Sinan MEYDAN

Günlerdir kamuoyu, “Pkk, neye karşılık silah bırakacak?” sorusunun yanıtı arıyordu. Bugün Pkk’nın açıklaması, bu soruya yanıt içeriyor.

Pkk terör örgütü açık açık Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin iki temel kuruluş belgesini, iki temel ayağını hedef alıyor:

1. Lozan Antlaşması

2.1924 Anayasası

Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası ve ulusal dayanakları durumundaki bu iki belgenin hedef alınması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin hedef alınması demektir.

Yıllardır Atatürk’ün kurduğu tam bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmek isteyen Siyasal İslamcı siyaset, tarikatlar ve cemaatler ve onlara destek olan “yetmez ama evetçi” liberal aydınlar Lozan’ı ve 1924 Anayasası’nı hedef alıyordu. Şimdi pkk terör örgütü ile aynı amaçta buluştukları görülüyor.

Pkk terör örgütü, açıklamasında açıkça Lozan Antlaşması’nı ve 1924 Anayasası’nı; yani üniter, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk Ulus Devletini hedef alıyor.

Lozan üzerine, en kapsamlı son çalışmalardan birini yapmış bir tarihçi olarak söylüyorum:

Pkk ‘nın açıklamasında Türkiye’nin bağımsızlık belgesi Lozan’ın hedef alınması, her şeyden önce tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Ulus Devleti’nin hedef alınması demektir. Lozan’ın hedef alınması, Türkiye’yi paramparça eden ve emperyalizmin güdümünde önce özerk, sonra bağımsız “Kürdistan”dan söz edilen Sevr özleminin dışa vurumudur.

Bu sürecin başından beri söylediğim gibi Türk ulusunun yeni Sevr tuzaklarına karnı toktur.

Lozan Antlaşması’nın hedef alınması; tam bağımsız, üniter, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alınması demektir.

Lozan Antlaşması’nın hedef alınması, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birlik bütünlüğünün hedef alınmasıdır.

Lozan Antlaşması’nın hedef alınması, bu topraklarda Türkiye’yi 102 yıldır yeni bir savaşın parçası olmaktan koruyan “Lozan Barış Düzeni”nin (Pax Lozan’ın) hedef alınması demektir. (Bu konuda benim “Lozan: Onurlu Barış” adlı kitabıma bakılabilir.)

Lozan Antlaşması’nı hedef alanların bilinç altında Sevr Antlaşması vardır.

1924 Anayasası’nın hedef alınması; Türk ulus kimliğinin hedef alınmasıdır. (Çünkü 1924 Anayasası 88.madde Türk ulusunu tanımlar)

1924 Anayasası’nın hedef alınması üniter bütünlüğün hedef alınmasıdır. (Çünkü 1924 Anayasası üniter bütünlüğü esas alır)

1924 Anayasası’nın hedef alınması, üzerine saray sultan gölgesi düşmeyen laik ve çağdaş Cumhuriyetin hedef alınması demektir. (Çünkü 1924 Anayasası’nda saltanata, hilafete yer yoktur ve 1924 Anayasası 1928’den itibaren laikleştirilmiştir.)

1924 Anayasasının hedef alınması, kadın özgürlükleri başta olmak üzere özgürlüklerin hedef alınmasıdır. (Çünkü 1921 Anayasasında olmayan özgürlükler 1924 Anayasasında tanımlanmıştır. Ayrıca 1924 Anayasası’nda yapılan değişikliklerle kadınlara medeni ve siyasal haklar verilmiştir.)

1924 Anayasası’nın hedef alınması, Türkiye’nin, Kurtuluş Savaşı yıllarının olağanüstü koşullarında hazırlanmış geçici 1921 Anayasası düzenine döndürülmesi demektir.  1921 Anayasası düzenine geri dönülmesi Laik Cumhuriyet’in ve birikiminin yok sayılması demektir.

Tehlikenin farkında mısın?

Türk ulusu, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini hedef alan bu yıkım planına izin vermeyecektir.

Bu Cumhuriyeti sokakta bulmadık.