Prof.Dr. Ahmet Bîcan ERCİLASUN
Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşıyım, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir parçasıyım. Bir kişinin, bir partinin, bir kurumun devlet sayılmasına itiraz ediyorum. Onlar da benim gibi devletin parçasıdırlar.
İktidarın veya bir partinin, iktidara bağlı şu veya bu kurumun oluşturduğu politikanın devlet politikası olarak adlandırılmasına ve dayatılmasına itiraz ediyorum. O politika, onu oluşturan parti veya kurumun politikasıdır, devlet politikası değildir.
Suriye’nin iç işlerine karışılarak binlerce sığınmacının vatan topraklarına doldurulmasına itiraz ediyorum. Gelenlerin muhacir, gelmelerini sağlayanların da ensar diye nitelendirilmesini sahabeyi küçük düşürücü hakaret kabul ediyor ve bu söyleme itiraz ediyorum.
Suriye’nin iç işlerine karışılarak orada PKK’nın yuvalanmasına yol açılmasına, üstelik bunun bir devlet politikası olarak dayatılmasına itiraz ediyorum.
“Türküm, doğruyum” diye başlayan andımızın okullarımızdan kaldırılmasına itiraz ediyorum. Türklüğe ve milliyetçiliğe karşı daha birçok söylemin sahibi olan bir partiyle iş birliği yapan partilere milliyetçi denilmesine itiraz ediyorum.
Binlerce insanımızın katili olarak ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmiş bölücü bir caninin TBMM’ye çağrılmasına, onun için umut hakkından bahsedilmesine, ondan “önder” diye söz edilmesine itiraz ediyorum. Bütün bunları yapan kişinin milliyetçi kabul edilmesine itiraz ediyorum.
Anayasamız, Kürt kökenli kardeşlerimizi de Türk kabul ettiği hâlde ikide birde “Kürt seçmen, muhafazakâr Kürtler” şeklinde konuşmalar yapılmasına, bu tutum ve söylemlerin Atatürk ile asla bağdaşmayacağının idrakine varılmamasına itiraz ediyorum.
Yasak olmasına rağmen tarikatların dernek veya vakıf adı altında ortalıkta cirit atmasına, üstelik onlara çeşitli kademelerde imtiyazlar sağlanmasına söz gelişi Millî Eğitim Bakanlığının bu tür vakıf ve derneklerle iş birliği yapmasına itiraz ediyorum.
Vatan topraklarının ve madenlerimizin yabancılara peşkeş çekilmesine, fabrikalarımızın, limanlarımızın elden çıkarılmasına itiraz ediyorum.
İhale yasalarının defalarca değiştirilip yol, köprü, hava alanı, hastane gibi büyük işlerin belli kişi ve firmalara geçiş ve doluluk garantisi ile ihale edilmesine itiraz ediyorum. Bu ihalelerden doğan zararın nerelere gittiğinin sorgulanmasını talep ediyor, bunun sorgulanmamasına itiraz ediyorum.
Tutukluluğun yaygın bir uygulama hâline getirilmesine, iktidar politikalarına karşı olanların bu yolla sindirilmesine itiraz ediyorum.
Ellerini kollarını bağlayarak rakibin yumruklanmasını mertliğe uygun bulmuyor ve buna itiraz ediyorum.
Zulme, vahşete itiraz ediyorum.
Siyasi rakipler için aşağılayıcı ve küçültücü bir dil kullanılmasına, argoyu bir türlü bırakamayanların sık sık edepten adaptan bahsetmesine itiraz ediyorum.
Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bütün bunlara itiraz etme, itirazımı açıktan bildirme hakkım vardır. İtiraz ve eleştiri hakkımın elimden alınmasını özgürlüğüme saldırı kabul ediyor ve buna da şiddetle itiraz ediyorum.
———————————
Kaynak:
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/zulme-vahsete-itiraz-ediyorum-911523h.htm
