Pre-Travmatik Stres Sendromu Ve Toplumsal Zihniyet Devrimi

Pre-Travmatik Stres Sendromu*Ve Toplumsal Zihniyet Devrimi*** 

 

kirmizilar.com

 

Sözün bittiği zaman.

Sözün bittiği yer.

Enkaz altında kaldık.

Öldük. Dona kaldık. Yıkıldık. Tüm dünya yardıma koştu. Ses aradık, duyduk, kurtardık.

Yaralarımız derin. Kızının soğukdan donmuş elini bırakmadı babalar. Hepimizin bir yanı kaldı, enkazda. Binlerce insan, yok şimdi. Kalanların ise yuvaları yok. Yardım tırları son sürat gidiyor, yaralara merhem olmak için. Herkes elinden geleni yapıyor. Türk milleti küllerinden doğdu, yine doğar. Gençlerimiz deprem bölgesinde canla başla çalışıyor, milyonlarcası elinde telefon yardım topluyor, destek oluyor, tek yürek olmuş atıyor, Türk milleti. Dünyanın her yerinden geliyor, yardım ekipleri, hepimiz Türküz diyor, Yunan tv si. İngiliz başbakanı yardım topluyor, Türk gençleri ile, İngiltere de. Dünyanın gözü Türkiye ‘nin üstünde… TOBB deprem öncesi ve sonrası raporları herkesin elinde. Ülkemizde ki ve Dünya da ki tüm yer bilim bilim insanları Türkiye deprem kuşağı hakkında bilgi veriyor.

Enkaz altından çıkan her can ile umut canlanıyor.

Zeynep Gürcanlı makalesinde , NEREDE YANLIŞ YAPTIK sorusuna yanıt arıyor.

“İlk yapılması gereken kuşkusuz, “nerede yanlış yaptık” sorusuna yanıt aramak olmalı. Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu her Türk vatandaşı neredeyse okuma yazma ile birlikte öğrenirken, son 20 yılda “bunu hiç umursamadan” yaşadığımız  bir gerçek.”

Link-1 ZEYNEP GÜRCANLI makalesi için link

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/nerede-yanlis-yaptik/682554

AYDAN GÜLERCE nin toplum psikososyal analizinden alıntı “Türkiye’nin “pre-travmatik stres sendromu” ile kast *ettiğim  özetle şunlar: Cumhuriyet toplumsal tabakalarında ve kırılgan fay hatlarında bir asırdır biriktirmiş olduğu stres. Dolayısıyla, aynı tarih-coğrafyayı birlikte paylaşmış milletin demokratik toplumlaşma derecesi. Bu afet olayının Türkiye’nin kolektif uzak ve yakın geçmişine ait, sözcüksüz kalmış, söze dökemediği ve dile getiremediği tüm bastırılanlarını ve elbette dile getirip de arkasında dirençle durmadığı “arı kovanına sokulmuş bir çomak” gibi deşecek ve dağıtacak olduğu.”Kendi enkazını kaldırırken, nihayet ilkel kaygılarını ve savunmalarını yenmeye; psikososyal ve siyasikültürel yarılmalarını aşmaya; kavgalarını askıya alıp, sonlandırmaya; tarihsel yaralarını sarıp onarmaya davet edecek. “sahipsiz ve kimsesiz” kalmış halk nihayet kendi duygusal aydınlanmasını ve bilinçlenmesini yaşayacak. Bu zamana kadar görmezden geldiklerini görmeyi, duymazdan geldiklerini duymayı, doğaya saygı duymayı, kendi hadlerini ve kendisi olmayı öğrenecek. Çünkü ister düdüklü tencere gibi gündelik, ister termodinamik gibi fizik, ister tektonik gibi jeofizik metaforları ile başlasın, psikosoyal sendromların toplumsal baskı, basınç ve yıkıcılık rolünü kavrayacak. 

Link-2 AYDAN GÜLERCE makalesinin tamamı için link

https://www.politikyol.com/turkiyenin-trajik-yikimi-ve-pre-travmatik-stres-sendromu/

Binlerce “can” kaybettik.

Mal canın yongasıdır.

Milyarlarca lira maddi kayıp var.

İş, aş, ev, okul, sağlık, gıda, elektrik, ısınma, barınma, wc, su, çadır………

İhtiyaç listesi bitmeyecek, bölgede, yıllarca.

Hasar raporları yazılıyor.

Sözün bittiği zaman.

Sözün bittiği yer.

Ne zaman kaldı, ne mekan.

Tükendi, insan…

Unuttuk, daha önce ki depremleri, yangınları, selleri.

Veysel Bozkurt diyor ki“Marmara depreminin hemen sonrasında (1999’da) yaptığım nicel bir araştırmada deprem sonrasında ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz, diye sormuştum. Anketi cevaplayanların yüzde 70’den fazlası altı ay içinde unuturuz diyordu. Hakikaten dedikleri gibi oldu. Deprem riski devam etmekle birlikte, biz depremi unuttuk”

Link-3 VEYSEL BOZKURT makale linki

https://fikirturu.com/toplum/alti-ay-sonra-her-sey-unutulur-mu/

“Kahramanlıklara değil, 

doğru mühendisliğin ve

dürüst müteahhitlerin verdiği güvenle 

depremden korkmamaya ihtiyacımız var”

diyor TÜLİN DALOĞLU aşağıda verdiğim link de ki yazısında

link-4 Tülin Daloğlu makale link

https://www.gazeteikinciyuzyil.com/haber/deprem-ve-siyaset

“Hayatta en gerçek mürşit ilimdir fendir, ilim ve fenden başka yol rehberini aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir .”

Sözünü unutmadan ; onarmak gerek, deprem kuşağında var olan, ülkemizi…

Ölen Canlar ile birlikte ruhumuz da enkazın altında kaldı…

Korkma!

Türk ÖĞÜN**, Çalış, GÜVEN…

(Yanılgılara konu edilen ve öz Türkçe bir kelime olan “öğün” **aslında “öğ” kelimesinden türetiliyor. Bu kelime ise “akıl – us”  anlamına geliyor. “-ün” eki ise “akıllan, aklını kullan” anlamı kazandırıyor.)Zihnimiz müsilajla kaplandı, Marmara depremini unuttuk, Marmara denizini öldürdük. Milletimiz tek yürek olur, tek yumruk olur, zor zamanlarda. Küllerinde yeniden yeniden doğar.” Begleri yime budunı yime tüz ermiş. Anı üçün ilig ança tutmış erinç. İlig tutup törüg itmiş”Depremden çok az etkilenen bir ilçe var. Erzin. Hukuk fakültesi mezunu bir belediye başkanı var. Ökkeş Elmasoğlu diyor ki “Zihniyet devrimine ihtiyaç var.” 

Link-5 Erzin belediye başkanı Ökkeş Elmasoğlu diyor ki “zihniyet devrimine ihtiyaç var”*** 

https://www.youtube.com/watch?v=kHMPGTpXNmA

 

 

 

Yazar
Cahit GÜNAYDIN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen