25 Eylül 2023

Kelimelerin Düşündürdüğü

Mehmet Maksudoğlu

-NEDEN

Bu kelimeyi bir çok kimse, alışkanlıkla, hiç düşünmeksizin; “sebep” yerine kullanmaktadır. “Sebep” kelimesinin suçu, Arapça kökenli olmasıdır, Batılılaşma yolundaki çağdaş tutuma aykırı düşmektedir!

          Türkçede kelime, 8 çeşit olarak kabul edilmiştir: isim, sıfat, zamir(adıl diye uydurma bir ucube kullanıyorlar) fiil, edat, zarf, bağ, ünlem.

            Evet, Türkçede “neden” diye bir kelime vardır ve soru edâtıdır: Neden geldin? Neden düşünmüyorsun? Neden Türkçe dilbilgisi kitabı okumuyorsun? gibi cümlelerde görüldüğü üzere, soru edâtı olarak kullanılır; bu kullanılış, doğrudur.

          Düşünmekten kaçınmanın nedeni ne? (kaçınmanın sebebi ne? demek ister) cümlesindeki kullanılışı ise, YANLIŞtır; çünkü, edat olan kelime, isim yerine, isim olarak kullanılmıştır: “sebep”; isimdir, “neden” ise : edattır. ikisi de kemiktir, diye, kafatası yerine dizkapağını koyamazsınız.  Beyini kullanmamanın nedeni ne? YANLIŞtır: Beynini neden kullanmıyorsun? Cümlesi doğrudur: Edat olan “neden” kelimesi, fiilin oluş sebebini sormak için kullanılmıştır.

        Durup dururken; Arapçadan dilimize girmiş, 1000 yıldır hepimizin kullandığı kelimelere düşman kesilmenin HİÇ BİR mantıkî sebebi yoktur.

-BİLİNÇ

Şuûr yerine getirilen bu kelime doğru, Türkçeye uygun olarak türetilmiştir. Türkçede;  NÇ takısı, fiil köküne eklenerek mânâ ismi yapar: sev-mek masdarındaki mek takısı atılır: sev nç araya i kaynaştırma sesi gelir: sevinç. Kıvanç, öğünç, basınç,  gibi. Bunlar, doğru olarak türetilmiş isimlerdir.

NÇ takısı, masdar köküne eklenerek sıfat da meydana getirir: kork-mak; kork nç: korkunç. Tiksinç; tisin-mek,  tiksin ç (tiksinilecek şey) iğrenç, gibi. Bu  ve benzeri kelimeler, doğru olarak türetilmiştir.

 -İLGİNÇ

Bu kelime ise; YANLIŞ olarak türetilmiştir.  Hatırlayalım:

İl-mek masdarına, -mek atıldıktan sonra -gi eklenerek ilgi kelimesi türetilmiştir: alâka karşılığı olarak kullanılmaktadır, doğrudur. İlgi, manâ ismidir.

İsim olan ilgi kelimesine; fiil köküne eklenen nç  eklenmesi YANLIŞtır: Türkçede İLGİMEK diye bir fiil olsa idi, bu fiilin köküne nç eklenmesi doğru olurdu. İlgimek diye bir fiil yoktur. Türemiş isme, fiil köküne eklenen nç eklenmesi YANLIŞTIR.

Dil, bir milletin EN DEĞERLİ VARLIĞIDIR.

Böyle maskaralıkları yapıp pervasızca kullanan şımarıklar, bu cür’eti nereden alıyorlar?

Çok basît: Batılılaşma, çağdaşlaşma akımına uyum sağlıyor görünmekten alıyorlar.  Kifâyetsiz muhterisler sâdece politika sahnesinde boy göstermiyor; düşünme özürlü, bilgi yoksulu oldukları hâlde, her alana kol atıyorlar.

Tanzîmâttan beri döşenen bu zemîn üzerinde yetiş(tiril)en büyük çoğunluk, bu minvâl üzere “’imâl” ediliyor.

Türkçeyi seven, TTürkçenin gücüne inanan, bu konuda sorumluluk da duyan;

Kullandığı kelimelere dikkat etmelidir.

***

4 Mart 2023

Yazar Hakkında:

Mehmet MAKSUDOĞLU

Mehmet MAKSUDOĞLU

Mehmet Maksudoğlu, Eskişehir’de Kırım kökenli bir âile içinde doğdu. İnkılâp İlkokulunu, Eskişehir  Lisesini ve Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesini bitirdi. İzmir İmam-Hatîp Lisesi’nde Meslek Dersleri Öğretmeni olarak Arapça, Farsça, İngilizce ve Hadîs öğretti. Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde İslâm Târihi Asistanı oldu. Tunus’ta doktora tezi ile ilgili malzeme topladı, dilbilgisini bildiği Arapça'nın pratiğini yapmak imkânını buldu. Dördüncü sınıfına kabûl edildiği Burgiba Yaşayan Diller Enstitüsü Arapça Bölümü’nü bitirdi. Türkiye’ye dönüp İstanbul, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde belge inceledi. "Tunus’ta Osmanlı Hâkimiyeti" konulu doktorasını verdi. İngiltere’de, University of Cambridge’de Faculty of Oriental Studies’de Türkçe öğretti, orientalistlerin nasıl yetiştirildiklerini gördü. Türkiye’ye dönüp Diyânet İşleri Başkanlığına bağlı olarak İzmit, Ankara ve İstanbul’da vâizlik yaptı. Marmara Üniversitesi'nde 1983 yılında Yardımcı Doçent, 1986 da Doçent ve 1995 yılında Profesör oldu. İzinli olarak gittiği Malezyadaki International Islamic Universty’de 4 yıl (1991-95) Târih ve Medeniyet Bölümü başkanlığı yaptı, Osmanlı Târihi öğretti. Orada iken yazdığı Osmanlı History adı geçen üniversite tarafından bastırılıp (1999) textbook olarak kullanıldı. Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde bir yıl daha öğretim üyeliği yaptıktan sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi kurucu dekanı olarak Eskişehire gitti. 2004-2005 öğretim yılında izinli olarak gittiği Kazakistan’ın Türkistan Beldesindeki Hoca Ahmed Yesevî Milletlerarası Türk-Kazak Üniversitesinde, Hollanda Rotterdam Milletlerarası İslâm Üniversitesinde bir dönem öğretim üyeliği yaptı.

Yazarın diğer makalelerinden: