Türkiye KERKÜK Olur

Yaşananların özeti şudur; Türkiye KERKÜK olur!

Herhálde bütün Türklerin bilmesi gerekir; bin yıldan buyana tam bir Türk şehri olan Kerkük’te, Batı’nın tahrikleriyle yapılan 1958 ihtilalinden sonra bilinçli bir şekilde uygulanan baskı, katliam, göç ve sürgün politikaları sonucunda, Türk nüfusu/varlığı baskılandı, bölge gayrıTürk unsurların istilasına mâruz kaldı. Gelinen noktada, şehir yönetimi ABD-İsrail işbirlikçisi grupların eline geçti, azınlığa düşürülen Türkler şehir meclisine temsilci sokmakta bile zorlanıyorlar. Son olarak, civar şehirlerinden, Kerkük gibi bin yıldır Türk şehri olan Altunköprü’ye, işbirlikçi gruplar tarafından Kaymakam ataması yapıldı ve şehrin ismi değiştirildi. Kerkük Türklüğü ayakta, Türkiye’den yardım ve destek bekliyorlar. Türkiye Türkleri ise, bırakın yardım etmeyi, bin yıllık vatanımızda varlıklarını koruma endişesi yaşamaya başladılar.

Gidişat vahim. Bu araba uçuruma gidiyor.

Kanaatim odur ki, bin yıldır bizi bu topraklardan siláhla söküp atamayanlar, bu sefer, Türkleri kendi vatanlarında azınlık durumuna düşürerek, tek mermi sıkmadan, emellerine ulaşmaya çalışıyorlar. Milli eğitim müfredatından sivil istilâya, milleti fakirleştiren ve gelir dağılımını korkunç derecede bozan ekonomi politikalarından tarım alanlarını ranta kurban ederek yakın gelecekte Türk Milletini bir dilim ekmeğe muhtaç edecek tarım ve şehircilik politikalarına kadar, özellikle 1980 sonrasında ülkeyi yönetenler tarafından yapılan bütün yanlışlar, bilerek ya da bilmeyerek, bu amaca hizmet ediyor.

Türkler, büyük Atatürk’ün vasiyetini hatırlamalı ve gereğini yapmalıdır.

İlk yapılması gereken şey, oyunun farkında olmak, milli vicdanı harekete geçirmek için hukuk çerçevesinde uyanık bir şuurla hareket etmek, bilerek ya da bilmeden (bilgisizlikleri ya da ideolojik yanılgıları sebebiyle) bu gidişata destek verenlerin muhasebe yapmasını sağlamaktır.

Vakit aleyhimize işliyor.

Muhtemeldir ki, devletimizin ulus-devlet niteliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliği -halk oylaması yapılmadan- bir oldu-bittiye getirilecektir. Türk Milleti oyunun farkında olursa, buna cesâret edemezler.

Yeise kapılmak yerine, oyunun farkında olan her Türk, bu meşum sonucu engellemek için neler yapabileceğini düşünmeli ve hukuk çerçevesinde bütün gücüyle yapmaya çalışmalıdır.

Milli şuurun ayağa kalkması için, özellikle Türk Ocakları gibi millî kuruluşlarımıza büyük görev düşüyor. Ancak, bu kuruluşların etkili olabilmesi için, tehlikenin farkında olan bütün vatandaşların maddî ve mânevî olarak bu kuruluşlarımıza destek vermesi şarttır.

Bu dönemde, yürekler toplu atmalı, küçük hesaplar yapılmamalıdır.

Biz, dünyânın en eski milletiyiz. Binlerce yıllık târihimizde nice bâdireler atlattık. Bu günleri de atlatırız. Yeter ki, birlik olalım ve millî bilinçle hareket edelim.

Yazar
Mustafa TEZEL

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü'nden mezun olan Mustafa TEZEL, yüksek lisansını Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümünde yapmıştır. Çalışma hayatına bir kamu bankasında müfettiş yard... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen