Seçimlerde oylama ve oy sayımı işlemlerinin hızlı ve güvenilir yapılabilmesi için bir sistem önerisi

 

Mustafa TEZEL

Türkiye’de son birkaç seçimde, seçim sonuçlarının güvenilirliği konusunda yapılan tartışmaların giderek daha büyüdüğünü görüyoruz. Sözkonusu tartışmalar 14 Mayıs seçimi sonrasında yeniden gündeme geldi.

İleri sürülen iddiaların gerçekliğini tartışabilecek bilgilere sâhip değiliz. Ümid ediyoruz ki, yetkili makamlar, tarafların bu konudaki haklı iddialarını en kısa zamanda hukûka uygun bir şekilde sonuca bağlayacaklardır.

Peki, kasıtlı ya da değil, hatâ yapılmasına imkân vermeyen, sonuçların hızlı ve doğru biçimde belirlenmesine imkân veren bir sistem kurmak mümkûn değil mi? Mevcut sistemde ne gibi eksiklikler var ki, bu tartışmalar sık sık gündeme geliyor.

Öncelikle, mevcut sistemin işleyişi ve gündeme gelen şikâyetlerin/sorunların mâhiyeti konusunda Sayın Füsun Sarp Nebil tarafından kaleme alınan makaleler oldukça bilgilendirici. Sözkonusu makalelere buraya tıklayarak ulaşılabilir. Sayın Nebil’in seçim sisteminin işleyişiyle ilgili olarak https://turk-internet.com/author/fusun-s-nebil/ adresinde yayımlanan makaleleri de oldukça bilgilendirici. Biz, mevcut sistemin işleyişi ve tartışmalara yol açan sorunlar konusunu burada tekrar ele almak yerine, konu hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyen dostlarımıza sözkonusu makaleleri okumalarını öneriyoruz.

Ancak, önereceğimiz sisteme bir altyapı oluşturması bakımından, mevcut sistemin işleyişi ile ilgili bâzı hususları hatırlatmakta yarar görüyoruz;

Hâlihazırda, mevcut seçim kayıt ve tâkip sisteminin ana unsurlarından birisi, sandık kurulları. Devlet tarafından genellikle kamu görevlileri arasından bir başkan ve bir de yardımcı tâyin ediliyor. Bunların yanısıra, önceki seçimde en çok oy alan 5 siyâsi partinin birer temsilcisi de sandık kurulunun tabi üyesi oluyor. Şu hâlde, sandık kurulları 7 üyeden oluşuyor.

İlk sorun, sandık kurullarının oluşumundan kaynaklanıyor. Zira, özellikle küçük partilerin yurdun tamâmında teşkilâtı bulunmuyor. Bu sebeple, bilhassa küçük yerleşim birimlerinde sandıklarda temsilci olarak görevlendirmek üzere eleman bulmakta zorlanıyorlar.

Son yıllarda çeşitli gönüllü kuruluşlar da seçimlerin tâkibi konusunda faâliyet göstermeye başladılar. Ancak bu kuruluşlar da yine çoğunlukla büyük merkezlerde çalışıyorlar. Yurdun dörtbiryanına dağılmış olan 200 bine yakın sandıkta görevli bulundurmak bu kuruluşlar için de hayli güç bir iş.

Oy verme işlemi tamamlandıktan sonra, sandık kurulu, yürürlükteki prosedürler çerçevesinde oyları sayıyor, tutanaklar tanzim ediliyor; bütün üyelere tutanakların birer sûreti veriliyor, ayrıca tutanağın bir sûreti sandığın bulunduğu sınıfın kapısına asılıyor. Seçim çalışmalarını tâkip eden basın mensupları ve gözlemciler, sandık kurulu üyelerinden sözkonusu tutanaklardan birer suret alabiliyorlar ya da kapıya asılan tutanağın resmini çekebiliyorlar. Fakat, sandık kurullarında görev yapan kişilerin anlatımlarına göre, kapıdaki tutanağın muhafazasında çok zaman sorun yaşanıyor. Bu tutanaklar ilgisiz kişiler tarafından yerinden alınabiliyor. Sandık kurulundaki siyasi parti temsilcileri, sonuçları hızla seçim merkezlerine ulaştırma telâşında oldukları için, başkan ve başkan yardımcısı da bir an önce oy pusulalarını ve tutanakları ilçe seçim kuruluna teslim etmeye çalıştıklarından, seçimleri izleyen gözlemcilerin sonuçlara sağlıklı bir şekilde ulaşmakta büyük güçlük yaşadıkları ifâde ediliyor.

Sandık kurulu tarafından oylar sayıldıktan, tutanaklar tutulduktan, varsa itirazlar sonuçlandırıldıktan sonra, kullanılan oyların ve varsa kullanılmayan oy zarflarının konulduğu torbalar mühürleniyor ve başkan tarafından -tutanaklarla birlikte- ilçe seçim kuruluna teslim ediliyor. Nakil esnasında, sandık kurulu üyeleri de başkana eşlik ediyor. Fakat, son seçimde olduğu gibi, bu nakil/taşıma işleminde sık sık sorunlar yaşandığı ifâde ediliyor. Her sandıkta 7 kişinin görev yaptığı düşünülürse, bütün sandık kurulu üyelerinin, kullanılan oyların güvenliğini sağlamak amacıyla birlikte ilçe seçim kuruluna gitmek istemesi durumunda, son seçimdeki sandık ve üye sayısından hareketle, toplamda yaklaşık 1 milyon kişinin ve onbinlerce oy torbasının naklinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Küçük partiler müşahit bulmakta zorlanırken, büyük partilerin müşahitlerinin bir kısmının görevlerini bilinçli ve sorumluluk duygusu içinde yapmamaları da, yaşanan sorunların önemli sebepleri arasında sayılıyor.

Kabûl etmek gerekir ki, sandık kurullarında görev yapan insanların işleri hiç de kolay değil. Çoğu zaman 15-20 saat boyunca, görev yapmaları gerekiyor. Bu süre, itirazların yoğun olduğu durumlarda çok daha uzun olabiliyor. Hattâ, 2019 İstanbul yerel seçimlerinde olduğu gibi, sonraki günlere sarkabiliyor. Netice itibâriyle, sandık kurullarında görev yapan insanların da -her insan gibi- yeme-içme, uyuma-dinlenme vb. insânî ihtiyaçları bulunuyor ve oyların sayım-teslim süresi uzadıkça, bâzı müşâhitlerin görevlerini aksatması kaçınılmaz oluyor. Özellikle iyi teşkilâtlanmayan, imkânları kısıtlı olan, yedek eleman bulunduramayan, görevlendirdiği elemanların insânî ihtiyaçlarını görmeleri için gereken yardımları yapmakta zaaf gösteren partilerin müşâhitleri, ihmâl, bilinçsizlik ve/veyâ zorunluluk gibi sebeplerden ötürü, görevlerini aksatabiliyorlar. Partilerin, sandık kurullarında görev yapan elemanlarına yeterli eğitimi vermeleri de, sistemin sorunsuz işlemesi bakımından büyük önem taşıyor. Fakat, konuyla ilgili olarak görüştüğümüz kişilerin çoğu tarafından, partilerin umûmiyetle bu konuya gereken özeni göstermedikleri belirtiliyor.

Sandık kurulu başkanı tarafından ilçe seçim kuruluna teslim edilen tutanaklar, görevliler tarafından seçim sistemine (seçsis) işleniyor. Bilgilerin görevlilerce bilgisayar sistemine işlenmesi sırasında da hatâlar olabildiği ifâde edilmektedir ki, kısa zamanda hızlı bilgi girişi yapılması zorunluluğu sebebiyle, herhangi bir kasıt olmasa da, hatâlı bilgi girişi yapılması son derece tabiidir. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bilgiler sisteme işlendikten sonra, sonuçları -sandık kurulu tutanaklarıyla birlikte- siyâsî partilerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyor. Siyâsî partiler, sözkonusu bilgilerle kendilerinde bulunan bilgileri karşılıklı kontrol etmek sûretiyle, farklılık varsa, bunları tespit ederek, yine bilgisayar sistemi üzerinden kânûnî süresi içinde gerekeli itirazları yapıyorlar.

Son seçimde tekrar gündeme gelen seçim sonuçlarının güvenilirliği konusundaki tartışmalar, yukarıda kısaca özetlenen ve kasıt olmasa dahi çeşitli sebeplerle sonuçların sisteme hatâlı işlenmesine imkân veren sistemin gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.

Kanâatimizce, mevcut seçim kayıt ve tâkip sisteminin aşağıdaki şekilde yapılandırılması, seçim sonuçlarının hızlı ve güvenilir bir şekilde belirlenmesini sağlayacaktır. Önerdiğimiz sistemi maddeler hâlinde açıklamaya çalışalım.

  1. SEÇSİS MOBİL UYGULAMASI ihdas edilmeli ve sandık kurulu üyeleri SEÇSİS sistemine tanımlanmalıdır.
  2. Sandık Kurulu başkanlarına, telefonlarına indirecekleri MOBİL UYGULAMA üzerinden sisteme -yalnızca görevli oldukları sandıkla ilgili- veri girişi yapabilme yetkisi tanınmalıdır.
  3. Diğer sandık kurulu üyeleri de, cep telefonlarına SEÇSİS MOBİL UYGULAMASINI indirmelidir.
  4. Sisteme yapılacak her kayıt işlemi; gerekli bilgiler başkan tarafından sisteme girildikten sonra, başkan yardımcısına ve diğer sandık kurulu üyelerine sistem üzerinden gönderilen şifreler kullanılarak, onay verilmesi sonucunda, kesinleşmelidir. Böylece, sisteme girilen her bilgi, sandık kurulunun bütün üyelerinin denetiminden geçmiş olacak, tek bir kişi tarafından veri girişinde yapılabilecek hataların önüne geçilmiş olacaktır.
  5. Sistemin düzgün çalışabilmesi için, sandık kurulunun bütün üyelerine, her ilçe seçim kurulunda, seçimlerden makûl bir süre önce mevzuat ve bilgi-işlem çalışmaları konusunda yeterli eğitim verilmeli; ayrıca sandık kurulu üyelerinin hepsine, çalışmaları karşılığında tatminkâr ödeme yapılmalıdır.
  6. Seçmen bilgilerine sistem üzerinden ulaşılabilmeli ve sandık kurulu, oylama işlemi başlamadan önce, gerekli tutanakları ve seçmen listesini, sistem üzerinden indirmelidir.
  7. Oy pusulaları ve zarfları barkodlu/karekodlu olmalı, sandık kurulu oylama başlamadan önce oy pusulalarını ve zarfları sisteme okutarak, “boş oy pusulaları ve zarfları” için düzenlenen tutanağın çıktısını sistemden almalıdır.
  8. Yukarıdaki işlem sayesinde, sandık kurulu tarafından sisteme tanıtılmayan oy pusulaları ve zarflar geçersiz olacağından, hileli oy pusulaların kullanıldığı/bulunduğu şeklindeki tartışmalar son bulacaktır. Zîrâ, itiraz/ihtilaf hâlinde, sandık kurulu tarafından teslim edilen oy pusulalarının/zarflarının sandık kurulu tarafından sisteme tanıtılan belgeler olup olmadığını belirlemek kabil olacaktır.
  9. Oy kullanmaya gelen her seçmen, kimlik kartını sisteme okutmalı ve ondan sonra oy pusulasını ve zarfını almalıdır. Böylece, seçmenlerin mükerrer oy kullanma imkânı kalmayacaktır. Seçim görevi sebebiyle başka sandıkta oy kullanmak durumunda olan kişiler de, bu sistem sâyesinde, ancak bir kez oy kullanabileceklerdir.
  10. Seçmen, oyunu kullandıktan ve oy pusulasını zarfa koyduktan sonra, zarfı görevliye teslim edecek, zarfın üzerindeki barkod/karekod sisteme okutulduktan sonra, seçmen tarafından oy sandığına atılacaktır. Bu sâyede, kullanılan oylar sistem tarafından kendiliğinden belirlenecek, oy verme saati tamamlandıktan sonra sistem okuma yapmayacağı için, oy verme işlemi büyün yurtta aynı saatte tamamlanacaktır. Muhtelif sebeplerle bâzı yörelerde/sandıklarda farklı kapanış saatlerinin belirlenmesi, sistem açısından sorun çıkarmayacaktır.
  11. Oy verme işlemi tamamlandıktan sonra, zarflar açılacak, öncelikle oy pusulaları sisteme okutulacaktır. Böylelikle, sistem üzerinde kayıtlı boş/kullanılan/kullanılmayan oy pusulaları ve zarflar, tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenecek; hileli oy pusulalarının kullanımı mümkûn olmayacaktır.
  12. Oy sayım işlemine geçildikten sonra, partilerin aldıkları oylar ve diğer bilgiler (başka sandıkta oy kullanmak durumunda olan seçmenler, kullanılan toplam oy, geçersiz oylar vd) sisteme “başkan” tarafından girilecek, başkan ve yardımcısı tarafından onaylandıktan sonra, tutanaklar -onaylamaları için- sistem üzerinden diğer sandık üyelerine gönderilecektir. Siyâsî parti temsilcisi sandık kurulu üyeleri, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra, tutanakları sistem üzerinden onaylayacaklardır. İtiraz ettikleri hususlar varsa, yine sistem üzerinden bunları belirteceklerdir. Oy sayımı en çok iki kez tekrarlanacak, itirazların sürmesi durumunda, sandık kurulu başkanı ve yardımcısı ile mutabık olan üyeler tarafından tutanak onaylanacak, itirazı olan üyeler ise “ihtirâzî kayıt” ile onaylayacaklardır. İki kez oy sayımı yapıldıktan sonra, sandık kurulu ve başkanının onay vermesi kaydıyla, diğer üyelerin kesin onay ya da ihtirâzî kayıtla onay vermeleri zorunlu olacaktır. Sandık kurulu üyeleri, sistem üzerinden kendilerine gelen tutanakları, sisteme tanımlanan süre içerisinde onaylamadıkları takdirde, “onaylamış” kabûl edileceklerdir. Böylece, herhangi bir amaçla, bâzı sandık kurulu üyelerinin, oy sayım işlemini aksatmaları engellenmiş olacaktır.
  13. Bütün sandık sonuçları kamuoyunun denetimine açık olacak, ihtirâzi kayıtla imzalanan tutanaklar ayrıca görülebilecektir.
  14. Sistem üzerinden alınan tutanaklar, kontrol amacıyla, bütün sandık kurulu üyeleri tarafından ıslak imza ile de imzalanacaktır. Islak imzalı tutanakların birer sûreti bütün sandık kurulu üyelerine verilecek, ihtilaf durumunda, ıslak imzalı tutanaklar delil niteliğinde olacaktır.
  15. Oy sayımı, bilgilerin sisteme girilmesi, tutanakların sistem üzerinden alınması ve çıktıların ıslak imza ile imzalanması sonrasında, teyit ve kontrol amacıyla, Islak imzalı tutanakların görüntüleri de sisteme yüklenecek, böylelikle sisteme girilen bilgiler ile ıslak imzalı belgeler arasında fark bulunup bulunmadığı bütün vatandaşların denetimine açık olacaktır.
  16. Bütün bu işlemler tamamlandıktan sonra, başkan ve yardımcısı, sandık sonuçlarının SEÇSİS sistemine gönderilmesi için KESİN ONAY işlemini müştereken gerçekleştireceklerdir. Başkan ve başkan yardımcısı tarafından KESİN ONAY verilen bilgilerin, anılan kişiler tarafından değiştirilmesi mümkûn olamayacak, itiraz durumunda YSK’nın görevlendirdiği yetkililer tarafından ancak değiştirilebilecektir.
  17. Sandık sonuçları sisteme girildikten sonra, bütün yetkililer ve ilgili bütün tarafların yanısıra, bütün vatandaşlar, YSK sistemi üzerinden, sandık bazında seçim sonuçlarına ulaşabilecekler; fizikî olarak düzenlenen belgelerin görüntüleri ile sisteme girilen bilgiler arasında uyumsuzluk olup olmadığını inceleme/denetleme imkânı bulabileceklerdir.
  18. YSK, kesinleşen sandık sonuçlarını, gerekli incelemeleri yapabilmeleri için, derhâl siyâsî partilerin bilişim sistemlerine veri aktarımı yapacaktır. Böylece, siyâsî partiler, SEÇSİS’ten gelen verileri anlık olarak inceleme/denetleme, uyumsuzluk varsa yine sistem üzerinden derhâl itiraz etme imkânına kavuşacaklardır.
  19. Sisteme aşırı yüklenme olmaması için, ilgililer dışındaki girişler, bir süre (Msl. 17.00-19.00 arası), kısıtlanabilecektir.
  20. Sandık sayım sonuçları MOBİL UYGULAMA YARDIMIYLA “SEÇSİS”e girildikten sonra, sandık kurulu başkanı, yardımcısı ve dileyen üyeler, mühürlenmiş olan oy torbalarını, tutanakları ve diğer belgeleri elden ilçe seçim kuruluna teslim edeceklerdir.
  21. İlçe seçim kurulu, elden teslim edilen tutanaklardaki bilgileri, mevcut usûlle sisteme girecek, böylece sisteme girilen bilgilerin kontrolü sağlanacaktır.
  22. Siyâsi partilerin sandık temsilcileri, ikinci bir kontrol sağlanması amacıyla, sayım sonuçlarını partilerinin SEÇİM SİSTEMİNE ayrı bir MOBİL UYGULAMA yardımıyla işleyecekler, ayrıca kendilerine SEÇSİS tarafından elektronik ortamda gönderilen tutanakları ve ıslak imzalı tutanakların görüntülerini de, sözkonusu sisteme yükleyeceklerdir.
  23. Yukarıdaki işlem sayesinde, SİYÂSÎ PARTİLERİN SEÇİM SİSTEMİNDE, YSK’dan anlık olarak aktarılan bilgiler ve sandık temsilcileri tarafından aktarılan bilgilerle, sandık bazında anlık olarak karşılaştırmalı inceleme/denetim yapma imkânı sunacaktır.
  24. Siyâsî partiler, basın ve kamuoyu, SEÇSİS’e sandık kurulu tarafından girilen bilgileri, YSK tarafından girilen bilgileri ve sandık temsilcilerinin kendi partilerinin seçim sistemine girdikleri bilgileri, SİYÂSÎ PARTİLERİN SEÇİM SİSTEMİNDE “KARŞILAŞTIRMALI OLARAK” görebilecekler, tutarsızlıkları derhâl belirleyebileceklerdir. Siyâsî partiler, belirlenen tutarsızlıklar için, elektronik ortamda derhâl itirazda bulunabileceklerdir.
  25. Sandık kurullarının oy sayım işlemlerinin internet üzerinden yayımlanması, dileyen herkesin sayım çalışmalarını ekrandan tâkip edebilme imkânına kavuşması da, sayım işleminin sağlıklı yapılmasına muhtemelen yardımcı olaraktır.
  26. Sistemde aşırı yoğunluk sebebiyle kilitlenme olmaması ve dışarıdan müdahale yapılamaması için gerekli önlemlerin alınması gerekeceği tabiidir.
  27. Gerekli bütün bilgi ve belgeler, aynı zamanda fizikî/ıslak imzalı olarak da düzenleneceği için, elektronik sistemde oluşabilecek sorunlar, sistem güvenliğini tehdit etmeyecek, elektronik sistemde “siber suçlar, yaşanabilecek ârızalardan kaynaklanabilecek veri kayıpları” vb. sebeplerle sorun oluşması, seçim sonuçlarının sağlıklı belirlenmesi bakımından tehlike oluşturmayacaktır. Elektronik bilgi işleme sistemi ve elle yapılan kayıt sisteminin birlikte gerçekleştirilmesi, işlemlerin daha hızlı, güvenli ve kontrol edilebilir olmasına imkân verecektir.
  28. Sistemin en büyük zaafı, bahsekonu sistemin işleyişini sağlayacak yeterli bilgi-işlem bilgisine sâhip sandık kurulu üyesi bulunamaması ihtimâli olacaktır. Bu nedenle, öncelikle gelişmiş illerden başlanarak, kademeli bir geçiş yapılması, uygulama sorunsuz bir şekilde çalışmaya başladıktan sonra yaygınlaştırılması, uygun olacaktır. Seçim sonuçlarının mevcut sistemle belirlenmesine devâm edilecek olması (ikili uygulama), özellikle başlangıçta uygulanacak sistemden kaynaklanabilecek vahim hatâların oluşmasını önleyecektir.

Demokrasinin sağlıklı işlemesinin aslî unsurlarından birisi, millet irâdesinin tespitine yarayan seçim sonuçlarının sağlıklı belirlenmesidir. Önerdiğimiz sistemin, konunun uzmanları tarafından yapılacak eleştiri ve katkılarla daha da iyileştirilerek uygulanması durumunda, millet irâdesinin tecellisini kolaylaştıracağı, bu konudaki tartışma ve tereddütlerin giderilmesini sağlayacağı inancındayız.

***

Öteyandan, elektronik oy sayım sistemi kurulmasının yanısıra, seçim işlerinin ifâsı konusunda da bâzı değişikliklere gidilmesinin uygun olacağı inancındayız. Şöyle ki;

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), mevcut hâliyle hem icracı ve hem de yargılama yetkisini hâiz bir Kurumdur, üstelik son karar merciidir, verdiği kararlara itiraz imkânı bulunmamaktadır. Oysa ki, tasarım, uygulama, denetim ve yargılama yetkisinin aynı şahısta/kurumda birleşmemesi gerektiği, İdare Hukukunun/Biliminin çok eski târihlerden buyana üzerinde uzlaşma sağladığı bir husustur. Bir şahsın/kurumun özellikle icra/denetim/yargılama yetkisini bünyesinde toplamasına “yetki temerküzü” denilmektedir. Bu durum, idârenin zaman içinde görevlerini amaçlarına uygun şekilde yerine getirememe durumuyla karşılaşmasına yol açan önemli sâiklerden birisidir.

Bu itibarla, YSK’nın icrâ/denetim ve yargı yetkisinin birbirinden ayrılması gerektiği inancındayız.

Mevcut sistem, özellikle ulaşım ve iletişim imkânlarının sınırlı olduğu dönemlerde, sürüncemede bırakılması mümkûn olmayan seçim işlerinin kısa sürede ve sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi amacıyla kurgulanmıştır. Gerçekten de, yüzbinlerce sandıkta ortaya çıkabilecek ihtilafların uzun bir süre gerektiren mutad yargı süreciyle çözülebilmesi ülkeyi yönetilmez hâle getirecektir. Bunun önlenmesi için, şu şekilde bir yapılanma öneriyoruz;

Seçim işlerinde icrâî faaliyetleri yürütmek için, özerk çalışacak bir TÜRK SEÇİM İŞLERİ İDARESİ kurulmalı, BDDK ve KİK gibi özel kanunla yapılandırılan bu kurum, Cumhurbaşkanlığı, milletvekili ve yerel seçimlerin yanısıra, kamu hizmeti gören bütün kuruluşların (meslek odaları, sendikalar vb.) seçim işlerini yürütmelidir.

İhtilaf durumunda, her ilçede, en kıdemli üç hâkimden kurulacak İlçe Seçim Kurulu, itirazları incelemeli ve kısa sürede KESİN OLARAK karara bağlamalıdır. Böylece, yargının üzerinden icrâî işlemleri gerçekleştirme yükümlülüğü kalkacağı için, daha hızlı ve sağlıklı karar vermesi kabil olacaktır.

Yazar
Mustafa TEZEL

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü'nden mezun olan Mustafa TEZEL, yüksek lisansını Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümünde yapmıştır. Çalışma hayatına bir kamu bankasında müfettiş yard... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen