Mim’in Gölgesi

Sese kara sevdâlı dil dile düştü, söz söz oldu
Aralandı esrârın gül perdeleri, göz göz oldu
Demlendi ümitsiz aşk, cevâhirde öz öz oldu
Sevginin usanmaz demir çarığı iz iz yol oldu…
Mor menevişli mim’in gölgesi dehre düştü,
yandı köz oldu,
Yok artık sevdâ vâdisinde âşık hüthüt,
kara kış tez oldu,
Ah! Tâlih umardı atlas şallar, kısmeti
karbeyaz bez oldu,
Şükür duâda rüzgârı dilerken gelen safâlı
yel oldu..
Tahtında beklemede İsrâfil, çılgın
sayhanın işi düz oldu
Anahtarı kayıp ezel dağının, kilidin yolu da yüz oldu
Bahârı istemek beyhûde, vurdu gök donlu fırtına, güz oldu
Sabır terk edeli âlemleri bini bir akçe, anlar yıl oldu…
Gönül odlara yanmış, cânânın kiliminde naz
Ey zavallı dertli ömür, serencâmı buza yaz,
Uçup gitti garîbin elinden hikâyekâr saz
Avuçlarda hıçkıran mîras kırık üç tel oldu!
Çatal oluktan coştu taştı da zaman, ömür pek az oldu
Sulara yansıdı mâvi gülün gamzesi, mevsim yaz oldu
Dile nakışlanan al şafak vakti efsunlu niyâz oldu
Gülbüne âşık bülbüle yedi dağın goncası el oldu.

Suzan Çataloluk

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen