Pir-i Türkistan Hace Ahmet Yesevi Divanı – 48. Hikmet

48. Hikmet

Muhabbetin deryasında dalgıç olup
Marifetin cevherini alasım gelir
Tarikatın meydanında kanat çırpıp
O tuba dallarına konasım gelir

O tuba dallarını ekse yetişmez
Allah diyen aşık kuldan hata gelmez
Gerçek aşık eren asla yolda kalmaz
Aşık olup Allah yadını diyesim gelir

Aşık kullar Hakk yadından uzak değil
Gerçekten bu dünyaya meyletmez
Gerçek aşıklar dünya derdini asla almaz
Ben dahi bu dünyayı koyasım gelir

Tecellinin nuru ile aklı şaşan
Allah diye gönül bağlayıp Tur'a aşan
Muhabbetin ateşi ile kaynayıp taşan
Ben dahi Allah diye varasım gelir

Allah yadı gönülleri kıldı sevinçli
Belh ülkesini terkedip aba giydi Edhem
Aba giyip hidayete bastı ayak
Hidayete onun gibi ayak basasım gelir

Aba giyen o azizler Hakk'a yakar
Çünkü sırları dükkan içinde Hakk'ı bulur
Ahlarından dilim dağlar sızıp akar
Selim olup o abayı giyesim gelir

Selim olup saf oldu Cüneyd Şibli
Nefsini tepip kahr eyledi Hasan Basri
Halkı bırakıp yok oldu Zünnun Mısri
Azizlere itaat edesim gelir

Allah yadı tekebbürün evini yıktı
Şeyhler bu halkayı görkemli düzenledi
Çünkü Hu dedim kötülükler doğruya yöneldi
Ben dahi o halkada olasım gelir

Şevk şarabını içtim ise kıldı harap
Muhabbetin ateşi ile bağrım kebap
Cemalini nasib eylese Azim Vehhab
Darusselam sarayına giresim gelir

Kul Hoca Ahmed cevher gibi hikmet söyledi
Azizlerin medhi ile sözünü yaydı
Uzun geceyi gündüze ekleyip kıyamda durdu
Dua okuyup durmadan hikmet söyleyesim gelir
Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen