İmalatsız kalkınma olmaz

Gelişmekte olan ülkelerde düşük vasıflı hizmet sektörü, aşırı yoksulluktan kaçınılmasına yardımcı olabilir, ancak bu yapı güvenilir ve sürdürülebilir kalkınma sağlayamaz.

Gelişmiş dijital üretim teknolojileri (robotik, yapay zekâ, veri analitiği, bulut teknolojileri v.s.) bazı hizmetlerde yeni iş imkânı sağlayabilir. Ancak bu faaliyetler aynı zamanda yüksek vasıflı olmayı gerektirmektedir. Çoğu gelişmekte olan ülkenin eğitim sistemleri söz konusu vasıflı işgücünü yetiştirmenin uzağındadır.

*****

Ahmet ULUSOY

Bilindiği gibi ülkelerin gelişmişlik evrimi; ilkel toplayıcılıktan tarıma, oradan sanayileşme ve hizmet sektörü ağırlıklı bir yapıya geçiş süreci yaşamıştır.

Bugün yaşanan teknolojik gelişmeler karşısında bazı kurumlar ve iktisatçılar gelişmekte olan ülkelere imalat-üretim aşamasını gerçekleştirmeden, hizmetlere dayalı kalkınma hamlesine devam etme tavsiyesi vermektedir.

Oysa dünyayı daha zengin yapan, refahı artıran mal ticareti ve küreselleşmedir.

Ülkeler arası ilişkiler ticaretle iyileşmiş (bir ürünün onlarca ülkede parçalarının üretilmesi ülkeleri birbirine yakınlaştırmış), mal ticareti ülkeleri zenginleştirmiş ve daha barışçıl bir dünyaya katkı yapmıştır.

Yani, küresel büyümenin-refah artışının temel kaynağı hizmetler değil, imalat-üretim olmuştur.

***

Yüksek teknolojili yeni ürünler fiziksel (mal) ve dijital üretim sistemleri (hizmet) arasındaki çizgileri belirsizleştiriyor.

Buna ilaveten teknolojik yenilikler tarım, sanayi ve hizmetler arasındaki geleneksel sınırları da değiştiriyor.

Esas olarak dijital devrim yeniliği hızlandırıcı, üretim çıktısını ve katma değeri artırıcı fırsatlar da sunuyor.

Teknolojik gelişmeyle beraber imalatın dünya GSYİH büyümesine katkısı 1990’da yüzde 15,2’den 2018’de yüzde 16,4’e yükselmiştir. Yani, teknolojik gelişme imalatı-mal üretimini artırmaktadır.

OECD ülkelerinde hizmetler GSYİH’nın yüzde 75’ini ve istihdamın yüzde 80’ini oluştursa da, hizmetlerdeki küresel ticaretin cari değeri, imalatın yalnızca üçte biridir.

Burada söylenmek istenilen; gelişmiş ekonomilerde revaçta olan hizmetlere dayalı büyüme stratejisini gelişmekte olan ülkelerin üretim yapıları kurmadan, gerekli beceri tabanına (beşeri sermayeye) sahip olmadan taklit etmeye çalışmasının yanlışlığıdır.

***

İşsizlik endişesi karşısında, otomasyonun çok sayıda işi ortadan kaldırmakla beraber yeni endüstriler ve yeni işler ortaya çıkaracağı söylenebilir.

Şöyle ki, Çin’de dijital ekonominin çok hızlı büyümesi ile 2018’de toplam istihdamın dörtte birine karşılık gelen 191 milyon iş imkânına ulaşılmıştır.

Gelişmekte olan ülkelerde düşük vasıflı hizmet sektörü, aşırı yoksulluktan kaçınılmasına yardımcı olabilir, ancak bu yapı güvenilir ve sürdürülebilir kalkınma sağlayamaz.

Gelişmiş dijital üretim teknolojileri (robotik, yapay zekâ, veri analitiği, bulut teknolojileri v.s.) bazı hizmetlerde yeni iş imkânı sağlayabilir. Ancak bu faaliyetler aynı zamanda yüksek vasıflı olmayı gerektirmektedir. Çoğu gelişmekte olan ülkenin eğitim sistemleri söz konusu vasıflı işgücünü yetiştirmenin uzağındadır.

Aynı zamanda büyük teknoloji şirketleri tarafından tekelleştirilen veriler gelişmekte olan ülkelerde veriye dayalı inovatif ürün için büyük bir engel teşkil etmektedir.

Bu nedenle beşeri sermayesi zayıf ekonomilerde imalat yapıları kurulmadan hizmetlere geçilmesi kalkınma için sağlıklı bir yöntem değildir.

Açıkçası; fakir ülkeler için imalat-üretim yapıları kayıt dışılığı ve yoksulluk önlemek, başarılı kalkınma hamlesi yapmanın alternatifsiz yoludur.

***

Ülkeler sanayileştikçe vasıflı işgücüne olan talep artar ve daha fazla insanı daha yüksek ücretli işler için gereken eğitimi almaya teşvik eder. Bu süreç üniversiteleri daha nitelikli ve piyasanın istediği nitelikte eğitime zorlar.

Aynı zamanda sanayi sektörünün performansı arttıkça, gelirler artar, daha çok vergi ödenir ve eğitime daha çok kaynak bulunabilir.

İleri teknoloji kullanılarak imalatta verimlilik artışı ve küresel ekonomide rekabetçi bir niş alan elde etme becerisi sağlanabilir.

Kısacası, gelişmekte olan ülkeler, gelecekteki refahın anahtarı olarak imalatı sanayindeki gelişmeyi esas almalı, ileri hizmet sektörünü sonraya bırakmalıdır.

*****

Not: Bu yazıda C. Monga’nın “Büyük Hizmetler Yanılsaması” makalesinden önemli ölçüde yararlanılmıştır.

——————————————————–

Kaynak:

https://www.yenisafak.com/yazarlar/ahmetulusoy/imalatsiz-kalkinma-olmaz-2057548

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen