Yunus Emre Ve Akademik Hezeyanlar

Yerel bir TV kanalında üç akademisyen bir makam üzerinden Yûnus’u anlatıyorlar ve bir bakıma Yûnus’un orada yaşamış olabileceğinden söz ediyorlar. Esasında oradaki kabrin Yûnus Emre’ye ait olmadığını, bunun bir yakıştırma olduğunu bu akademisyenler de biliyor. Fakat görev yaptıkları şehrin üniversitesinden ekmek yediklerinden ve bir TV programında olmalarından olsa gerek Yûnus’la ilgili bilimsel bilgileri TV kanalında vermekten kaçınıyorlar.

Bu durum karşısında bilimsel bilginin işlevsiz hâle gelmesinden mi, yoksa bilim adamı olması beklenen akademisyenlerin birer ideolog ve demagog olup bilimden uzaklaştıklarından mı bahsetsem bilemedim. Bu durum karşısında bunların Yûnus Emre’den söz etmeleri bile oldukça yavan kalıyordu.

İşin özü, Yûnus Emre’yle ilgili son bilimsel araştırmaları görmedikleri her hâlinden belli olan bu akademisyenlerin konuşmaları meraklı bir lisans öğrencisinin söyleyeceklerinden bile geride kalmaktaydı.

Türk Edebiyatında bazı konular vardır. Bunlar konuşan bir kimsenin samimiyetini, mesleğini ve meşrebini, anlattığı konuda yeterli bilgisinin olup olmadığını açık eder. En önemlisi de konuşan kişinin ciddiye alınıp alınmaması gerektiğine buradan yola çıkarak karar verebilirsiniz.

Yûnus Emre meselesi Türkiye’de böyledir. Bu sahada kitap yayınlayan araştırmacı yazarların önemli bir kısmı konuyu karıştırmaktan öteye geçemezler. Bunlar niyetlerinde ve çalışmalarında samimi değildir. Ya Yûnus Emre üzerinden para ve şöhret elde etmek ya da Yûnus Emre’yi ille de bir yere ait göstermek üzere hareket ederler. Doğal olarak bunların çalışmaları Yûnus Emre konusunda ciddiye alınamaz. Bunlar sadece bazı yerel yönetimlerin göstermelik icraatlarını makyajlayan faaliyetler olarak değerlendirilmelidir.

Yûnus Emre konusunda akademik camia açıkçası hiç de samimi değildir. Daha da ötesi bilgili de değildir. Bu konuda alana çalışmalarıyla katkıda bulunan, Yûnus Emre konusuna yeni bir yorum getirenler yok denecek kadar azdır. En önemli mesele ise akademisyenlerin çoğu, Yûnus Emre’yle ilgili yayınları ve çalışmaları bile takip etmezler. Sonra bunlar on yıllarca önce yapılmış çalışmalardan hareketle ve bazı indi hükümlerle Yûnus Emre konusuna sözüm ona açıklık getirmeye çalışırlar. Birçoğu egosunu tatmin etmekten öteye gidemeyen bu kimselerin Yûnus Emre konusunda söylediklerine ve yazdıklarına itibar edilmemelidir. Bu hususta ölçü kesinlikle Yûnus Emre konusunda yeni ve orijinal şeyler söyleyebilenlerin çalışmaları olmalıdır. Bunun da yolu elbette akl-ı selimle hareket etmekten ve yazmaları, cönkleri, mecmuaları merkeze alarak Yûnus Emre’nin hayatını ve şiirlerini ele alan bilim adamlarını ciddiye almaktan geçer.

Mecmualar ve yazmalar üzerinde yoğunlaşan bilim adamları Yûnus Emre konusunda yeni şeyler söyleyebilirler. Çünkü Yûnus’un şiirleri Anadolu’da çok sevilmiş, çok okunmuş ve çok yazılmıştır. Kütüphanelerin tozlu raflarında ve şahısların ellerinde duran yazmalar bu hususta bize yeni malzemeler sunabilir. Bu sebepten Yûnus araştırmalarında ölçü “bilimsel” olmaktan geçer. Bu hususta demagojinin hiçbir önemi yoktur.

Samimî ve bu konuda yıllardan beri çalışan birkaç bilim adamını hariç tutarsak Yûnus Emre üzerine iddialı konuşan kimseleri okumadığım gibi bunların sözde çalışmalarını kimseye de tavsiye etmiyorum. Çünkü bunlar genelde saldırgan bir üslupla kendi egosunu pazarlayan “ham ervah” denilebilecek kimselerdir. Böyle olmamasını dilerdik fakat Türkiye’de maalesef bilimsel bilgiye ve samimi çalışmalara gereken saygı gösterilmemektedir. Bütün bir hayatını Yûnus Emre’ye vermiş Mustafa Tatcı hocanın bu hususta karşılaştığı muamele bile acıklı tabloyu tek başına gözler önüne sermeye yeter.

Samimi ve kaliteli çalışmaları elbette gelecek zaman ve yeni nesiller takdir edecektir. Gelecek kuşaklar Yûnus Emre konusundaki akademik hezeyanları da tek tek tespit edip bu hususta çalışan kalem erbabı ilim ve kültür adamlarının hakkını elbette teslim edecektir. Bu konuda hüküm elbette zamana bırakılmalıdır.

Yazar
Yasin ŞEN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen