Madde bağımlılığı değil, ekran bağımlılığı!

Çağımız ekran çağı. Televizyon, bilgisayar, telefon ve akla hayale gelmeyen her yerde ekransız bir hayat neredeyse imkansız.  O nedenle ekran bağımlılığından kurtulmanın formülü ekranlara veda etmek değil. Zaten erkanlar tek başına sorun da değil. Asıl sorun bu ekranların arkasındaki sektörün gücü ve motivasyonunda saklı. Çünkü milyarlarca dolarlık bütçeye sahip bu sektörün tek bir amacı var, bizi ekrana en çok bağlayacak ürünü pazara sunmak! Özellikle de çocuklar için… Çocuklarımızı ekran bağımlısı yapmak için yarışan milyarlarca dolarlık bir oyun ve yazılım sektöründen söz ediyorum. Hal böyle olunca da ortaya eroin ya da alkol kadar bağımlılık potansiyeli yüksek ürünler çıkıyor. World of Warcraft bu oyunlardan sadece biri. Pek çok uzmana göre dünyadaki en yaygın ve en çok bağımlılık yaratan bu oyun, 10 Milyar dolarlık hasılata ve 100 milyonu aşkın kullanıcıya sahip. Ve bu kullanıcıların yarısı bağımlı! Bu ne demek bir düşünün…

*****

Prof.Dr. Selçuk ŞİRİN

 

Madde bağımlılığı değil, ekran bağımlılığı![i]

Steve Jobs’ın çocuklarına iPad ve iPhone’u yasakladığını biliyor muydunuz?

NYU’dan meslektaşım Adam Alter’in davranış bağımlılığı yaratan teknolojiyi irdelediği yeni kitabı ‘Irresistible’ bu soruyla başlıyor. ‘Davranış bağımlılığı’ bir kişinin her hangi bir davranışı kendi iradesiyle ‘sonlandırma’ ya da ‘devam ettirme’ tercihini kaybetmesi demek. Tıpkı esrar ya da alkol bağımlılığı gibi, her hangi bir davranışa bağımlı olanlar da o davranışı yapmadan duramıyor. Ekran bağımlılığı işte bu bağımlılıklardan en yaygın olanı. Kimine göre çağımızın vebası…

Ekran Çağında Yaşıyoruz!

Çağımız ekran çağı. Televizyon, bilgisayar, telefon ve akla hayale gelmeyen her yerde ekransız bir hayat neredeyse imkânsız.  O nedenle ekran bağımlılığından kurtulmanın formülü ekranlara veda etmek değil. Zaten erkanlar tek başına sorun da değil. Asıl sorun bu ekranların arkasındaki sektörün gücü ve motivasyonunda saklı. Çünkü milyarlarca dolarlık bütçeye sahip bu sektörün tek bir amacı var, bizi ekrana en çok bağlayacak ürünü pazara sunmak! Özellikle de çocuklar için… Çocuklarımızı ekran bağımlısı yapmak için yarışan milyarlarca dolarlık bir oyun ve yazılım sektöründen söz ediyorum. Hal böyle olunca da ortaya eroin ya da alkol kadar bağımlılık potansiyeli yüksek ürünler çıkıyor. World of Warcraft bu oyunlardan sadece biri. Pek çok uzmana göre dünyadaki en yaygın ve en çok bağımlılık yaratan bu oyun, 10 Milyar dolarlık hasılata ve 100 milyonu aşkın kullanıcıya sahip. Ve bu kullanıcıların yarısı bağımlı! Bu ne demek bir düşünün…

Çocukların İşi Bizden Çok Daha Zor!

Ekran bağımlılığı yetişkinler için ciddi bir sorun ama bu bağımlılığın en çok tehdit ettiği kesim bizim çocuklarımız. Çünkü onlar bizim gibi geç yaşta değil, doğuştan ekranlarla yaşamaya başladılar. Akıllı telefonlar, tabletler çocuklar için özel olarak tasarlanmış oyunlarla dolu. Meselenin bam teli de burası zaten. Yetişkinler yerine ekranlar tarafından büyütülen bu çocuklar büyüdüğünde ne olacak? Bu sorunun yanıtını tam bilen yok…

Bağımlılığın Faturasını Çocuklar Büyüyünce Ödüyor!

Ekran bağımlılığının çocuklar üzerindeki etkisine dair elimizde çok net veriler var. Bu çocuklar okulda başarısız. Bundan daha önemlisi bağımlı çocuklar obezite sorunu yaşıyor, çünkü bu çocuklar ekran başından kalkıp hareket etme kabiliyetlerini yitiriyor bir süre sonra. Ve belki de sorunun en can alıcı yanı ekran bağımlısı çocukların sosyal iletişim kurma yeteneklerini kazanamamış olması. Bu listeyi daha fazla uzatmak istemiyorum, durum ortada…

Bağımlılık Bir Ortam Meselesidir!

Son olarak önemli bir noktanın altını çizeyim. Bağımlılık tek başına bir bireyin kişiliği ile açıklanabilecek bir durum değildir. Bağımlık aynı zamanda kişinin içinde bulunduğu koşullar tarafından belirlenir. Koşullar uygun ise herkes bağımlı olabilir. Öyle olduğu için bazı ortamlarda bağımlılık artarken bazı ortamlarda azalıyor. Bu cümlede bağımlılıktan arınmanın formülü de var: Koşulları değiştirmeden bağımlılıktan kurtulmak mümkün değil. Yani bağımlılık bir ortam meselesi. Söz konusu çocuklardaki bağımlılık olunca da meselenin başlangıcıyla çözümün adresi aynı yer oluyor: Aile!

Aile ortamını değiştirmeden çocukları ekran bağımlılığından kurtarmak mümkün değil. Peki o halde ne yapmalı? Bunu da haftaya konuşalım. Bu konuda söyleyeceklerim var.

Çocuğunuzu ekran bağımlısı olmaktan kurtarmanın yolları[ii]

Geçen hafta ekran başında geçen zamanın çocukların hayatında yarattığı tahribatı yazmış ve sorunun çözüm adresi olarak da aile ortamını göstermiştim. Bu hafta biraz daha somut olarak ebeveynler ne yapmalı sorusuna yanıt arayacağım. Çocuklarımız ekran bağımlısı olmasın diye neler yapmalıyız?

Bir ebeveynin tek başına koca bir sektörle baş etmesi mümkün mü?

Önce bir itiraf. İlk oğlum doğduğunda evden televizyonu çıkartmıştık. İnternetin yaygın olmadığı zamanlarda bizim için büyük bir fedakârlıktı… Her genç ebeveyn gibi ‘ideal’ bir ebeveyn olmak istiyorduk. Bolca diyalog, bolca kitap olan bir çocukluk yaşasın istedik… Ama hayatın başka bir müfredatı var. Yaşadıkça öğreniyoruz. Zira ikinci oğlum doğduğunda evde televizyon da vardı, oyun konsolu da. Arada geçen zamanda hem biz tecrübe kazandık hem de teknoloji ilerledi. Akıllı telefonlar, gameboylar, Ipad benzeri tabletler. Bütün bu teknolojiyle birlikte milyarlarca bütçeli bir oyun sektörü çıktı ortaya son yıllarda ve bu sektörün tek bir amacı var: Çocukları ekran başına hapsetmek! Bir ebeveynin tek başına bu sektörle baş etmesi mümkün mü?

İmkânsız değil!

Evet rekabet dengesiz. Bir tarafta geçen hafta yazdığım gibi son derece bağımlılık yaratan oyunlar diğer tarafta çocuğunu ekran başından kaldırmak isteyen ebeveynler… Ama yine de bizim elimizde oyun şirketlerinde olmayan bir şey var: Kontrol. Ebeveynliğin bir tarafı sevgi ve şevkat sunmak ise diğer tarafı da bu, çocuklarımızın hayatını kontrol etmek. Peki bunu nasıl yapacağız? Bu noktada ebeveynler yalnız değil işte. Pek çok uzman, etik oyun yazarı ve Amerikan Pediatri Akademisi gibi kuruluşlar ebeveynlere çocuklarının ekran davranışını kontrol altına almak için bir dizi somut öneride bulunuyor.

Bağımlılık da çare de ev ortamında başlıyor!

Geçen hafta yazdığım gibi ekran bağımlılığı bizim gözümüzün önünde, ev ortamında oluşan bir alışkanlık. İşte bu nedenle anne ve babalara, çocuk yetiştiren herkese büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu anlamda aşağıda sıraladığım Pediatri Akademisi’nin önerileri sanırım her sorumlu anne-babaya yol gösterecek somutlukta.

Ekran çağında çocuk yetiştiren ebeveynlerin dikkate alması gereken 4 kural:

0-18 aylık bebekler içintüm ekranlardan uzak tutmak gerekiyor. Görüntülü görüşmeler dışında tüm ekranlar bu yaş çocuklar için zararlı zira onların beyinlerinin en hızlı geliştiği bu evrede tek ihtiyacı olan şey, ebeveynle etkin diyalog. Bu konuda daha evvel epey yazdığım için burayı uzatmıyorum.

18-24 aylık bebekler için ekran tamamen yasak değil ama bu tanışma oldukça sınırlı kalmak ve kaliteli görsel materyallerden oluşmak zorunda. Unutmayalım ki, çocukların ekranla ilk tanışması ne kadar geç olursa o kadar iyi.

2-5 yaş çocuklar günde en fazla 1 saat olmak üzere, kaliteli içeriğe ekrandan ulaşabilir. Ebeveynin kendisinin izlemediği hiç bir içeriğin çocuğa sunulmaması kuralı burada da geçerli.

6 yaş ve üzerindeki çocuklar, ve ergenler için Pediatri Akademisi somut saat sınırları yerine genel prensipler ortaya koyuyor. Malum, bu dönemde ekran zamanı artık ebeveyn konrolünden ziyade çocuk kontrolünde bir mesele. Öyle olunca da yapılması gereken çocukla birlikte bir ‘Ekran Zaman Planı’ oluşturmak. Çocukla ebeveynin birlikte hazırladığı bu plan, çocuğun haftaiçi ve haftasonu ekrana hangi saatlerde, hangi sürelerle ulaşacağını belirleyen bir sözleşme aslında.

Ekran Zaman Planı’nı hazırlarken, ki bunun yazılı olmasına gerek yok, şu prensipleri akılda tutmakta fayda var:

Günde 1 saat fiziksel aktivite zamanı ve yaşa göre en az 8 saat uyku zamanı ayrılmalı.

Çocukların yatak odasında TV olmamalı.

Uykudan bir saat önce tüm ekranlar karartılmalı.

“Ekransız Zamanlar” belirlenmeli. Tüm aile fertlerinin kahvaltı, öğlen yemeği ve en önemlisi akşam yemeği gibi ortak zamanlarda ekranları kapalı tutması yeğlenmeli. Bu ekransız zamanların önceden belirlenmesine özen gösterilmeli.

“Ekransız Mekânlar” belilrenmeli. İmkânlar ölçüsünde evin bir odası ya da bir köşesinin ekransız mekan olarak belirlenmesi gerekiyor.

Ekranı yasaklamak çare değil!

Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki ekranı çocuklara tamamen yasaklamak çözüm değil. Bu tarz toptan yasakların çocuklarda daha çok ilgi uyandırdığı ve onları ekrana daha çok bağladığı da bir başka gerçek. Ayrıca unutmayalım ki, ekrnalar aynı zamanda çocukların akranlarıyla ortak tecrübe biriktirdiği yer. Yani siz çocuğunuzu ekrandan tamamen kesince, aslında çocuğunuzun akranlarıyla kuracağı bağları da ortadan kaldırmış olabiliyorsunuz. O nedenle yapılması gereken ekranları tamamen karartmak değil, ekranda geçen zamanı daha iyi bir şekilde planlamak.

Son bir nokta. Hangi kuralı koyarsanız koyun, tutarlılıkla uygulanmayan ve çocukların oluşmasına katkıda bulumadığı hiç bir plan başarılı olamaz! Uzun müzakereler, ikna turları ve mücadeleler gerekiyor bu kuralları geliştirip, uygulamak. Tabii bir de şu nokta var: Elinden ekranı düşürmeyen ebeveynlerin yukarıdaki kuralları uygulaması çok zor.

Kolay iş değil!

Açık olmak gerekirse iki çocuk yetiştiren bir ebeveyn olarak bu kuralları uygulamanın kolay olmadığını ben de yaşayarak biliyorum. Çünkü bir ebeveyn için çocukların ekran başında uslu uslu durması aslında en çok bizim işimize geliyor. Ve onları çok sevdikleri ekrandan uzaklaştırmak her zaman kolay olmuyor. O nedenle işimiz zor ama imkansız değil. Hadi size kolay gelsin.

———————————-

[i] Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/selcuk-sirin/madde-bagimliligi-degil-ekran-bagimliligi-40535603

[ii] Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/selcuk-sirin/cocugunuzu-ekran-bagimlisi-olmaktan-kurtarmanin-yollari-40542271

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen