ABD’nin Yeniden Yükselen Orta Asya İlgisi

Afganistan’dan çıkacağını ilan etmesiyle birlikte bölgede zemin kaybeden ABD güçlü olduğu yönlerini pekiştirerek bölgedeki konumunu korumaya gayret etmektedir, denebilir. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgür basın ve liberal ekonomi söylemleri ABD’nin bundan sonra da bölgeyle temasında ön plana çıkaracağı hususlar olmaya devam edecektir. Mirziyoyev’in ABD’ye yönelik politikası, bölgedeki varlığı açısından Washington için büyük bir fırsattır. Ceenbekov’un ABD ile nasıl bir ilişki kurmak istediğini öğrenmek için ise biraz daha beklemeye ihtiyaç var gibi gözükmektedir.

*****

Dr. Abdrasul ISAKOV

ABD Dışişleri Bakanı’nın Güney ve Orta Asya’dan Sorumlu Yardımcısı Alice Wells, 25-28 Şubat 2019 tarihlerinde Kırgızistan ve Özbekistan’a ziyaret gerçekleştirmiştir. Wells’in ziyaretini önemli kılan hususlardan biri de onun söz konusu iki ülkeye yüklü miktarda ekonomik yardım sözüyle gelmiş olmasıdır. Bu bağlamda ABD’nin Orta Asya’ya yeniden yönelmesine yol açan faktörleri ele almakta fayda vardır.

25 Şubat 2019 tarihinde Bişkek’e gelen Alice Wells, Kırgızistan Maliye Bakanı Baktıgül Ceenbaeva ile yaptığı görüşmede eski Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiev döneminde ABD’ye kaçırılan 6 milyar doların 4,6 milyarının Kırgızistan’a iade edilmesi konusunda anlaşma imzalamıştır. Anlaşmada, söz konusu paranın ülkenin sağlık ve hukuk alanlarında reform yapılması için kullanılması ve içilebilir su kaynaklarının temin edilmesi için harcanması kararlaştırılmıştır.[1]

26 Şubat 2019 tarihinde Taşkent’e geçen Wells, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ve diğer yetkililerle görüşmüştür. Wells, Taşkent yönetiminin ülkedeki reform politikalarını desteklediklerini; bu bağlamda Özbekistan’a sağladıkları mali yardım miktarını üç katına çıkardıklarını ve 2010 yılında 10,1 milyon dolar olan yardım miktarını 2018 yılında 28,1 milyon dolara yükselttiklerini belirtmiştir.[2] Taşkent ziyareti çerçevesinde Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov’la bir araya gelen ABD’li üst düzey diplomat, ilerleyen süreçte her yıl düzenlenmesi plánlanan “Özbekistan-ABD İkili İstişare Toplantısı”nın birincisini gerçekleştirmiştir. Toplantı sonucunda taraflar eğitim ve enerji alanında işbirliği yapılmasını öngören iki mutabakat zaptı imzalamıştır. Söz konusu toplantının ikincisinin 2020 yılında Washington’da yapılması planlanmaktadır.[3] Ayrıca Wells, Özbekistan’daki sivil toplum temsilcileriyle de görüşmeler gerçekleştirmiştir.[4]

Taşkent’teki Dünya Ekonomisi ve Diplomasi Üniversitesi öğrencileriyle buluşan Wells, burada yapmış olduğu konuşmada, ülkesinin Özbekistan’a mali yardımda bulunmanın yanı sıra Mirziyoyev’in Washington ziyaretinden sonra ikili ilişkilerin de yeni bir seviyeye yükseldiğini; Özbekistan yüksek öğretim kurumlarında Amerikan İngilizcesi eğitimi veren hocalarının sayısının dört kat arttığını ve Webster Üniversitesi’nin ülkede kendi kampüsünün olacağını açıklamıştır.[5] ABD’nin Özbekistan’daki eğitim ve enerji sektöründeki yatırımları dikkate alınırsa önümüzdeki süreçte Washington’un Özbekistan’la yakın işbirliği geliştireceğini söylemek mümkündür. Gerçekten de Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in Mayıs 2018 tarihindeki Washington ziyareti ikili ilişkilerin yeni bir seviyeye yükselmesine olanak sağlamıştır. Denge politikası yürüten Mirziyoyev gerek ikili gerekse bölgesel meselelerde ABD ile işbirliğini iyileştirme kararı almıştır.

ABD’nin 4,6 milyon dolarlık “cömertliğinden” sonra Kırgızistan’da ihtiyatlı iyimserlik havası hâkim olmaya başlamıştır. Çünkü Atambayev devrinde ikili ilişkiler olabildiğince bozulmuştu. Manas Havaalanı’ndaki Gansi Üssü’nün kapatılması ikili ilişkilerin bozulmasının en büyük sebeplerindendi. Cumhurbaşkanı Ceenbekov, Wells’i kabul etmediği gibi aynı gün görevini tamamlayan Rusya’nın Bişkek Büyükelçisi Andrey Krutko’yu “Dank (Şan) Madalyası” ödülüne layık görmüştür. Bu durum Kırgızistan’ın dış politika önceliğinin hangi ülke olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Vladimir Putin’in Bişkek ziyaretinin de yaklaştığını hesaba katarsak Kırgız yönetiminin dış politikada “tam denge politikası” yürütmekten şimdilik kaçındığını varsayabiliriz. Üstelik ülkede Amerikan yanlılarının da azınlıkta olduğu aşikârdır.

ABD, bölge ülkeleriyle dışişleri bakanları düzeyinde “C5+1” toplantıları gerçekleştirmektedir. Bu formatın fazla etkili olduğunu söylemek mümkün olmasa bile en azından Washington’un bölgeyle olan irtibatını sağlamaktadır. Bölgede Kazakistan’la iyi ilişkilere sahip olan ABD, Türkmenistan ve Tacikistan’la aynı seviyede ilişkilere sahip değildir. Bundan ötürü ABD, yeni seçilen Ceenbekov’un nabzını yoklayarak Kırgızistan’la ilişkilerini canlandırmak istiyor olabilir.

Çin’in bölge ülkelerine sağladığı milyonlarca dolarlık kredi ve hibeler, Rusya’nın Avrasya Ekonomik Birliği, Kolektif Güvenlik Anlaşma Örgütü ve her ikisinin Şanghay İşbirliği Örgütü üzerinden bölgede tesis ettiği araçlar, ABD’yi bölgede var olabilmek için yeri geldiğinde kesenin ağzını açması gerektiği kanısına itmiş gibi görünüyor.

Afganistan’dan çıkacağını ilan etmesiyle birlikte bölgede zemin kaybeden ABD güçlü olduğu yönlerini pekiştirerek bölgedeki konumunu korumaya gayret etmektedir, denebilir. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgür basın ve liberal ekonomi söylemleri ABD’nin bundan sonra da bölgeyle temasında ön plana çıkaracağı hususlar olmaya devam edecektir. Mirziyoyev’in ABD’ye yönelik politikası, bölgedeki varlığı açısından Washington için büyük bir fırsattır. Ceenbekov’un ABD ile nasıl bir ilişki kurmak istediğini öğrenmek için ise biraz daha beklemeye ihtiyaç var gibi gözükmektedir.

Wells, göreve geldiği günden bu yana sürekli ABD’nin “Birleşmiş Merkezi Asya” arzuladığını dile getirmektedir. Elbette bölge ülkelerinin kendi aralarında birleşmesi Rusya ve Çin’e karşı daha bağımsız dış politika yürütme imkânı tanıdığından Washington sürekli bu söylemi ön plana çıkarmaktadır. Vaziyet böyleyken Orta Asya Cumhuriyetleri de bu söylemi kendi aralarındaki birlikteliği pekiştirmek için kullanmalıdır. Elbette bunu yaparken ABD’nin yardımıyla değil kendi iç potansiyellerini harekete geçirerek ve siyasi iradelerini ortaya koyarak gerçekleştirmelidir.

Kaynaklar

[1] “Budut Vozvraşenı Millionu, Ukradennıe Bakievımi”, Gezitter, https://www.gezitter.org/politic/77122_budut_vozvraschenyi_millionyi_ukradennyie_bakievyimi/, (Erişim Tarihi: 07.03.2019).

[2] “SŞA Vtroe Uveliçili Obem Finansovoy Pomoşi Uzbekistana”, Gezitter, https://www.gezitter.org/politic/77314_ssha_vtroe_uvelichili_obyem_finansovoy_pomoschi_uzbekistanu/, (Erişim Tarihi: 07.03.2019).

[3] “Amerikano-Uzbekskie Ejegodnıe Dvustoronnie Konsultatsii: Novaya Era Strategiçeskogo Partnerstva”, Posolstvo SŞA v Uzbekistane, https://uz.usembassy.gov/ru/https-uz-usembassy-gov-u-s-uzbek-annual-bilateral-consultations-a-new-era-of-strategic-partnership-ru/, (Erişim Tarihi: 07.03.2019).

[4] “Elis Uells Taşkentte Özbekstan Aktivistteri Menen Coluktu”, Kyrgyz Today, http://kyrgyztoday.org/ru/news_ky/elis-uells-tashkentte-ozbekstan-aktivistteri-menen-zholuktu/, (Erişim Tarihi: 07.03.2019).

[5] “Vıstuplenie Pervogo Zamestitelya Pomoşnika Gossekretarya SŞA Po Voprosam Yujnoy i Tsentralnoy Azii Elis Uells”, Posolstvo SŞA v Uzbekistane, https://uz.usembassy.gov/ru/remarks-by-ambassador-alice-wells-ru/, (Erişim Tarihi: 07.03.2019).

——————————————-

Kaynak:

https://ankasam.org/abdnin-yeniden-yukselen-orta-asya-ilgisi/

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen