Yolum Yedigöller’e Doğru

 

Vakit müsaitken bugün yalnız başıma Yedigöller’e gideyim dedim. Bugüne kadar buraya hep Mengen üzerinden gitmiştim. Yedigöller deyince yol boyunca gözlerime nefis bir manzara sunan yollar beni derhal buraya sevk ediyordu. Bu sefer de Bolu üzerinden gideyim dedim. Yola çıktım. Yine de tereddüdüm Yeniçağa’ya kadar sürdü. Fakat buraya gelince ilk kararımı uygulamaya koyuldum. 

Sabah epey erken çıktım yola. İnsanlar sabah işe giderken ben Bolu’ya varmış ve Yedigöller yoluna girmiştim çoktan. Bolu’da Çaydurt’tan sonra sisli bir hava vardı. Arabayı biraz yavaş sürmeye başladım. Hem de türkü dinliyordum yol boyunca. 

Bolu’dan Yedigöller’e giderken sisli hava epey devam etti. Yollar da bana biraz karışık gelmeye başlamıştı. Fakat yine de sürdüm arabayı. Bir köyde iki ablaya yolu sordum. Asfalta çıkmamı söylediler. Sanırım bir yerde Yedigöller’e dönüşü kaçırmışım. İlk başlarda yolda hep bir levha aradım. Açıkçası pek göremedim. Belki de sisten dolayıydı. Telefondan navigasyonu açtım ve yola öyle devam ettim. Yolda birkaç yerde çalışma vardı. Hatta bir yerde yolun kapalı olduğu filan yazıyordu. Bir an tereddüt geçirdim yola devam edip etmeme konusunda. İleride bir otobüs, bir polis aracı ve bir özel araç görünce ben de yola devam ettim. 

Artık yavaş yavaş yokuş çıkmaya başlamıştık. Çele Tepesi ve Ayı Tepesi’nin bulunduğu mevkilere doğru ormanlar daha gür bir şekilde belirmeye başladı. Sonbahar da buralarda hâkimiyetini iyiden iyiye hissettirmişti. Ağaçların kapladığı koridorlardan geçiyordum adeta. Zaman zaman güneş birdenbire gözlerime doluyor ve beni zor durumlarda bırakıyordu. Yol üzerinde Çele Tepesi’ne yakın bir yerde durdum ve manzaranın güzelliğini bir müddet seyrettim. Sonra bir daha durmadan yola devam ettim. 

Yedigöller’e yaklaşınca buranın o ıslak toprak kokusu, ağaçların ve gazellerin rayihası içime doldu. Açıkçası biraz üşüdüm. Yedigöller’e ilk kez Bolu tarafından giriş yapıyordum. Arabayı nereye park edeceğim konusunda ilk başta tereddüt geçirdikten sonra Yedigöller gezimi her zaman başlattığım Deringöl’e inmeye karar verdim. 

Buraya gelince ilk önce Deringöl’ün yanında biraz oturdum. Kahvaltı yaptım. Bu arada içime dolan ilhamı şiirler ve yazılar hâlinde tespit etmeye başlamıştım çoktan. Sonra Büyükgöl’ün yanına gittim. Burada uzun süre kaldım ve birkaç şiir yazdım. Akabinde gölün çevresinde yürümeye başladım. Göl silsilesinin başlangıcı olan Seringöl’ün yanına geçtim buradan. Bu göl küçük olmasına rağmen çok güzeldir. Balıklar yüzüyordu. Uzun bir süre onları seyrettim. Burada da bir şiir yazdım. Sonra Deringöl’ün yanına gelip çevresinde bir yürüyüş yapmaya başladım. Yine burada şiirler ve yazılar kaleme aldım. İlham doğrusu pek bi gürdü bugün. 

Buradan sonra Deringöl’e akan dereyi takip ederek şelaleye ve Dilek Çeşmesi’ne doğru yürümeye başladım. Burada şelalenin sesini dinledim. Ona da bir şiir yazdım. O sırada Düzceli bir abi geldi. Onunla sohbet ettik ve Nazlıgöl’e doğru yürümeye başladık. O, Gülen Kayalar’ın olduğu yere geçti. Ben de Nazlıgöl’ün yanına gittim. Gölün suları epey çekilmişti. En son Mayıs ayında ziyâret etmiştim burayı. O zaman suları ne çoktu. Nazlıgöl’ün yanında fazla kalmadım. İncegöl ve Sazlıgölleri de ziyaret ettikten sonra Deringöl’e doğru geldiğim yerden yani şelalenin yanından inmeye başladım. Mescitte namaz kıldım. Sonra arabadan çantayı ve kamp sandalyesini alıp Büyükgöl’ün yanına bir şeyler yemeye gittim. Burada çay içip bir şeyler yedikten sonra eşyayı tekrar arabaya bıraktım ve yeniden Büyükgöl’ün yanına geldim. Burada biraz kaldıktan sonra Deringöl’ün çevresinde yürüyüş yapmaya başladım tekrar. Deringöl’de suyun dolduğu ağız kısmında bankların birine oturup uzun zaman derin düşüncelere daldım ve bir şiir yazdım. Burada biraz daha durduktan sonra ikindi namazını kılıp Mengen yönünden Dörtdivan’a doğru yola çıktım. 

Gittikçe Yedigöller’in aşağı kısımlarında büyük bir selin meydana gelmiş olduğu anlaşılıyordu. Yollar perişandı. Arabayla epey zorlandım. Açıkçası ne oldu diye birine sormayı istedim fakat kimseleri göremedim. Pek oyalanmadan Mengen, Yeniçağa üzerinden Dörtdivan’a geldim. Vardığımda vakit akşamdı ve ortalık kararmıştı. 

Yine muhteşem bir gezi olmuştu benim için. Çok dinlendim. Güzellik duygusunu bol bol tattım Yedigöller’de. Gönlüme doğan ilhamı da değerlendirdim. Duygusuyla, tefekkürüyle, yazısıyla, şiiriyle dolu dolu bir gün yaşamıştım. Çok şükür.

Yazar
Yasin ŞEN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen