU

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen