Şehit Nejdet KOÇAK: Türk-İslâm Ülkücülerinin Gönül Gönderinde Dalgalanan Ay Yıldızlı Bir Bayrak  

kirmizilar.com

 

 

 

 

 

 

Mehmet GÜNEŞ

1980 yılında Saddam cânisi tarafından şehit edilen Kerkük Türklerinin liderlerinden cennetmekân Nejdet KOÇAK büyüğümüzün aziz hatırasına hürmetlerle…

“Vatan aşkı silmiş gönül pasını

Er kişiler bilir erin hasını

Ana, bacı, gelin tutsun yasını

Kerkük için bayrak gibi sallandı

Beyaz rengi biraz daha allandı.

“Başı dikti, korkusuzdu, yiğitti

Bu yiğitlik atalardan öğüttü

Cümle âlem o’nun şânın işitti

Koçak’tır bu, ser verir de sır vermez

Bu işe pek akıl ermez, sır ermez.

Koçak der ki adım kalsın yâdigâr

Üzülmeyin bana yoksa bir mezar

Bize destan yazılamasa ne çıkar

Kerkük üste gezinen bir bayrağim

Elbet bir gün âzâd olur toprağım.” 

Suphi SAATÇİ

“Nejdet Koçak denildiğinde, Irak Türklerinin acısı, çilesi ve unutulmuşluğu akla gelir.”

Habib HÜRMÜZLÜ

“Perdeleri örtük

Lambaları sönük

Sırtında yıllar yük

Hâtırâları kırık dökük

Bir yer olacak orada 

Adı Kerkük…”

Ârif Nıhat ASYA

16 Ocak 1980 günü Kerkük’te îdâm edilen ve 41 yaşında şehâdet şerbetini içen NEJDET KOÇAK; “Bütün bir ömrü bir cephedeymiş gibi yaşayan”; Allah, vatan, bayrak ve millet sevdâsını her dem yüreğinde taşıyan, Türk-İslâm mefkûresini ve mücâdelesini bayraklaştıran, tanıyan  herkesin ittifak ettiği üzere ve kelimenin kâmil mânâsıyla; zarif bir gönül adamı, gerçek bir cesâret âbidesi, yüksek îman, irfan, cesâret, ferâset, ferâgat ve fedâkârlık şahikası” diye tesmiye olunan ve “her hücresi Kâlu Belâ’dan beri Türk oğlu Türk olan”  gerçek bir ülkü deviydi…

Ahlâk, karakter ve fazîlet timsâli, Irak Türkmenlerinin sembol ismi ve bir liderde bulunması gereken bütün vasıflara sâhip bir alperen olan Doç. Dr. NEJDET KOÇAK; “İnanmış bir kişinin aşamayacağı engel, ulaşamayacağı hedef yoktur” diyen ve söylediği bu sözü diline tespih etmeyip, hayâtıyla çeken tâvizsiz bir ideâlist, “Allah rızâsı için yapılmayan milliyetçilikte samîmiyet aramayın.” diyen; fikriyâtını, inandıklarını ve mukaddeslerini sâdece sözleriyle değil; kâliyle hâli bir olan yaşantısıyla, Kürşadvâri duruşuyla, çizgisinde kırıklık olmayan serdengeçti ideâlizmiyle ve kâmil şahsiyetiyle temâyüz eden; muttakî bir Müslüman, kâmil bir Türk milliyetçisi ve örnek bir ülkücüydü…

Bundan 42 yıl önce, -Enver  Paşa gibi- 41 yaşında Kerkük’te “Türk olduğunu her zeminde beyân ettiği, Türkçe konuştuğu ve Türkmenleri bir araya getirerek Türklük şuçu işlediği için” (?) îdam cezâsına çarptırılan ve kadim ülkücülerin  yüreğine tarifsiz bir acı, firkat ve çaresizlik âteşi düşüren Şehit NEJDET KOÇAK; 7 Nisan 1939’da Kerkük’te doğmuştur. 

NEJDET KOÇAK; ilk, orta ve lise tahsilini Kerkük’te tamamlarken Irak Türkmenlerinin önde gelen isimlerinde Ata Hayrullah’ın rahle-i tedrisinde yetişmiş, Irak’ta 14-16 Temmuz 1959 tarihinde vukû bulan üç gün üç gece süren insanlık dışı akıl almaz işkencelerin yapıldığı Kerkük’teki Türkmen katliamını bizzat yaşamış ve Allah(c.c.)’tan başka hâmisi olmayan Irak Türkmenlerine ve Kerkük dâvâsına o günden beri kendisini adamış çok yiğit bir mücâdele adamıdır. 

NEJDET KOÇAK; üniversite öğrenimini Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Makina bölümünde yaptığı gibi, yüksek lisans ve doktora eğitimini de Türkiye’de tamamlamıştır. Bilâhare Irak’a dönmüş, doçent olarak Bağdat Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış, Irak Türkmenlerinin meselelerini sâhiplendiği gibi, Kerkük dâvâsının da en büyük savunucusu ve bayrak ismi olmuştur.

Kerkük’ün azîz evlâdı olan ve yeri hâlâ doldurulamayan NEJDET KOÇAK; bir ömür Türk milliyetçiliği dâvâsının peşinden gitmiş; inancı, îmanı, millî şuuru, vakur duruşu, dünya meselelerine vukûfiyeti, Turan ülküsüne, Türk kültürüne ve Kerkük dâvâsına bağlılığıyla, ilmiyle âmil olan bilgeliğiyle, tebliğini hayatıyla temsil eden mümtaz şahsiyetiyle; örnek ahlâkı, zarâfeti, güler yüzü, gönül zenginliği ve ruh güzelliğiyle kalplerde taht kurmuş, ülküsü uğrunda her türlü çileyi cana minnet bilmiş ve kadim Ülkücüler tarafından da hiç unutulmamıştır.

İşte bu gün; Türk olmaktan başka hiç bir suçu olmadığı hâlde hakkında îdam cezâsı verilen ve rahmet-i Rahmân’a vuslat için urganlı şafaklardan nurlu basamaklara kâmil bir îman ile yürüyen bu güzel insanın şehâdetinin 42. sene-i devriyesidir. 

16 Ocak 1980 günü, bir Kerkük hoyratının;

“Bu alma dört olaydı

Karnıma dert olaydı

Boynumu vuran cellat

Keşke bir mert olaydı”

diye ifâde ettiği gibi, Nemrut cennetinin, Ebû Cehil vahşetinin ve Ebû Leheb hiddetinin vârisi olan Türk düşmanı Saddam Hüseyin’in emri ile “Türkçe konuştukları” (?)  ve “Türklük suçu” (?) işledikleri çin NEJDET KOÇAK’la birlikte Türkmen Gardaşlık Ocağı Başkanı Albay Abdullah Abdurrahman, Dr. Rıza Demirci ve iş adamı Âdil Şerif de îdam edilmiştir.

İşlediği “bu büyük suç” (!) sebebiyle hakkında kovuşturma açılan NEJDET KOÇAK 22 Mart 1979 tarihinde gözaltına alınmış, on aylık tutukluluk süresindeki ilk ve son görüşmesinde eşine ve Türkmen kardeşlerine şu konuşmayı yaparak vedâ etmiştir:

“Arkadaşlar, ağaç budandıkça güverir. Sizden ricam dâvâyı bırakmayın, sürdürmeye devam edin. Şunu bilin ki bütün korkunç ve dayanılmaz işkencelere rağmen kimsenin adını vermedik. Bize karanlık odalarda bizzat kendilerinin düzenlediği listeyi imzâlatmak istediler, imzâlamadık. Zâten bildikleri bir şey de yok. Ben şu anda her zamankinden daha çok huzurluyum. Allah’ımın huzûruna gönül rahatlığıyla çıkıyorum. Bayrağı sizlere teslim ediyorum, bu bayrağı şerefle taşıyacağınızdan eminin. Doğruluktan ve Allah yolundan aslâ ayrılmayın. Allah’a emânet olun…”

Ve bu vedâ konuşmasından bir kaç saat sonra dört kader arkadaşı  “Sonsuzluğun Sâhibi’ne” vuslat için îdam sehpasından Hakk’a yürüyerek uçmağa varmıştır.

Kerkük meşhedinde kıyâmete kadar dalgalanacak bir turkuaz bayrak olan NEJDET KOÇAK’ın şehâdetinin ardından, onu îdama mahkûm eden Katil Saddam, bu yiğit Türkmen liderinin nâşından bile korkmuş ve şehidimizin cenâzesi Irak Gizli Servisi’nin gözetiminde, Kerkük Türklerinin katılımı zorla engellenerek gizlice defnedilmiştir. 

Bu hâli dizelere döken şâir Salah Nevres de şiir diliyle şunları söylemiştir: 

“Yolcu edemedik, yası yasaktı,

Saygı duruşuna gizlice durduk

İnce boynumuzu sessizce burduk

En sıcak yaşımız ardından aktı.

“Güftemizi dizer destan yazarı 

Kader şarkınızı besteledikçe

Dirim tomurcuğu ıssız mezarı

Kurtuluş marşını müjdeledikçe.”

“Düşünen bir Müslüman olmak isterseniz Necip Fâzıl’in Çile’sini, şuurlu bir Türk olmak isterseniz Atsız’ın Bozkurtları’nı mutlaka okuyun” diyen 

ve Türk milletini sevmenin bedelini hayâtıyla ödeyen; Kıble yürekli, Hilâl bakışlı, Gül gönüllü, Turan düşünceli, yüksek karakterli insanlardan birisi olan ve Kur’ân ahlâkını derin bir tevekkülle yaşayan ve bıraktığı boşluk yıllardır dolmayan Şehit NEJDET KOÇAK Ağabeyimizi ve cümle şehitlerimizi hürmet, minnet ve rahmetle yâd ediyor, ruhları şâd, mekânları Cennet, makamları âlî olsun diyoruz…

Hatm-ı kelâmımızı da bir dörtlükle yapıyoruz:

Allah Türk’e yâr olsun,

Turan iller vâr olsun,

Bir turkuaz şafakla;

Kerkük bahtiyâr olsun…

Nejdet KOÇAK ve bilcümle şühedâ için El-Fâtiha…

Dr. Mehmet GÜNEŞ

Yazar
Mehmet GÜNEŞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen