Serdal SARAÇ
Çin ve Hindistan’ın arasına sıkışmış olan Nepal, olağanüstü doğasıyla nam salmış ülkelerden biridir… Henüz üniversite öğrencisiyken, 34 yıl önce bir sırt çantasıyla ve karayoluyla yaklaşık 10 günde Nepal’e gitmiştim. Başkent Katmandu’daki karmaşa, daracık sokaklar, zar zor ayakta duran tapınaklar, dini ritüeller ve insanlarının yardımseverliği dikkatimi çekmişti…
Yıllar önce sokaklarını arşınladığım Nepal bu hafta manşetlerdeydi… Hem de sosyal medyanın yasaklanması nedeniyle.
30 milyona yakın nüfusu olan ülkede 17 milyon kişi sosyal medya kullanıyor. Yani nüfusun yarısından fazlası her gün sosyal medyada geziyor.
Artan yolsuzluklar ve nepotizm (kayırmacılık, siyasetçilerin kamuda kendi akraba ve yakınlarına öncelik vermesi, onları tercih etmesi) nedeniyle Nepal’de iktidara karşı büyük tepki var.
“Bal tutan parmağını yalar” misali hızla zenginleşen siyasetçilerin ve ailelerinin lüks yaşamına ilişkin videolar ise halkın öfkesini daha da artırıyor.
Nepal hükümetinin geçen hafta, aralarında WhatsApp, Facebook, Instagram ve Youtube’un da bulunduğu 26 sosyal medya platformunu yasaklaması bardağı taşırdı. Gerekçe; platformların, hükümetin belirlediği kurallara uymamasıydı.
Yolsuzluklar ve nepotizmin üstüne bir de halkın “iletişim, eğlence ve iş aracı” olan sosyal medyanın yasaklanması bomba etkisi yarattı.
İnternet üzerinden örgütlenen Z kuşağı gençleri yasağı protesto için sokağa döküldü. Şiddet olayları yaşandı. Kan döküldü. İktidar geri adım attı, sosyal medya yasağı kaldırıldı. Başbakan istifa etti.
Ülkede gerilim bitmiş değil…
Öfkeli gençlerin şu açıklamaları ise sosyal medya yasağının tek sorun olmadığını gösteriyor: “Yolsuzluğun bittiğini görmek istiyoruz. Liderler seçim zamanı sözler verip hiçbirini tutmuyor.”
“Temiz siyasetçi, temiz ülke” talebi sadece Nepal’deki Z kuşağının özlemi değil…
Onlar gitti Ay’a, biz kaldık yaya!
Siyasetçiler, yanlış tercihleri yüzünden olsa gerek Türkiye’deki sorunları çözemiyor. Başta da ekonomi, adalet, eğitim ve sağlık geliyor… Vatandaş çözüm beklerken ülke, siyasetçilerin yarattığı yapay gündem girdabında sürükleniyor. Biz Türkiye’de kısır tartışmalara hapsolmuşken bakın dünya son aylarda insanlık için neler yaptı:
* İsveçli bilim insanları yanık tedavisinde çığır açtı. Yaralara doğrudan uygulanabilen canlı hücrelere sahip enjeksiyonluk deri jeli üretti.
* Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki çalışmada, vücuttaki düşük lityum seviyelerinin Alzheimer ve beyin yaşlanmasında önemli rol oynadığı keşfedildi. Düşük dozda “lityum orotat” verilen denek farelerin beyin fonksiyonları düzeldi. Aynı etki insanda olur mu henüz bilinmiyor.
* İngiltere’de 15 saniyede kalp yetmezliği, kapakçık rahatsızlığı ve ritim bozukluğunu tespit edebilen stetoskop yapıldı. Tabii ki yapay zekâ destekli.
* Güney Kore’de bilim insanları tansiyonu anbean takip edebilen ve cilde yapıştırılan bir bant geliştirdi.
* Danimarka’da 1 milyondan fazla çocuk üzerinde yapılan araştırmada, rutin çocuk aşıları ile otizm, astım ve bağışıklık hastalıkları arasında ilişki olmadığı bir kez daha anlaşıldı.
* İsveç’te sağır doğan çocukların duymasını sağlayan gen tedavisinin gençler ve yetişkinlerde de etkili olabileceği kanıtlandı.
* Çin’de bilim insanları, omurilik felçli 4 hastaya çip takarak tekrar yürümelerini sağladı.
Bunlar, insanlık yararına yüzlerce çalışmadan benim seçtiklerim… Umarım bir gün biz de bu seviyeye çıkarız…
***
Dervişe sormuşlar:
– Ne anladın dünyadan?
Derviş cevap vermiş:
– Ölülerin sevgi ile anıldığı yaşayanların sevgisizlikten öldüğü bir dünyaya şahit oldum. Ölülerin toprağına çiçek ektiler, yaşayanların bahçesini talan ettiler.
———————————————
Kaynak:
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/serdal-sarac/z-kusaginin-ofkesi-62254#google_vignette