Usta Avcılar Başa Nişan Alırlar

Tam boy görmek için tıklayın.

A. Yağmur TUNALI

“Baş”ı vücuttaki baş olarak anlarsanız böyledir. Fizik ve ruhu beraber anlarsanız başta kimliği görürsünüz. Evet, kişileri, milletleri ve çeşit çeşit toplulukları mayalayan unsurlar ve değerler bütünü baştır. Kimliğe hücum edecekler işe baştan, tarihten başlarlar. Çünkü kimliği yapan tarihtir.

Türkiye’nin karşılaştığı çok yönlü hücumlara bakın tarih üzerindendir. Dehşet bir iştir. Türk olmadan dünya tarihinin yazılamayacağını ilk söyleyen Köprülü, İnalcık, Öztuna, Ortaylı ve diğer büyük tarihçilerimiz değil, yabancı tarihçilerin büyükleridir. Üzerinde oynanan bu büyük ve şanlı tarihtir.

İKİSİ DE AYNI YERE VURUYOR

İktidarımızın bizi düşürdüğü krizler kendine göre tarih yazma cür’etiyle doğrudan ilgilidir. Erdoğan’ın tarihe bakışıyla Özgür Özel’inki çatışır görünür. Oysa esas itibariyle aynı yere vuruyorlar. Biri, Osmanlıya yakın görünerek tarihi değiştirmeye kalkıyor ve kesip biçerek yeni bir kimlik inşaasına çalışıyor. Diğeri tarihe şaşı bakıyor, bilmeyi gereksiz görüyor ve benimsemez tavrıyla kimliksiz kimliğe mahkûm hale geliyor. Her ikisi de tarihe bakış itibariyle doğruları aramıyor ve bundan dolayı yapıcılıktan uzak kalıyor. Yönetenle yönetmeye talip olanın benzer durumu Türkiye’nin büyük talihsizliğidir.

Erdoğan ve AKP’sinin hâlini görüyor, yaşıyoruz. Yaşanmamış bir ümmet tarihinin çocuklarını arıyorlar. Görünen köy kılavuz istemez: Asıl dertleri dünya saltanatı. Maddeciler ve manadan uzaklar. O açık. Devleti kuran partimizin tarihe bakışı da başka türlü felaket. Filistin deyince aklına Deniz Gezmiş gelenin değil tarihi, değil kimliği, burnunun ucunu dahi görmesi mümkün değildir ve memleketi düştüğü bataktan çıkaramayacağı kesindir. Bugünün CHP’sinde bakmayın Atatürk dendiğine, Atatürk’e taban tabana zıt bakışlar hâkimdir.

EVET USTA AVCILAR BAŞA NİŞAN ALIRLAR

Kimliğimiz, yani tarihimiz her taraftan türlü hücumlara maruzdur. Türk çocuklarına tarihî doğrular anlatılmamıştır. “Türk’e Türk propagandası yapmak” ifadesiyle değersizleştirilerek önü kesilen ve baltalanan aslında bizim kimliğimizdir. Bu konu üzerinde ısrarla durmak lazımdır.

110 yıl öncesinin Ermeni Tehciri’nde yakın tarih üzerinden kimliğimize yapıştırılmak istenen yafta önemli hamlelerdendir. Kürtlük iddiasında edilen sözlere bakın hepsi tarih üzerindendir. Malazgirt ve Çanakkale hep ağızlardadır. “Biz Malazgirt’ten beri her şeyi beraber yaptık” diyerek tarihe ortak koşmak, son zamanların hâkim propaganda argümanlarından biridir.

Söylenenlerin doğru tarafı yoktur. İmparatorluklar çok milletli, çok dinlidir. Beraber yaşarlar. Egemen güç tektir. Onlarca unsur ordularda savaşır. Resmî ittifaklarla girişilenler hariç savaşan ordunun ve devletin adı da tektir.

YENİ BİR TARİH YAZILMAK İSTENİYOR

İmparatorluğumuzun dağılma yıllarında birçok unsur bir taraftan çekilerek karşımıza geçirildiler. 1821’de başlayan Yunan ayaklanması 1829’da (Osmanlı-Rus Savaşı’nın kaybedilmesiyle) bağımsızlıkla sonuçlanınca diğer unsurları harekete geçirmek kolaylaştı. Balkanlardan başlayan etnik hareketler her tarafa yayıldı.

Ermenilerimiz, Doğuda bir devlet kurmak için ayaklandı. Ordumuz Altı cephede savaştayken saldırdılar ve katliamlarına engel olunamadı. Kırdıkları daha çok Zazalarımız, Kırmançlarımız ve Soranilerimizdi. Hamidiye Alayları kuruldu ve Ermenilere karşı savaştılar. Karşılıklı kırımlar yaşandı. İngilizler başta büyük devletler Kürt Aşiretlerini de devlet vaadiyle ayaklandırmaya çalıştılar. Üstelik aynı topraklar için hem Ermenilere, hem onlara söz verildi. Bu süreci iyi bilmek lazımdır.

O zaman birkaç aşiret hariç Kürtleri ikna edemediler ama vazgeçmediler. Yüzyıl yıl sonra şimdi yaşanan o ikna sürecinin tamamlanmasıdır. Bunun için Türk’e, yani tarihine saldırmaları gerekiyordu. Saldırı çok yönlü devam ediyor.

SENARYO AYNIDIR

Şimdiki senaryo, tıpkı Ermeni iddialarında olduğu gibidir. PKK’nın kendisini lağvetme bildirisindeki ifadeler o Ermeni senaryosunu yazan aklın eseridir. “Soykırım” tabiri özellikle konulmuştur. Beter bir iftiradır.

Bizde tarih şuuru olmadığı ve kendi elimizle kimlik krizine düştüğümüz için bir milletvekili çıkıp Meclis kürsüsünden Türk devletine açık iftiraları tekrar edebilmiştir. Talat Paşa gibi bir karakter âbidesine kaatil diyebilmiştir. Cehalet ve tehlike ötesi şuur kaybının bizi getirdiği yer burasıdır.

Dikkatinizi isterim, 6 Temmuz’da Sabahat Akkiraz’ın Londra’da vereceği konser “Talat Paşa kahramandır” dediği için iptal edilmiştir. Kabalığa, yobazlığa bakar mısınız? Tarihe ve tarihî şahsiyetlere iftirada karşımızdaki ittifakın propaganda gücünü ve nasıl teşkilatlı çalıştıklarını görüyor musunuz?

İçerde de onlar için şartlar uygun. Ak Parti bilmiyor ve bu mesafe zaten onlar zamanında alındı. CHP de bilmiyor. İşin fenası kendisini milliyetçi zannedenler de bilmiyor. İyi ki İyi Parti bir tepki gösterdi de milletin tamamen uyutulamadığını gördük. Yetmez. Sağlam bilgiye dayanan ve sarsılmaz mensubiyet duygusuna varan tarih bilincini edinmek temel meselemizdir.

Yoksa bizi buralarda barındırmazlar. “Bu derece vahim mi?” derseniz, tereddütsüz “Evet” derim.

———————————-

Kaynak:

https://www.karar.com/yazarlar/yagmur-tunali/usta-avci-basa-nisan-alir-1604348

Yazar
A. Yağmur TUNALI

Yağmur Tunalı,1955 yılında, Kayseri Yahyalı’da doğdu. Orta öğrenimini, Niğde, Kayseri ve Samsun’da; Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde başladığı yüksek öğrenimini, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen