Hazel ÇAĞAN ELBİR
7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan’ın Gebele şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 12. Devlet Başkanları Zirvesi, “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla Türk dünyasının siyasi, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarındaki entegrasyonunu güçlendiren tarihi bir adım olarak öne çıkmıştır. Nahçıvan Anlaşması’ndan bu yana geçen 16 yılda, TDT, 40 farklı alanda kapsamlı bir işbirliği platformuna dönüşerek bölgesel ve küresel sahnede yükselen bir aktör haline gelmiştir. Bu analizde, Gebele Zirvesi’nin Türk dünyası ve uluslararası ilişkiler açısından önemi, sembolik ve stratejik anlamları, ekonomik ve güvenlik alanındaki katkıları, tartışmalı Zengezur Koridoru meselesi ve zirveden beklentiler bir uluslararası ilişkiler perspektifiyle değerlendirilmiştir.
Türk Dünyasının Birlik ve Küresel Etki Vizyonu
Gebele Zirvesi, Türk dünyasının ortak kader bilincini ve dayanışmasını pekiştiren bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. TDT, Nahçıvan Anlaşması’ndan bu yana siyaset, ekonomi, kültür ve güvenlik alanlarında kaydettiği ilerlemelerle, 2,1 trilyon dolarlık toplam gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) ve üye ülkeler arasındaki ticaretin %7’ye yükselmesiyle ekonomik potansiyelini ortaya koymuştur. Türkiye, Orta Koridor, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve savunma sanayii alanındaki öncülüğüyle, TDT’nin küresel bağlantısallık ve ekonomik entegrasyon hedeflerini destekleyen önemli bir aktördür. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “KKTC, Türk Dünyasının Doğu Akdeniz’deki stratejik kalesidir” ifadesi, Türk dünyasının jeopolitik vizyonunun Akdeniz’e uzanan boyutunu vurgulamış ve zirvenin bölgesel istikrar için sunduğu fırsatları güçlendirmiştir. Gebele Zirvesi, Türk dünyasının küresel sahnede bir “aile” bilinciyle hareket ederek barış ve refah için yapıcı bir güç olma misyonunu ilerletmiştir.
Azerbaycan’ın Stratejik ve Sembolik Liderliği
Gebele Zirvesi’nin Azerbaycan’da düzenlenmesi, hem sembolik hem de stratejik açıdan derin bir anlam taşımaktadır. Azerbaycan, 2009 Nahçıvan Anlaşması’nın doğum yeri olarak TDT’nin temelinde yer almakta ve 2020’de toprak bütünlüğünün yeniden tesisiyle Güney Kafkasya’da barış ve işbirliği için yeni bir dönem başlatmıştır. Gebele, Azerbaycan’ın kadim kültürel mirasıyla çağdaş gelişmişliğini birleştiren bir mekân olarak, Türk dünyasının geçmişle geleceği buluşturma çabasını temsil etmektedir. Zirvenin Washington Anlaşmaları sonrası Güney Kafkasya’daki barış sürecinin ivme kazandığı bir dönemde düzenlenmesi, zamanlamasının jeopolitik önemini artırmaktadır. Azerbaycan’ın enerji ve ulaşım (Orta Koridor, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu) projelerindeki konumu, TDT’nin küresel bağlantısallık ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunmaktadır. “Bölgesel Barış ve Güvenlik” teması, Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki çatışmalar gibi küresel gerilimler karşısında Türk dünyasının birlik mesajını güçlendirmiştir.
Ekonomik İşbirliği ve Gelecek Fırsatları
TDT ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği, Bişkek Zirvesi’nden devralınan ivmeyle önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ile Türk Yatırım Fonu, KOBİ’leri destekleyerek entegrasyonu artırmış; Merkez Bankaları, Yeşil Finans Konseyi ve Türk Dünyası Sigorta Birliği gibi girişimler ekonomik altyapıyı güçlendirmiştir. Orta Koridor ve enerji projeleri, TDT’yi küresel ticarette stratejik bir aktör haline getirmiştir. Gelecekte, dijitalleşme ve yeşil ekonomi (Cleantech Days 2025 gibi forumlarla), ulaştırma-lojistik (Orta Koridor’un altyapı yatırımları), tarım-gıda güvenliği (Çolpon-Ata Tarımsal İşbirliği Yol Haritası) ve girişimcilik (Türk Yatırım Fonu’nun genişletilmesi) alanlarında işbirliği derinleştirebilecektir. Bu adımlar, TDT’nin küresel ekonomik güç olma hedefini hızlandıracak ve üye ülkeler arasında ekonomik dayanışmayı pekiştirebilecektir.
Güvenlik ve Jeopolitik Dinamikler
Gebele Zirvesi, TDT’nin bölgesel ve küresel güvenlik tehditlerine karşı ortak duruşunu güçlendirmiştir. “Bölgesel Barış ve Güvenlik” teması, Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki çatışmalar ve Güney Kafkasya’daki istikrarsızlık gibi jeopolitik zorluklara yanıt vermeyi hedeflemiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 2026’da ortak askeri tatbikat önerisi, TDT’ye askeri bir boyut ekleyerek küresel dikkatleri çekmiştir. Güvenlik Konseyi Sekreterleri toplantıları ve savunma sanayii işbirlikleri, istihbarat paylaşımı ve ortak tatbikatlar için zemin oluşturmaktadır. Diplomatik koordinasyon, TDT’nin uluslararası örgütlerle genişletilen diyaloğuyla güçlendirilebilir; Budapeşte Bildirisi[1] bu konuda önemli bir referanstır. Washington Anlaşmaları sonrası Güney Kafkasya’daki barış girişimleri, TDT’nin bölgesel istikrar için oynadığı rolü göstermektedir.
Zengezur Koridoru: Fırsatlar ve Tartışmalar
Gebele Zirvesi’nde Zengezur Koridoru, stratejik bir konu olarak öne çıkmıştır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in koridoru vurgulaması, Ermeni basınının yakın takibine ve iç siyasi tartışmalara yol açmıştır. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, “Zengezur” terimini reddederek bölgenin “Trump Route for International Peace and Prosperity, TRIPP” olarak adlandırılmasını savunmuştur. İsim konusu, Ermenistan’da Paşinyan’a karşı suçlamalara neden olmuştur. Öte yandan, Washington toplantısında Paşinyan, Zengezur Koridoru’nun “Türk dünyasına açılan kapı” olması için önemli bir adım attığı için eleştirildiğini de vurgulamak gerekmektedir. Bu koridor, bölgesel barış ve ekonomik işbirliğini destekleme potansiyeline sahip olup, TDT’nin küresel bağlantısallık hedefleri açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, terminoloji ve siyasi hassasiyetler, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde dikkatli bir diplomasi gerektirmektedir.
Zirveden Beklentiler ve Gelecek Vizyonu
Gebele Zirvesi, TDT’nin Bişkek Zirvesi’nden devraldığı ivmeyi daha ileri taşımak için bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan’ın dönem başkanlığı, TDT’nin küresel sahnede görünürlüğünü artırarak siyasi diyaloğu derinleştirecektir. Türk Yatırım Fonu’nun genişletilmesi, Orta Koridor’un geliştirilmesi ve yeşil ekonomi projeleri, ekonomik entegrasyonu güçlendirecektir. Güvenlik alanında, ortak askeri tatbikatlar ve savunma sanayii girişimleri öne çıkarken, Güney Kafkasya’daki barış süreci desteklenecektir. Eğitim, uzay ve kültürel etkinlikler, Türk dünyasının ortak mirasını güçlendirecektir. TDT’nin uluslararası örgütlerle diyaloğu ve “Türk Haftası” gibi girişimler, teşkilatın küresel aktör konumunu pekiştirecektir. Azerbaycan’ın devraldığı dönem başkanlığı, Gebele Zirvesi’ni TDT’nin yeni bir büyüme ve görünürlük aşamasına taşıyan bir dönüm noktası haline getirmiştir.
Sonuç
Gebele Zirvesi, Türk dünyasının siyasi birliğini, ekonomik entegrasyonunu ve kültürel dayanışmasını güçlendirerek TDT’yi bölgesel ve küresel sahnede yükselen bir güç haline getirmiştir. Azerbaycan’ın liderliği, Zengezur Koridoru gibi stratejik projeler ve ortak askeri tatbikat önerisi, TDT’nin jeopolitik ağırlığını artırmaktadır. Ancak, Zengezur meselesindeki tartışmalar, bölgesel barış için dikkatli bir diplomasi gerektirmektedir. TDT, “aile” bilinciyle hareket ederek barış, refah ve istikrar için yapıcı bir güç olma misyonunu ilerletmektedir. Gebele Zirvesi, Türk dünyasının ortak vizyonunu küresel sahnede daha görünür kılarak, “Türk Dünyası Vizyonu 2040” hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir kilometre taşı oluşturmuştur.
Görsel: https://foto.sondakika.com/haber/2025/10/07/cumhurbaskani-erdogan-gebele-zirve-bildirisi-7-19124774_amp.jpg
[1] “Türk Devletlerı̇ Teşkı̇latı Gayrı̇resmı̂ Zı̇rvesı̇ Budapeşte Bı̇ldı̇rı̇sı̇,” 21 Mayıs 2025, https://turkicstates.org/u/tdt-budapeşte-bildiri.pdf.
———————————————–
Kaynak:
https://avim.org.tr/tr/Analiz/TURK-DEVLETLERI-TESKILATI-GEBELE-ZIRVESI-DIKKAT-CEKEN-NOKTALAR