Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Selma METİNTAŞ; “Covid -19 pandemisi sonrası yeni normallerimiz”

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş; Eskişehir Türk Ocağı’nın 32 senedir devam ettirdiği ‘Perşembe Sohbetlerinde; ’COVİD-19 pandemisi sonrası yeni normallerimiz’ konusu hakkında bilgiler verdi.
 
Aynı zamanda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Selma Metintaş, yakın tarihte yine Çin’de ilk kez görülen koronavirüs olan SARS ve Ortadoğu kaynaklı MERS virüslerinden çok daha bulaşkan bir virüs olarak ortaya çıkan (COVID-19)’un seyri hakkında bilgiler verdi.

*****
                              
Bulaşıcı hastalıkların tarihçesine ve devamında “pandemi” derecesinde yayılmış olan örneklerine değinerek sözlerine başlayan Metintaş yakın tarihte yine Çin’de ilk kez görülen koronavirüs olan SARS ve Ortadoğu kaynaklı MERS virüslerinden çok daha bulaşkan bir virüs olarak ortaya çıkan COVID-19’un seyrini aktardı.
Prof.Dr. Selma Metintaş’ın özetle aşağıdaki ifadelere yer verdiği konuşması Belçika’dan Kıbrıs’a Amerika’dan İngiltere’ye kadar, dünyanın dört bir yanında, Eskişehir Türk Ocağı Youtube hesabı izleyicileri tarafından takip edildi. 
***   
Çin’de bir canlı hayvan pazarında başlayan ve İtalya’da Çinli işçilerin de çokça bulunduğu, geçmişte asbest işleyen fabrikalarında bulunduğu sanayi bölgesinde yayılma fırsatı yakalamasıyla dünya çapında bir tehdit halini alan virüs’ün ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde kontrol altına alındığını belirten ve “Virüs’ün Türkiye’deki seyrinin İtalya, İspanya, Almanya ve Çin’deki deneyiminden farklı, dolayısıyla alınan tedbirlerde de bu dinamik sürecin epidemiyolojik olarak takip edilmesi ve hesaplamalara tabi tutulmasının  önemli olduğunu” vurgulayan Prof.Dr. Metintaş, sözlerini şöyle sürdürdü;
TÜRKİYE’NİN COVİD 19 İLE MÜCADELESİ ve BAŞARIDA 4-E KURALI 
11 Marta kadar, komşuları ve birçok gelişmiş ülkeler vaka sayısı olarak kontrolden çıkmış haldeyken 0 vaka ile gelebilen Türkiye’de 100 vakaya ulaşmak için geçen süre diğer ülkelerden çok daha kısa sürdü. Bugüne gelindiğinde ise sağlık yönünden görece başarılı bir süreç geçirdiğimiz ortada. Bunu “4 ERKEN”e bağlı olarak ele almak mümkündür: “ERKEN HAZIRLIK”, “ERKEN TEŞHİS”, “ERKEN İZOLASYON”, “ERKEN TEDAVİ”.
Önceki ülkelerin deneyimi sayesinde erken hazırlık, ilk oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu’nun özverili çalışmaları ve tavsiyeleri ile enfeksiyon zincirinin takibi sayesinde başarılı sonuca çok yaklaşmış durumdayız. Ancak kontrolü elden bırakmamak gerekiyor.
BİREYSEL OLARAK COVIDLE MÜCADELE
Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin başta takip etmek istediği azaltma yöntemine karşılık farklı olarak Topyekûn Mücadele yolunu tercih eden ülkeler arasında yer almamız; seyahat kısıtlaması, sokağa çıkma kısıtlaması gibi önlemler almamız işin toplumsal tarafıyken yasal sınırlama getirilmemiş alanlarda insanların ferdî olarak bu kuralları benimsemesi önem arz ediyor. Ev, vücut temizliği; sokağa çıkma yasağı olmadığı zaman ve yerlerde de gönüllü olarak kendini tecrit etme gibi önlemlerin ciddiye alınması, sağduyulu ve ferdi sorumluluk alınarak  benimsenmesi gerekiyor. İbni Sina’nın bin yıl öncesinden güzel ifadeleri var: “Salgından korkma hastalıktan sakın. Pazara gitme evinde kal. Evde kal ve neşeli ol” vb. Aynı zamanda olayın psikolojik ve ekonomik boyutunun da dikkate alınması bireysel ve toplumsal olarak ciddi bir sorumluluktur.
NORMALLEŞMEYE AŞAMALI GEÇİŞ
Epidemiyoloji hesaplarının gösterdiği kadarıyla eski normalimize aşamalar halinde geçmemiz ve aşı bulunana kadar devam edecek tedbirlerimiz olmalı. Örneğin AVM’ler açılacak ama içindeki sinema salonunu, kafeleri açamayız. Sosyal mesafeyi ihlal edecek alışkanlıklarımızdan feragat ederek, maskeye alışarak, su ve sabuna yoksa dezenfektana önem vererek, bulaşma kabiliyeti çok yüksek olan bu virüsle mücadelemiz aşıya kadar sürecektir.
YENİ NORMALLERİMİZ
Keyif için ev harici kapalı ortamlarda bulunulması, elimizin yüzümüzle teması, maskeye yabancılık kesinlikle azalacak. Sosyal alışkanlıkların, tüketim alışkanlıkların sorgulanması gerekecek. Kanıta dayalı tıp doğrultusunda vücudumuzda görülecek semptomların daha fazla üzerine gidilecek. Müzmin hastalıkların takibi, enfeksiyon zincirinin takibi önem kazanacak.
GENÇ CUMHURİYETİN EN BÜYÜK KAZANIMI: AŞI
Aşının öneminin anlaşılacağı aşı karşıtlığının azalacağı günler bizi bekliyor. Genç Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından olan aşı deneyimlerini ulusal düzeyde; savunma sanayi, tarım gibi stratejik önemi haiz bir alan olduğunun, halk sağlığının öneminin ve korumanın tedaviden çok daha ucuz/kolay olduğunun anlaşılacağı bir dönem olacak.  
VAKALAR, GÜNÜ GÜNÜNE TAKİP EDİLİYOR                         
Vakalar, günü gününe takip ediliyor. Kezâ, günlük olarak açıklanan sayıların birbiriyle ilişkisi ayrıntısıyla takip ediliyor. Virüsle birlikte halk sağlığı bakış açısı önem kazandı. Koruyucu hekimliği, tedavi hekimliği kadar önemlidir. İnsanın bedensel sosyal ve ruhsal olarak bütüncül şekilde ele almanın önemi anlaşıldı. Bez maskeler tıbbi maskelere oranla 3’te 1 daha az partikül tutmaktadır ve tıbbi maske bulunamadığı taktirde kullanılması tavsiye edilmektedir.
Prof.Dr. Metintaş, “Kimyasal, biyolojik ve radyolojik tehditlere karşı nasıl önlemler almamız gerektiğine dair çalışmalar yapılması ve senaryolar yazılmasının önemli olduğunu; yapılan çalışmaların artırılarak devam etmesi gerektiğini ifade ederek,” konuşmasını tamamladı.
Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen