Uzakları Yakın Eden Deyimlerlerimiz

Çok zengin bir yapısı olan Kazak Türkçesinde kullanılan on binden fazla deyimin bütün özellikleriyle Türkiye Türkçesine aktarılması çok uzun ve zahmetli bir iş. Kiril harfleriyle kaleme alınmış ve 1977 yılında basılan İsmet Kenesbayev’in “Kazak Tilinin Frazeologiyalık Sözdigi” (Kazak Dili Deyimler Sözlüğü- Kazak Tili Söz Tirkesteri-) çok geniş kapsamlı bir eser olup önümüzdeki asırlara kadar çağları delip ulaşacaktır. Bu kıymetli çalışma aynı zamanda Türk Dilinin temel deyimlerini kapsamaktadır. Keşke fırsatımız olsa da bu değerli eseri Türkiye Türkçesine kazandırabilsek. Naçizane benim bazı ortak deyimlerimizi hatırlatma çalışmam umarım ileride akademik bir anlayış ve çalışma ile daha da geliştirilir. Böylece dilimizin bu çok zengin sahası gelecek nesillere daha iyi aktarılır. Daha önceki çalışmamda “Baş” ve “adam” kelimeleriyle oluşan deyimleri aktarmıştım. Bu yazımda ise “ayak” kelimesiyle oluşan deyimleri tanıtmaya çalıştım. Umarım ortak değerlerimiz sizlerin de dikkatini çeker.

AYAĞI ALISKA TÜSTİ: Tartışılmaya konu oldu, tartışmaya burnunu soktu, ansızın tartışmaya katıldı.

AYAĞI ANNAN-SANNAN KELDİ: Topukları yere değmeden korkunun üzerine yürüdü.

AYAĞI KÖKTEN (ASPANNAN) KELDİ: Külü gökyüzüne çıktı, paramparça oldu, çok sinirlendi.

AYAĞI ASPANNAN SALPIRAP TÜSKEN JOK: Hiç kimseden bir fazlalığı yok. Allah’ın evladı değil.

AYAĞI AVIR, (KADINI KÜMENDİ): Hamile kadınlar için kullanılan bir söz.

AYAĞI AYAĞINA JUKPAYDI- AYAĞI JERGE TİYMEDİ: Çabuk çabuk yürüyenler için kullanılan bir deyim.

AYAĞI BİR JELMEDİ: Ayağı uğurlu gelmedi.

AYAĞI JETTİ: Ulaştı. Gideceği yere ulaştı.

AYAĞINNAN JER TİREP-MANDAYIMEN KÖK TİREP: Uykusunu bölenler için kullanılan bir söz.

AYAĞINA BAS URDU (İYDİ): Birinin önünde baş eğmek, el-etek öpmek.

AYAĞINA KİSEN SALDI: Ayağına kelepçe vurmak.

AYAĞINA KAN TÜSTİ: Sıcak ve soğuktan atın ayağını iltihap kapması.

AYAĞIN ALISKA KÖSİLMES: Görgüsüzlük ve baskı göstermemek manasında.

AYAĞINA MİNDİ: Ayağa kalktı, iyileşti.

AYAĞINAN ALDI: Birinin eteğinden çekiştirmek, engel olmak manasında.

AYAĞINAN KELDİ: Kendi isteği ile geldi, kendi kararıyla geldi.

AYAĞINAN SABILDI (TAVSILDI): Boşa çaba gösterdi, boşuna yoruldu.

AYAĞINAN TİK KOYDI: Moralini düzeltti, üzüntüsünü giderdi.

AYAĞINAN TİK TURDI: Saygı, hürmet gösterdi.

AYAĞIN ANDAP BASTI: Dikkatlice yürüdü, ayağını bastığı yeri bilerek adım attı.

AYAĞINA ORALDI: Ayağına sarıldı, bırakmadı.

AYAĞINA OTIRGIZBADI: Yakınlık göstermedi, gönül vermedi manasında.

AYAĞINA (TABANINA) SALDI: Düşmanı dize getirdi.

AYAĞINA TUSAV BOLDI: Engel oldu.

AYAĞINA TUSAV TÜSTİ: Evlendi, baş göz oldu, başı bağlandı.

AYAĞIN AVISA BASTI: Yorgunluktan adım atamayacak halde olan.

AYAĞINA ŞAN JUKPAYDI: Bir yerde oturmayan, sürekli dolaşan, yerinde durmayan kişi anlamında kullanılır.

AYAK BASPADI: Yakınlaşmadı, gelmedi anlamında.

AYAĞIN JERGE TİYGİZBEDİ: Övgüsüyle göklere çıkardı, hürmet gösterdi.

AYAĞIN KİYA BASPADI (AYAK BASTIRMADI): Hiçbir zaman bir adım attırmadı. Fırsat vermedi.

AYAĞIN KUŞTI: Birilerinin başına gelen onun da başına geldi, o da kefen giydi.

AYAĞIN ŞALDIRDI: Fırsatı kaçırdı.

AYAĞININ JELİ BAR: Soğuk, talancı kişiler için söylenen deyim.

AYAĞININ JELİ KOZDI: Eski alışkanlığı nüksetti manasında.

AYAĞININ UŞUNAN BASTI: Yavaşça, hissettirmeden yürüdü.

AYAĞIN ASPANNAN (KÖKTEN) KELGİRİ: Beddua (kargış) sözü…Ölüm var, mertlik var unutma.

AYAĞINI ANDAP (BAYKAP) BAS: Sakin ve dikkatli yürü.

AYAĞI SUYULIP KETTİ: Neticesiz kaldı, ayaksız kaldı.

AYAĞI TAYDI: Beklenmedik bir durum oldu. Görevden uzaklaştırıldı, ayağı kaydırıldı.

AYAĞI TUSALDI: Yoruldu, halsizleşti.

AYAK ALIP JÜRGİSİZ (AYAK ALĞISIZ): Bir şeyin çokluğuna bakıp ayak basmak olmaz. Her şey yerlere saçılıp yatıyor. Ayak basmak olmaz manasında.

AYAK ALIS: İşin hepsi.

AYAK ARTAR: Binek mal, binmeye yarar mal.

AYAK ARTTI: Ümit etmek, güvencede tutmak.

AYAK ASTI BOLDI: Bereketsiz oldu, gereksiz oldu.

AYAK ASTINAN: Yok yerden, beklenmeyen yerden.

AYAK BASA ALMAYDI: Hareket edemiyor, fırsat vermiyor.

AYAK BASMADI: Yaklaşmadı, saklandı, korundu.

AYAK BASTI: Adım attı, bir tarafa doğru yürüdü.

AYAK BASTIRMADI: Yürütmedi, uğratmadı, yaptırmadı.

AYAK JETER JERDE: Gidip gelmesi kolay yer.

AYAKKA BASTI, AYAĞINA TAP-TATTI: Ar-namusuna söz getirmek, horlamak, aşağılamak.

AYAK-KOLI JENİL: Kol kanat olmak, dayanak veya destek olmak. Dil ile övgü anlamında da kullanılır.

AYAK-KOLIN BAVIRINA ALDI: Sağlıklı doğum yapan kadınlar için kullanılan bir deyim.

AYAK KOLIN JERGE TİYGİZBEDİ: Fırsat vermedi, acele ettirdi, rahatsız etti.

AYAK KORAZDANDI: Kabadayılık etmek, böbürlenmek, övünmek.

AYAK ÖRE TURDI: Dört bir yandan, hepsi birden ayağa kalktı.

AYAK SALDI: Gönlü bir olmak, birlikte olmak.

AYAK SUVITTI: Biraz dinlendi.

AYAKSIZ KALDIRDI: Boşa kaldırdı, başladığı işi neticesiz bıraktı.

AYAK-TABAĞIN BÖLİP ŞIKTI: Ayrı ev açtı, ailesinden ayrıldı.

AYAKTAĞI SUVĞA AĞIP ÖL, KASIKTAĞI SUVĞA KALKIP ÖL: Beddua (kargış) söz. Çaresizlikten öl.

AYAKTAY BARDI: Yaya olarak ulaştı.

AYAKTAY SATTI: Canlı canlı sattı.

AYAKTAN ALDI: Ziyankarlık yaptı, zarar verdi, süründürdü.

AYAKTANDIRIP JİBERDİ: Evlendirdi.

AYAKTI AYAĞIMEN, ŞANAKTI ŞANAĞIMEN JUTADI: Parayı çok sevenler için kullanılan bir söz. (deveyi hamutuyla yutar)

AYAK ÜSTİ BOLDI: Ağrısından, hastalığından kurtuldu, derdinden kurtuldu.

AYAK ÜSTİNE JÜRDİ: Garantili hareket etti, kefilsiz yürüyor.

AYAK ŞIRMADI: Evlendi, aile kurdu.

 

 

 

Yazar
Cemal ŞAFAK

Cemal ŞAFAK 1952 yılında Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Aşık Şenlik köyünde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimini Kars’ta tamamladı. Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsünden mezun oldu. Eskişehir Anadolu Ünive... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen