Çıplaklığı medeniyet zanneden bir zümre var bu ülkede. Popüler müzik, mafya, zenginlik ve şiddet üzerine bina edilmiş dizi oyuncuları, modacılar ve bozacı şıracı veznindeki şarkıcılar gençliğin üzerine her gün her saat atılan bir bomba gibi.
Anadolu şehirleri bu tahribat bombalarına rağmen hala Müslümanlığını ve irfan mayasını kaybetmedi.
Ancak siz anneler!
Kız çocuklarınızın göbeğini o derece açmasına o minicik seksi şortları giyinmesine nasıl ve niçin müsaade ediyorsunuz?
Bir tarafta akşama kadar dine söven hakaret eden adına çağdaş denilen zıvanadan çıkmış taife… diğer yanda güya Müslümanlığın değerlerini korumayla vazifeli, adı nelere battığı meçhul şeriat slogancısı taife… Ortada bu toprakların Türk Müslümanlığına konulmuş atom bombası!
Fetonun halavetli yıllarında Peygamber Efendimize hakaret eden papa Türkiye’ye geldiğinde ona en sedid yazıyı yazan ve altına tehdit yorumu gelince yazısı yazdığı sanat sitesinden kaldırılan biri olarak kanaatim şu ki; bu ülkenin Türklüğüne ve Müslümanlığına sahip çıkması beklenen en sahih zümre fikir mahfilleri ve entelijansiyadır! O gün, o yazının kaldırılmasına seyirci kalan, destek çıkmayan İslamcı mukaddesatçı zümrenin bugünkü samimiyetine ben asla inanmıyorum! Bugün canım Müslümanlık bu derece yara almışsa, mes’ulu dinler arası diyalog çorbasını bir neslin üzerine boca eden ve sapık fikirleriyle bir neslin itikadini bozulmasının önünü açan sorumsuz, öngörüsüz İslamcı milliyetçi mukaddesatçı siyaset ve ona secde etmiş fikir mahfilleridir.
Şu ülkenin manzarasına bakın! Unutulmamalıdır ki biz buraya, Peygamberin adını okullardaki din kitaplarında bulunan surelere tahrif eli değdirilmesine ses çıkarmayarak geldik. La ilahe illallah demek kâfi, Muhammedenrasullulah demesek de olur… diyen ağlak vaizi gözleri tüllenerek dinleyen siyasetçiler yüzünden geldik…
İslamcı ve güya Cumhuriyetçi siyasetin son çeyrek yüzyılda verdiği imtihan tartışmasız önümüzdedir. Hiçbiri diğerinden masum değildir. Bu ülke dini kullanan ve mağduriyet haline getirenlerle ona küfredenler arasındaki çıkar kavgası olmaktan çıkarılıp asli hüviyetine döndürülmelidir.
Bunun çözümü ise Türklüğü ve Müslümanlığı yeniden anlamak ve toplumun bilhassa genç kalemlerin zihnini Türk Müslümanlığı ve irfan geleneğimiz olan Tasavvuf düşüncesi ile hemhal edebilmektir.
Saliha MALHUN
