Türkiye Birinci Yüzyılının Ekonomik Temeli Madenlerimizle Atıldı

Prof.Dr. Faruk ÇALAPKULU[i]

Türkiye birinci yüzyılının ekonomik temeli madenlerimizle atıldı.

Madenciliğin var oluşundan İkinci 100 Yıl’a girerken tarihsel süreç üç evrede özetlenebilir:

  • Birinci dönem Anadolu’da madenciliğin doğuşu dünyaya yayılışı.
  • İkinci dönem Osmanlı İmparatorluğu’nda madencilik.
  • Üçüncü dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve günümüze kadar gelen süreç.

Anadolu madencilik faaliyetleri dünya medeniyetinin beşiğidir

Maden denilince akla metalik madenler geliyor. Oysa maden; İç ya da dış etkenlerle kendiliğinden oluşan, yer kabuğundan çıkarılan minerallerdir. Madenci ise madeni arayan bulan çıkartan zenginleştirerek yarı mamul veya mamul hale getiren meslek sahibidir. İnsanoğlunun maden işletmesi ve takas yoluyla ticaretini yapmaya başlaması on binlerce yıl önce başlamıştır. Öncelikle korunma ve avlanma amaçlı olarak volkanik cam, çakmaktaşı çıkartılması ile başlamıştır. Anadolu’da bulunan bu madenler arkeolojik çalışmalara göre günümüzden 60 ila 70 bin yıl önce üretilmiş ve dünyanın diğer bölgelerine taşınmıştır. Obsidyen ve çakmak taşı sert ve kesici özellikleri nedeniyle metaller üretilmeden önce insanların çıkartarak kullandıkları ve ilk ticari faaliyetleri yaptıkları malzemeler olmuştur. Anadolu’dan gittiği öngörülen obsidyen ok uçları birçok arkeolojik kazıda yakın yörelerinde olmamasına rağmen bulunmuş ticaretinin yapıldığı anlaşılmıştır.

Taş devri, yontma taş devri ve cilalı taş devrini bu malzemeler tanımlamıştır.

Şanlıurfa civarında yapılan arkeolojik çalışmalar ilk açık doğaltaş işletmesinin günümüzden en az 12500 yıl önce Göbekli Tepe’de gerçekleştirildiği ve onu izleyen yıllarda Karahan Tepe ve diğer 9 lokasyona yayıldığını ortaya koymuştur. Bu alanlarda yapmış olduğumuz incelemelerle T şekilli taş üretimde bazalt taşının kullanıldığını ve taşların yüzeylerindeki rölyeflerin, yakın yörede bulunan kireçtaşlarının içinden çıkan çakmak taşı (sileks) ile işlenildiğini belirledik.

İlk kullanılan endüstriyel hammaddeler ise tuz, kireç taşları vekiller olmuştur.

Milattan önce bazı araştırıcılara göre yaklaşık 10.000 yıl önce metal üretimi ve kullanımı başlamış olup arkeologlar metallerin kullanım dönemlerini “Tunç Çağı” ve “Demir Çağı” olarak tanımlamışlardır.

* BAKIR M.Ö. ~8500 Yılları arkeolojik bulgular ilk bakırın Elâzığ Maden (Ergani) de bulunduğunu buradan yüzyıllık gecikmelerle diğer bölgelere yayıldığını ortaya koymuştur.

 

bakir

 

* ALTIN M.Ö ~5 000 Truva bölgesinde altın takılar mücevher olarak kullanımını Neolitik çağa kadar uzandığını göstermektedir.

* DEMİR M.Ö. 4500 yıllarında demirin göktaşlarından temin edilerek kullanıldığını izotop tayinleri arkeometalurjik çalışmalarla ortaya koymaktadır. Demir yeryüzünde metal olarak bulunmamaktadır. Bu durum Kuran’ın Hadid suresi 25. Ayetindeki “Bir de kendisine büyük bir kuvvet ve insanlara birçok faydası bulunan demiri indirdik” ifadesi ile paralellik göstermektedir. Demirin sert ve birçok amaç için kullanıldığı, az bulunduğu için Asurlularda gümüşün dört katı değerli olduğu tabletlerdeki yazılarda belirtilmiştir.

* TUNÇ M.Ö. 3.000-1.200 devri. Tunç bakır ile kalayın alaşımından meydana gelir. Türkiye’de günümüzde işletilen kalay madeni yoktur. Hayret edilecek olan MÖ 3200-2000 yıllarında Niğde Celaller Kestel maden ocağında kalay işletildiğini MTA buluyor ve Chicago Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aslıhan Yener birçok makalelerinde maden işletmesi ile ilgili ayrıntıları veriyor. Hititler (M.Ö. 1750-2000) Çivi yazıları ile bir yazıtta Hitit kralının bir eşek yükü kalayın yüzde birini aldığını belirtmektedir.

* İLK ALTIN PARA BASIMI Lidyalılar (M.Ö. 1300-546) tarafından Manisa Sard şehrinde gerçekleşmiş. Altın post efsanesi de buradaki üretim tekniğinden kaynaklanmıştır. Altın özgül ağırlığı beraberindeki minerallerde 5-9 kat daha ağır olduğu için kanallara serilmiş postların üzerinden su akıntısı ile kumlar içindeki altın tanecikleri geçerken postların kıllarının arasına takılmaktaydı. Daha sonra postlar çıkartılarak kurutulup eritme potalarına silkelenmekte ve külçe altın elde edilmekteydi. Daha sonra Urartular… (M.Ö. 850-585), Frigyalılar (M.Ö. 750-650) altını üretmişlerdir.

* METAL ALAŞIMLARI ileriki yıllarda diğer metaller bulunmuş çeşitli alaşımlar üretilmiştir. Bunlardan birisi de çinko bakır alaşımı ile “pirinç” üretimidir. Metalurji alanında birçok alaşımlar üretilmiştir. Günümüzde uçak ve otomobil motorlarında Alüminyum ve Magnezyum alaşımları yaygınlık kazanmıştır.

* ENERJİ HAMMADDELERİ İlk başlangıçta ısınma daha sonra elektrik enerjisi ve kimyasal ürünler üretilen madenler; ilk kullanılan kömür>asfaltit> petrol olmuştur.

* RADYOAKTİF MİNERALLER VE NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ ile yer altından çıkartılan gazlar ve sıvılar yakın geçmişimizde madencilik faaliyetleri kapsamına girmiştir. 

Osmanlı’da madencilik ve yasal gelişmeler

Dünyada madenler için uygulanan üç ayrı mülkiyet rejimi bulunmaktadır:

1.   “DEVLET HÂKİMİYETİ” Madenlerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu rejim TÜRKİYE, Arjantin, Bolivya, Brezilya, Danimarka, Fransa, Hindistan, İrlanda, Japonya, Kanada, Meksika, Portekiz, Şili, Venezuela, Yeni Zelanda, Yunanistan

2.   “MÜTEMMİM CÜZ” Arazi sahibinin aynı zamanda arazisinin altında bulunan madenin de mülkiyetine sahip olduğu rejim, A.B.D, Belçika İngiltere.

3.   “SAHİPSİZ ŞEYLER” Madenin mülkiyet haklarının, madeni bulana ait olduğu rejim Osmanlı 1858 Arazi Kanunu ile verilmişse de daha sonra bu karar 1906 yılında değiştirilmiştir.

1453 Fatih Sultan Mehmet fermanları ile düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. İstanbul’un fethinde kullanılan toplar hammadde kaynaklarına sahip olmanın ve madenciliğin önemini ortaya koymuştur. 

* 15.Yüz Yıl Osmanlıda devletin toprak üzerinde yüksek mülkiyet ve denetleme hakkına sahip olmasıyla, toprak devletin malı sayılmakta, böylelikle de madenlerin mülkiyeti esas olarak devlete ait olmaktaydı.

* 19. yüzyıla gelene kadar gerek Anadolu’da gerekse fethedilen yörelerde madenin işletmesi çoğunlukla azınlıklar tarafından yapılmış, devlet buralardan gelir elde etmiştir. Bu madenlerden bazıları: Ergani, Gümüşhane, Keban, Espiye, Selanik, Bosna (Srebrenica, Sas, Kamengrad, Fojnica, Vareş),Sırbistan (NovoBrdo, Rudnik, Zaplana, Trepçe), Üsküb, Samakov ve Sidrekapsi

Makine üretiminin ve konveksiyonel silahların geliştiği 19. Yüzyılda sanayi devrimi ile gelişmiş ülkeler geçmiş yüzyıllardan daha fazla sömürgeciliğe önem vermiş Osmanlı’da bundan nasibini almıştır. Avrupa ülkelerine en yakın maden sahaları olarak görülen Osmanlı İmparatorluğundaki madenlere Avrupalı yatırımcılarının yönelimi artmıştır. Bu gelişmeler karşısında ekonomik olarak güçlük yaşayan saray yeni düzenlemeler yapmaya mecbur kalmıştır.

Günümüzde de sorulan bir soru: “Yer altı servetleri uluslar için zenginlik mi, sefillik mi getirir?”

Yeraltı zenginliklerine hükmedebilmek gerekiyor

Madencilik alanında 19. Yüzyıldan itibaren ülkemizde atılan önemli adımları şu şekilde sayabiliriz;

1848; Zonguldak kömür yataklarını “Emlak-ı Şahane” kapsamına alan 1858 Arazi Kanunu yayınlanmış.

1861; tarihli “Maadin Nizamnamesi” “Maden mevzuatının ilk kaynağını oluşturmuş, daha sonra 1869, 1887 düzenlemeler yapılmıştır.

1876; Kanuni-Esasi

1854; Osmanlı imparatorluğunun dış borçlanmaya başlaması

1881; Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi’nin kuruluşu

1901; Taşocakları Nizamnamesi

1906; Maadin Nizamnamesi yayınlanmıştır.

Madenler; 16. ve 17. yy.’ da emanet, iltizam-malikâne ve 18. yy’ da ihale sistemleri olmak üzere başlıca üç tarzda işletilmiştir. 19. Yüzyılda yoğun olarak imtiyazların verildiği görülmektedir.

1908; “Bay Yüzde Beş” lakabıyla anılan Gülbenkyan Sultan II. Abdülhamid’den Basra ve Bağdat bölgelerinde petrol arama izni talep ettiği zaman Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıfladığı dönemdir. 1912 yılında Gülbenkyan Türk Petrol Şirketi’ni (Turkish Petroleum Company) kuruyor. İsminin Türk olduğuna bakmamak gerek. Şirketin hisselerinin yüzde beşi kendisinin olduğu için bu lakabı alıyor. Şirketin diğer sahipleri Royal Dutch Shell, Alman yatırımcılar, Anglo-Persian Oil Company ve Türkiye Milli Bankasıdır.

Osmanlı’da madenlere istihdam yakın yöredeki insanlarla sağlanmaktaydı. Madenciler  “Madenciyan Taifesi” listesine yazılıyor, vergiden muaf oluyorlardı.

Madenlerin Güvenliği maden emini tarafından sağlanıyor; Buna rağmen eşkıyalar madenlere sık sık baskınlar yapıyordu.

Özellikle altın ve gümüşün İstanbul’a taşınmasına korumalar refakat ediyor, ayrıca güvenliği sancak halklarının sorumluluğunda oluyordu. Soygun, talan olur ise, yöre halkına ödettirilerek soyguncuların o sancakta barındırılmalarının önüne geçilmek hedefleniyordu.

Osmanlı döneminde kurulan Balya, Karasu, Denet vb. -hissedarlarının çoğunluğu yabancı olan- şirketlerin hisse senetleri, cumhuriyetin ileriki yıllarında devlet tarafından satın alınarak devletleştirilmiştir.

 

hisse senetleri

 

İstiklal savaşı ve sonrasında madenlerimiz

Atatürk ve Silah Arkadaşları savaştan çıkan bir ülkenin kalkınmasını nasıl sağladılar?

  • 1921 – 1923 Lozan anlaşması ile Kapitülasyonların kaldırılması.
  • 1923 Osmanlı döneminde alınan dış borçların Duyunu umumiye (Genel Borçlar) ödeneceği taahhüt edildi ve ödendi.
  • 1924 ve sonrası Anayasalar; 1981 Anayasası 168’ inci madde: “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletilmesinin, Devletin gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzel kişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
  • İzmir İktisat Kongresi 17 Şubat-4 Mart 1923 Madde-5: Türkiye halkı, servet itibarı ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.
  • 1926; 792 sayılı Petrol Kanunu
  • 1935; MTA Enstitüsü maden ve petrol aramaları madencilik eğitimleri vermek üzere kuruldu
  • 1935; Etibank madenleri işletmek için kuruldu> 1998 Eti Holding>2004 Eti Maden İşletmeleri Gn. Md.
  • 1935; yılında, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin cesur bir girişimcilik öyküsü olarak Sümerbank ve Paşabahçe Şişecam fabrikalarının kuruluşu.
  • 1940; Ereğli Kömür İşletmesi Müessesesi (EKİ) kurulmuştur.
  • 1954; 6309 sayılı Maden Kanunu, 6326 sayılı Petrol Kanunu ve TPAO kuruluşu.
  • 1957; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ)
  • 1963 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
  • 1978; 2172 sayılı kanunla, kömür ve demir işletmeleri devletleştirilmiş,
  • 1983; 2804 sayılı kanunla devletleştirilen sahaların birçoğu sahiplerine iade edilmiştir.
  • 1985; 3213 sayılı maden kanunu, madenlerimizin rasyonel aranmasını ve işletilmesini amaçlar.
  • 1993; Maden İşleri Genel Md.>2018 Petrol işleri ile birleştirilmesi MAPEG oluşturulması
  • 2017; 7020 sayılı Kanun
  • 2023; 37 yılda 3213 sayılı kanun ve yönetmeliklerde onlarca değişiklik yapılmıştır. 

Ataturk madenler

Atatürk Ergani madenlerinde

 

Kalkınmanın ilk adımı yer altı servetlerine sahip olmak ve değerlendirebilmekti!

İşte bunu gerçekleştirmek için genç Türkiye Cumhuriyeti’nde Mustafa Kemal Atatürk ve mesai arkadaşlarının yaptığı icraattan birkaç örnek:

  • 1930’lu yıllarda Almanya’dan ayrılmak zorunda bırakılan birçok Alman bilim insanına üniversitelerde, MTA ve Etibank’ta istihdam edilerek mesleklerini yapma imkânı verildi.
  • 1936; Ergani Bakırı TAŞ’ın Deutsche Bank und Disconto Gesellschaft elinde bulunan hisse senetleri 850 bin Türk lirasına satın alınmış ve 18 Temmuz 1936 tarihinden itibaren Etibank Ergani Bakır yönetimini devralmıştır.
  • 31 Mart 1936 tarihinde Zonguldak havzası kömür ocakları Fransız Ereğli Şirketi’ne 3,5 milyon Türk lirası ödenerek şirketin tüm hakları satın alınmıştır. Bunun karşılığında şirketin sahip olduğu liman, demiryolu şebekesi ve maden ocakları devletleştirilmiştir.
  • 1936; Guleman Krom madenleri Etibank Şark Kromlarının uhdesine geçmiştir.
  • 11 Haziran 1937 tarihinde yayımlanan kararname ile Kuvarshan bakır yatakları devralınmıştır.
  • 1937 yılında maden işletmelerine önem veren Mustafa Kemal Atatürk Ergani Maden’de incelemeler yapmıştır.
  • 1980 sonrası hızlanan özelleştirmeler sonrası sektöre özel madencilik şirketleri egemen olmuştur. Günümüzde Bor hariç Etibank’ın elindeki madenler özelleştirilmiştir.
  • 1993 yılında KBİ AŞ, Çinkur AŞ ve Etibank Bankacılık AO. Etibank bünyesinden ayrılarak Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredildi.
  • 1994 yılında Ergani Bakır, Keçiborlu Kükürt, Halıköy Cıva, Mazıdağı Fosfat İşletmeleri kapatıldı.
  • 2000 yılında Eti Bakır AŞ, Eti Krom AŞ, Eti Elektrometalurji AŞ, Eti Gümüş AŞ Özelleştirme İdaresine devredildi.
  • 2003 yılında Bağlı ortaklarımızdan, Eti Alüminyum AŞ ve İştiraklerimizden, Çayeli Bakır İşletmeleri’ndeki hisseleri Özelleştirme İdaresine devredildi.
  • Türkiye Taşkömürü Kurumu farklı sahalarının rödevans karşılığı veya işletilmesinin devri yapılmıştır.
  • Türkiye Linyit İşletmelerinde de benzeri uygulamalar yapılarak devletin madencilik faaliyetleri azaltılmıştır.
  • 1985 yılı sonrası yabancı şirketlerin yatırımları giderek artmış altın madenciliği artan birim fiyatları nedeniyle büyük ilgi görmüştür. 

Madencilik sektöründe eğitim

Türkiye Cumhuriyeti’nin hızla kalkınabilmesi için diğer alanlarda olduğu gibi madencilik dallarında da mühendis, teknisyen yetiştirebilmek için eğitim kurumları açılmıştır. Bu amaçla bir taraftan 1416 sayılı “Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun” kapsamında yurt dışına öğrenci gönderilmiş, diğer taraftan Almanya’da mutsuz olan bilim adımlarından yararlanılarak ülkede madencilik eğitim programları açılmıştır.

  • 1924; Zonguldak Maden Mühendis Mektebi’nin açılması
  • 1931-1949 Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü tarafından orta dereceli madencilik elemanlarının yetiştirilmesi amacıyla verilen eğitim.
  • 1940’ta açılan ve ortaokul mezunlarını alan Zonguldak Maden Teknisyen Mektebi. Bu okul 1949’da Millî Eğitim Bakanlığı’na devredilmiş ve kapatılarak yerine maden mühendisi yetiştiren Zonguldak Maden Teknik Okulu açılmıştır.
  • 1953; İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi
  • 1961; Maçka Teknik Okulu’nun açılışı. MEB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Maden Teknolojisi 3 program bulunmaktadır.
  • 2022; İvrindi Nurettin Çarmıklı Madencilik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin açılışı yapılmıştır.
  • MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Madencilik ve Maden Çıkartma 2013-15 yıllarında 7 kurs (40-104 saatlik eğitimler) açmıştır.
  • 2023 yılında faal olan meslek yüksekokulları Maden Teknolojisi, Doğal Yapı Taşları Teknolojisi, Mermer Teknolojisi ve İş Makinaları Operatörlüğü bölümleri ile üniversitelerin Maden Mühendisliği, jeoloji mühendisliği bölümleri aşağıda tabloda verilmiştir.2023 yılında ÖSYM tarafından 13 Maden Mühendisliği, 10 Jeoloji Mühendisliği ve 1 Cevher Hazırlama Mühendisliği ile 3 Jeofizik Mühendisliği bölümüne öğrenci başvuru izni verilmiştir. Bu bölümlerden bazıları yeterli başvuru olmadığı için kontenjanlarını dolduramamıştır. Oysa sektörün had safhada mühendis, teknisyen kalifiye ve düz işçi ihtiyacı bulunmaktadır.
  • TİM Maden Sektör Kurulu Maden, Jeoloji, Jeofizik ve Cevher Hazırlama Mühendisliği bölümünü ilk 5 tercihinde yazan ve ülke başarı sıralaması ilk 250.000 arasında olan öğrencilere asgari ücrete kadar burs vermektedir. Önceki yıllar 69bu yıl 113 olmak üzere toplam öğrenciye 182 öğrenci burs almaya hak kazanmıştır. Ayrıca Maden İhracatçı Birlikleri Maden Jeoloji Cevher Hazırlama ve Jeofizik öğrencilerinin maden işletmelerini incelemeleri için gezi organizasyonları da yapmaktadır.

 

MADEN TEKNOLOJİSİDOĞAL YAPI TAŞLARI TEKNOLOJİSİİŞ MAKİNALARI OPERATÖRLÜĞÜ
BALIKESİR ÜNİV.DİCLE ÜNİV.AFYON KOCATEPE ÜNİV.
ÇANAKKALE ONSEKİZ MART DOKUZ EYLÜL TORBALI MYOBAYBURT ÜNİV.
ÇUKUROVA ÜNİV.MARDİN ARTUKLU ÜNİV.DOKUZEYLÜL ÜNİV.
DOKUZ EYLÜL ÜNİV.MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİV.KASTAMONU ÜNİV.
GÜMÜŞHANE ÜNİV. MALATYA TURGUT ÖZAL 
KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM MERMER TEKNOLOJİSİSAMSUN ÜNİV.
MALATYA TURGUT ÖZAL ÜNİV.AFYON KOCATEPE ÜNİV. 
MANİSA CELAL BAYAR ÜNİV.AFYON İSCEHİSAR 
PAMUKKALE ÜNİV.  
ZONGULDAK BÜLENT ECEVİT  

 

MADEN ve JEOLOJİ MÜHENDİSLİK BÖLÜMLERİ (2023)

 

MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMLERİJEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ
AFYON KOCATEPE ÜNİV.AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİANKARA ÜNİVERSİTESİ
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİDOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİFIRAT ÜNİVERSİTESİ
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİHACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİİSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞAİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİKARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ 
NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ 
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 
ZONGULGAK BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ 

Not: Bu yazı daha önce 9 Kasım 2023 günü Gözlem Gazetesi’nde yayımlanmıştır.

[i] Faruk ÇALAPKULU, Emekli Öğretim Üyesi, (Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları Ve Jeokimya Anabilim Dalı)

Yazar
Faruk ÇALAPKULU

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen